Son Mühür/Merve Turan- Gaziemir Belediye Meclisi Mayıs ayı 2. Oturumunu Başkan Ünal Işık başkanlığında gerçekleşti. Oturumunda ilk olarak, belediyeye 70 milyon TL’lik kredi kullanma yetkisi verilmesi önergesi gündeme geldi. Belediye Başkanı Ünal Işık, konuşmasına meclis üyelerini selamlayarak başladı ve ardından kredi yetkisine ilişkin açıklamalarda bulundu.
“50 milyonluk yetkiden bir kuruş kullanmadık”
Başkan Işık, seçim sonrasında mart ayında yapılan ilk meclis toplantısında alınan 50 milyon TL’lik kredi yetkisini hatırlatarak, “Bütün zorluklara rağmen, özel bankalardan kredi kullanmak amacıyla aldığımız o yetkiden bir tek kuruş kullanmadık” dedi. Daha önce mecliste yaptığı açıklamaları hatırlatan Işık, bu krediyi yalnızca çalışma arkadaşlarının ücretlerini ödemekte sıkışıklık yaşanması durumunda kullanacağını belirtti.
Başkan Işık, o tarihten bu yana belediyenin mali yükümlülüklerini başarıyla yerine getirdiklerini ifade ederek, “Bu güzel amaç için bile olsa, bir tek kuruş kullanmadık” dedi. Ancak olası bir mali sıkışıklığa karşı bu kez 70 milyon TL’lik yeni bir kredi yetkisi talep ettiklerini belirtti.
“Maaş ödemelerinde kullanmak için bu yetkiyi istiyorum”
Ünal Işık, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Geçen mecliste de söyledim, yine söylüyorum. Çalışma arkadaşlarımızın maaşı ile ilgili bir dara düşersem bu krediyi o amaçla kullanmak için bu yetkiyi istiyorum. Karar tabii ki meclisimizin.”
CHP’li Çalışkan, kredi yetkisi tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Çalışkan, mecliste kendisine yönelik “niyet okuma” ithamında bulunulduğunu belirterek, “Cemal Bey niyet mi okuyor, bizim nasıl uygulayacağımızı nereden bilebilir?” şeklinde ifadelerle eleştirildiğini söyledi.
Cemal Çalışkan, önergeye ilişkin sürecin daha önce komisyona gönderildiğini, burada muhalefet grubundan gelen eleştirilerin de dikkate alındığını ifade etti. “Eleştirileri olumlu değerlendirdik ve meclisin sonunda konuyu tekrar komisyona yönlendirdik” diyen Çalışkan, kredinin yalnızca ihtiyaç halinde personel maaşları için talep edildiğini yineledi.
“Geçen yıl da aynı yetki verildi, kullanılmadı”
Çalışkan, 2024 yılında da benzer bir kredi kullanma yetkisinin oybirliğiyle Belediye Başkanı Ünal Işık’a verildiğini hatırlattı ve “O dönem de kullanmadık. Bu dönem de ihtiyaç durumunda kullanırız diye düşündük” dedi.
“Ret gerekçeleri zaten açıklandı”
Cemal Çalışkan, kendisine yöneltilen eleştirilerin aksine, meclis üyeleri Selahattin Bey ve Hüseyin Bey’in gerekçeleriyle neden ret oyu verdiklerini açıkça ifade ettiklerini belirterek, “Ben daha bir şey söylemeden, sadece meclisin oylamasını talep ettiğim sırada, gerek Selahattin Bey gerek de Hüseyin Bey gerekçeleriyle neden ret verdiklerini zaten açıkladılar” ifadelerini kullandı.
AK Parti Meclis Üyesi Hüseyin Aslan, daha önce alınmış 50 milyon TL’lik kredi yetkisinin iptalinin meclis gündemine getirilmemesini eleştirerek, yeni talep edilen 70 milyon TL’lik kredi ile birlikte toplam 120 milyon TL’lik bir borçlanma ortamı oluştuğunu belirtti.
