Son Mühür - Ayşegül Koç / Bizimİzmir Homeros Ödülleri Başkanı, Gazeteci Mehmet Kurt, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Hem Bizimİzmir Homeros Ödülleri’nin kuruluş sürecini hem de İzmir’e olan kültürel sorumluluğunu anlatan Kurt, gazetecilikteki 42 yıllık tecrübesini ve yazarlık yolculuğunu da paylaştı.

“Kendime yakışan çok iyi haberlere imza attım”

Meslek hayatında 42 yılı deviren Kurt çalışmalarından bahsetti. Kurt; “42 sene önce benim gazetecilikle tanışmam rahmetli Hüseyin Baradan yüzünden oldu. O zaman müzisyenim, Hürriyet gazetesinin o dönem tatil beldelerinde kamyon tiyatro ile yaptığı hem tiyatral gösteriler, halk dansları ve müzik performansları vardı. Ben de orada sahnede müzik yapıyorum.

Hüseyin Baradan foto muhabirini takip ettiğimi fark etmiş. Daha sonra Marmaris’e oradan da Datça’ya geçtik. Rahmetli yanını gösterdi, yemekte yanıma gel dedi, yanına gittim. Böyle başladı ilk maceram. İlk haberim ‘Tulumbacı Yazlıkçılar’ sürmanşet girdi Hürriyet’te. Kendime yakıştığını düşündüm çok iyi haberlere imza attım. Çok iyi röportajlar yaptım. İşte o günden bugüne adımıza yakışır, kimliğimize yakışır işler yapmaya çalışan bir gazeteciyim” dedi.

Ceviz Bebek kitabı

Yeni kitabı ‘Ceviz Bebek’ten de bahseden Kurt; “Tamamlanan üç kitabım var ama Ceviz Bebek yayınlanacak ilk kitabım olacak. Ceviz Bebek şu anda editörde, Bekir Yurdakul editörüm benim ondan döndükten sonra baskıya gireceğiz. Biz bir lisenin halk dansları topluluğunu Macaristan'da bir festivale götürmüştük. Festivalle gittiğimizde bizi havaalanından alan insanlardan, bizim rehberliğimizi üstlenen bir kadının Türkçesi beni şaşkına çevirdi, şoka uğrattı. Bir Macar ya da bir yabancı bu kadar nasıl güzel konuşur diye kendi kendimi yemeye başladım.

Bu hikayenin ardına düştüm. Hikayesini dinledim tabii o da anlatırken yazacağımın farkında değil. Aldığım bilgilerden yola çıkarak kurguladım. Bir sonraki gün ayrılmadan imzalı kitap hediye edince konuştuklarımı yazacak mısın? dedi. Yazacağım dedim. Sana da göndereceğim dedim. O dönem İzmirİzmir dergisinde yayınlandı ve ben iki tane dergi gönderdim. Ağlaya ağlaya beni aradı. Son hazırlıklarını tamamladıktan sonra kitap için bir de imza töreni planlıyoruz” dedi.

Mehmet Kurt

Bizimİzmir Homeros Ödülleri

Bizimİzmir Homeros Ödülleri’nin doğuş hikayesini anlatan Kurt; “Homeros sevdalısı bir iş insanı var. Çeşme’ye yerleşti. Homeros'a gönül vermiş Oğuz Aydemir aynı zamanda Sualtı Araştırmaları Vakfı Başkanı. Röportaja gittiğimizde bana Homeros büstü hediye etti. Röportajda Homeros'u anlattı, kafama takıldı neden Bizimİzmir ile ilgili bir ödül dağıtmıyorum dedim. Öyle düşünürken aklıma Homeros İzmirli bunu da ekleyelim dedim ve Oğuz Bey’i aradım. Mehmet Bey şaheser olur, arkanızdayım lütfen devam edin dedi. Ve süreç böyle doğdu” ifadelerini kullandı. Başvurular ile ilgili bilgi veren Kurt; Nitelikli bir ödül veriyoruz, her türlü şaibeden uzak ödül veriyoruz. Geçen sene başlattığımız bir uygulama var.

Geçen seneden itibaren başvuruları biz web üzerinden alıyoruz. Siz şahsi olarak oradan kendinize uygun gördüğünüz bir dala aday olabileceğiniz gibi siz uygun göreceğiniz bir kişiyi aday gösterebiliyorsunuz. Ama başvuru formunun tam doldurulması gerekiyor. Ama şunu belirtmek isterim okumuyoruz. Başvuranların emekleri boşa gitsin istemiyorum. Yaklaşık 3 ya da 4 kişi büyük ödüle aday olmuş. Bir okuyalım lütfen. Orada madde son derece belirli. Büyük ödül ancak İzmir'in ekonomisine, kültür sanatına, eğitimine, sporuna katkı verenlerin en az iki tanesi varsa o kişiye verilir. Bu nedir bu büyük olasılık iş dünyasından biridir. Geçen sene Lucien Arkas’a ondan önceki sene Nedim Uysal’a verildi” diye konuştu.

“Bu kent için el ele verelim”

Homeros Platformu ile ilgili çağrı yapan Kurt, ‘Bu kent için el ele verelim” dedi. Kurt; “Geçen sene tören sırasında şöyle bir konuşma yaptım. Enver Olgunsoy 2015 EXPO’ya hazırlanırken, 2007 yılında İsveçli PR uzmanını kente getiriyor. Adam diyor ki; ‘Havalimanından alındığım andan itibaren Homeros’un beni karşılamasını bekledim. Bakındım ana arterlerde dahil olmak üzere hiçbir yerde yok. Bütün ülkelerde bütün kentlerde saat kulesi var. Akdeniz iklimini içeren bütün ülkelerde palmiye var. Siz elinizde Homeros varken elinizdeki değer varken değer etmeyecek şeylerle yetinmeye çalışıyorsunuz. Bu beni çok etkiledi.

Bu kentin yöneticileri ile yaşayanları bu kent için el ele versin. Homeros için el ele versin kardeşim, el ele versin. Biz bir grup Homeros sevdalısı yola çıktık, platform oluşturuyoruz. Bizim yanımızda yer almak isteyen Homeros ile ilgili yer almak isteyen varsa kapımız açık. Şu anda Homeros Platformumuz kurulu ve Homeros ilgili yazanlar, çizenler arkeologlar var, çok sayıda insan var” dedi.

Muhabir: Ayşegül Koç