“Kredi konusunda daha sistematik ilerlenmeliydi”
Aslan, mecliste alınan önceki kararın iptal edilmeden yeni kredi talebinin gündeme gelmesini doğru bulmadığını belirtti. “Önce 50 milyonluk kredi için komisyonlara sevk yapılır, orada değerlendirilir, iptal kararı alınırdı. Ardından 70 milyonluk kredi teklifi gündeme getirilirdi, bu süreç daha sağlıklı ilerlerdi” dedi.
“Niyet okumadım, açıklama yaptım”
Kendisinin niyet okuduğuna dair eleştirilere de yanıt veren Aslan, mecliste ifade ettiği görüşlerin açık ve şeffaf olduğunu söyledi. “Gayrinizami bir açıklama yapmadık. Konuyu gündeme taşıdık. Ayrıca ben konuşmamda sadece sürece dair öneride bulundum” ifadelerini kullandı.
“Komisyonlar üzerinden mutabakat için görüşmeler yaptım”
Aslan, meclis toplantısı öncesinde telefonla yaptığı görüşmelere de değinerek, “Sabah sizi arayarak geçmiş olsun dileklerimi ilettim, ayrıca komisyonlar üzerinden mutabakat sağlama çabasında bulundum. Bu insani bir davranıştı” dedi.
“Meclis öncesi nezaket çerçevesinde görüşmeler yapıyoruz”
Meclis toplantılarından önce çoğunlukla karşılıklı iletişim kurduklarını belirten Aslan, “Siz de 16:28'de mesajla grup kararınızı ilettiniz. Bizim amacımız konuların sağlıklı tartışılmasıydı. Para konusu olan bir başlıkta komisyona gitmeden karar alınmamalıydı” şeklinde konuştu.
“Kredi konusunda acele edilmemeli”
Kredi yetkisiyle ilgili olarak acil bir ihtiyaç ortamı olmadığı görüşünü paylaşan Hüseyin Aslan, “Bana göre henüz zaman var. Önce 50 milyonluk kredinin iptali gündeme alınmalı, ardından yeni kredi teklifine geçilmeliydi. Ama eğer siz bu kararı böyle almak istiyorsanız buyurun alın” diyerek sözlerini tamamladı.
Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, mecliste kredi yetkisine ilişkin tartışmalara açıklık getirdi. Daha önce alınan 50 milyon TL’lik kredi kararının uygulanmak istendiğini ancak bankalardan “güncel meclis kararı gerekir” yanıtı alındığını belirten Işık, “Başvurduğumuzda bize dendi ki bu kararla olmaz, yeni karar gerekiyor” dedi.
“Devlet ve özel bankalarda girişimler başarısız oldu”
Devlet ve özel bankalara kredi başvurusunda bulunulduğunu ancak olumlu sonuç alınamadığını söyleyen Işık, “Başvuru yapıldı, ama başarılı olamadık. Sonrasında para denklendi ve kredi kullanmadan maaş ödemelerini gerçekleştirdik” dedi.
“Geçmiş yıllarda kararlar geçerli sayılırdı, şimdi uygulama değişti”
Başkan Işık, geçmiş yıllarda alınan kararların geçerliliğini koruduğunu, ancak değişen koşullar nedeniyle artık aynı uygulamanın geçerli olmadığını belirtti. “Ülkede her şey çok hızlı değişti. Yasada bir dayanak olmamasına rağmen bankalar yeni karar dayattılar” ifadelerini kullandı.
“Maaş krizi yaşanmaması için önlem alıyoruz”
Olası bir gelir düşüklüğüne karşı önlem alınması gerektiğini vurgulayan Işık, “Yarın yüzde 25, yüzde 30 eksik tahakkukla karşılaştığımızda çalışanlarımızın maaşlarını ödeyebilmek için bu tedbiri alıyoruz. Yoksa bir sorun yok” dedi.
Kredi konusunun mecliste daha önce oylamaya sunulması sırasında usul hatası yapıldığını kabul eden Başkan Işık, “Yeşim Hanım uyardı ama o an görmedim. Oylamaya geçtik. Aynı meclis içerisinde bu yanlışı düzelttik” diye konuştu.
Kredi borçlanmasının toplamda 120 milyon TL’ye ulaşabileceği eleştirilerine yanıt veren Işık, “Bu rakamın ödenebilirliğiyle ilgili kaygıyı en az sizin kadar, hatta sizden fazla ben taşıyorum. Zaten bu yüzden kredi kullanmamak için büyük fedakarlık yaptık” dedi.
“Kararınıza saygı duyuyorum”
Başkan Işık, konuşmasının sonunda meclis üyelerine seslenerek, “Kararınıza saygı duyuyorum. Bizim amacımız ihtiyaç doğduğunda hazır olmak. Bu da yalnızca çalışanlarımızın maaşını garanti altına almak için” ifadelerini kullandı.
AK Parti Meclis Üyesi Nail Kocabaş, yaptığı konuşmada, meclis üyelerinin eksik veya bağlamından koparılmış bilgilerle yönledirdiğini iddia etti. “Meclisi yanıltmaya kimsenin hakkı yok” diyen Kocabaş, önceki meclis toplantılarından kesitlerin bağlamından koparılarak sunulmasını doğru bulmadığını ifade etti.
“Kopyala-yapıştır yöntemiyle sunum doğru değil”
Kocabaş, bir önceki mecliste gündeme gelen konuşmaların bağlamından çıkarılarak aktarılmasına tepki göstererek, “Kopyala-yapıştır mantığıyla konuşmaları kesip dinletmek doğru değil. Oylamaya geçileceği sırada grup başkanvekillerimizin tutumu netti. Bu tarz tekrar edilmemeli” dedi.
“Bankaların uygulamaları farklılık gösterebilir”
Kredi yetkisiyle ilgili konuşan Kocabaş, bankaların karar uygulamalarında farklılık olabileceğini söyledi. “Bazı bankalar önceki yılın meclis kararını kabul eder, bazıları etmez. Bu tamamen uygulama farkıdır. Ama bu durum, daha önce alınan kararların geçersiz olduğu anlamına gelmez” değerlendirmesinde bulundu.
Mevcut kredi ihtiyacının aciliyet taşımadığını belirten Nail Kocabaş, “Mayıs ayında bu meclis toplanıyor. Siz bu krediyi kullanmayacaksanız önergeyi geri çekin. 2026’da ihtiyaç doğarsa, olağanüstü meclis çağrısı yapılabilir. Tekrar değerlendiririz” önerisinde bulundu.
Kocabaş, daha önce alınan 50 milyon TL’lik kredi kararının iptali gündeme alınmadan yeni bir kredi teklifinin meclise sunulmasının doğru olmadığını vurguladı. “Önce iptal kararı alınmalıydı. Bu yapıldıktan sonra yeni teklifi birlikte değerlendirebilirdik” dedi.
Kocabaş, kredi teklifinin ilk etapta doğrudan oylamaya sunulmasını eleştirerek, “Tavır ve tarz baştan beri uygun değildi. Bu nedenle itiraz ettik. Sonrasında komisyona sevk edildi ama ilk tutumumuzu koruduk” şeklinde konuştu.
70 milyon TL’lik kredi yetkisi talebine ilişkin önerge, uzun süren tartışmaların ardından oylamaya sunuldu. AK Parti ve Cumhur İttifakı üyelerinin itirazlarına karşın, önerge Cumhuriyet Halk Partisi grubunun oylarıyla oy çokluğuyla kabul edildi.
Gaziemir Belediye Meclisi’nde sunulan ikinci raporda da birlik bulunamadı. Atıfbey Mahallesi’nde yer alan ve mülkiyeti belediyeye ait olan 3.493 metrekarelik taşınmazın İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne 360 milyon 128 bin 300 TL bedelle satılmasına ilişkin önerge görüşüldü. AK Parti Grubu adına söz alan Hüseyin Aslan, alanın ilçenin en kıymetli bölgelerinden biri olduğunu belirterek, satış kararına karşı çıktı.
“Halkın görüşü alınmalıydı”
Aslan, daha önce Büyükşehir Belediyesi ile alanın kültür ve sanat merkezi olarak değerlendirilmesi yönünde bir protokol yapıldığını hatırlattı. Bu protokolün içeriğine dair bilgi ve belge taleplerinin karşılanmadığını ifade eden Aslan, “Gaziemir’in bu güzide alanı için halkın görüşü alınmalıydı. Satış değil, ilçe için gelir getirici bir proje geliştirilebilirdi” dedi.
Söz konusu alanın ileride imar değişikliği ile başka amaçlarla değerlendirilebileceği endişesini dile getiren Aslan, “Bugün satılan bu alan yarın Büyükşehir tarafından başka bir amaçla değerlendirilebilir. O nedenle bu satışa ret oyu vereceğiz” şeklinde konuştu.
“Süreç doğru şekilde ilerliyor”
Gaziemir Belediye Meclisi'nde, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne mülkiyeti ait bir taşınmazın satışıyla ilgili tartışmalar devam ederken, Belediye Başkanı Ünal Işık, satış süreci ve karar hakkında açıklamalarda bulundu. Başkan Işık, Büyükşehir Belediyesi ile yapılan protokolün ardından yerin satılmasına dair sürecin doğru şekilde ilerlediğini belirti.
Işık, taşınmazın satış kararının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan gelen onay ile başladığını ve Büyükşehir’in talebi üzerine bu işlemin gerçekleştiğini ifade etti. “Gaziemir'de iki belediye var: Yerel belediye ve Büyükşehir Belediyesi. Biz yerel ölçekte temel hizmetlerle ilgileniyoruz, Büyükşehir ise daha büyük projelerle ilgileniyor,” dedi.
Işık, aynı zamanda kültür merkezi için yapılan protokolün geçerliliğine de değindi. Ancak, gelişen ekonomik koşullar nedeniyle bu tür projelere duyulan ihtiyaçların değiştiğini vurguladı. Gaziemir halkının ve belediyenin önceliklerinin farklılaştığını belirterek, “Büyükşehir Belediyesine verilen bu taşınmazın amacı, halkın ihtiyaçları doğrultusunda değerlendirilmelidir. Biz, ilçemizin ihtiyaçlarını karşılayacak projelere öncelik veriyoruz” dedi.
Başkan Işık, enflasyon ve faiz oranlarındaki artışa dikkat çekerek, ekonomik zorluklar nedeniyle mevcut kaynakların doğru kullanılmasının önemine vurgu yaptı. Ayrıca, Büyükşehir Belediyesi’ne verilmesi planlanan bu taşınmazın, Gaziemir için hala önemli bir değer taşıdığını ve yerel yönetim tarafından değerlendirilmesinin gerektiğini ifade etti.
“Gaziemir’e ait taşınmaz kalmayacak”
Mülkiyeti belediyeye ait taşınmazın İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne satışıyla ilgili görüşmelerde söz alan Meclis Üyesi Selahattin Şahin, satış kararına karşı olduğunu belirtti. Şahin, Gaziemir’in kendilerine emanet olduğunu vurgulayarak, bu tür kararların geleceğe dönük etkileri göz önüne alınmadan alınmaması gerektiğini söyledi.
Şahin, daha önce yapılması planlanan 100. Yıl Sanat Merkezi ve Gençlik Merkezi projelerinden vazgeçildiğini hatırlatarak, “Bu protokol iptal edildi, karşılığında Gaziemir’in 27 dönümlük fidanlık alanı verildi. Fidanlık da gitti, yarın orası da imar değişikliğiyle yapılaşmaya açılabilir.” dedi.
Ekonomik gerekçelerle yapılan bu tür satışların ileride yeni satışları gündeme getireceğini söyleyen Şahin, “Bugün 360 milyon lira karşılığında burası satılıyor, ama yarın yine paraya ihtiyaç olacak. Bu gidişle Gaziemir’e ait taşınmaz kalmayacak.” ifadelerini kullandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara da dikkat çeken Şahin, Büyükşehir’in dahi çalışan maaşlarını kısmen ödeyebildiğini ve bu nedenle satıştan elde edilecek ödemenin garanti olmadığını belirtti.
Gaziemir halkının bu satışa karşı olduğunu belirten Şahin, “Biz halkın temsilcileriyiz. Bu nedenle bu satış kararına karşıyız. Alternatif yollar bulunmalı, başka çözümler üretilmelidir.” şeklinde konuştu.
“Gaziemir mülkiyet hakkını kaybediyor”
Tartışmalara neden olan belediyeye ait 27 dönümlük taşınmazın İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devriyle ilgili konuşan Meclis Üyesi Uğur İnan Atmaca, hem hukuki hem de mali açıdan ciddi çekinceler taşıdığını belirtti.
Atmaca konuşmasına, “Bugün burada yaptığımız görüşme, yalnızca bir gayrimenkul devri meselesi değil; aynı zamanda Gaziemir’in mülkiyet hakkının kaybedilmesi anlamına geliyor. Bu nedenle kararın sonuçları ciddiyetle değerlendirilmelidir” sözleriyle başladı.
Büyükşehir Belediyesi'nin bu taşınmazın üzerine yapacağı gençlik ve kültür merkezi yatırımı karşılığında herhangi bir ödeme yapmayacak olmasının kamu mantığıyla bağdaşmadığını belirten Atmaca, “Biz burayı Büyükşehir’e devrediyoruz, onlar buraya milyarlar harcayacak ve sonra bu tesisi bize bedelsiz kullandıracaklar. Böyle bir uygulama kamuda yok. Bedelsiz tahsis mümkün değil; sadece kiralama olabilir,” ifadelerini kullandı.
"Protokol bizimle paylaşılmadı"
Atmaca, devir işlemlerine dayanak oluşturan protokol metinlerinin meclis üyeleriyle paylaşılmadığını da eleştirerek, “Ortada bir protokol var ama bu metni görmedik. Grup başkanvekillerimizin ısrarlı talebine rağmen tarafımıza sunulmadı. Ne yazdığını bilmiyoruz. Böyle önemli bir kararı yeterli bilgi sahibi olmadan nasıl değerlendirebiliriz?” diye sordu.
"Mülkiyet gittiğinde hak da gider"
Gaziemir Belediyesi’nin taşınmazı kamulaştırma yoluyla devretmesi durumunda, fiili ve hukuki olarak mülkiyet hakkının kaybolacağını belirten Atmaca, “Bu taşınmaz üzerindeki tüm haklarımızı da kaybedeceğiz. Sayın Başkan, bunun farkında mısınız bilmiyorum ama bu ciddi bir durum” dedi.
"Gaziemir’e ait taşınmazlar kolay kazanılmadı"
Geçmiş dönemlerde Büyükşehir Belediyesi’nin uhdesindeki taşınmazların Gaziemir Belediyesi’ne devri konusunda yaşanan süreci hatırlatan Atmaca, “Sayın Halil İbrahim Şenol döneminde, Aziz Kocaoğlu Büyükşehir Belediye Başkanıydı. Gaziemir’in mülklerinin geri alınması için önce talep edildi, sonra mahkemeye gidildi. Bu süreç üç buçuk yıl sürdü ve mahkeme kararıyla mülkler geri kazanıldı. Bu kadar zorlu bir süreç yaşanmışken bugün tekrar aynı hataya düşüyoruz,” şeklinde konuştu.
"İcradan satılan parsel uyarısı zamanında yapıldı"
Atmaca ayrıca, geçen dönemde Atatürk Kültür Merkezi’nin karşısında bulunan belediyeye ait 1.000 metrekarelik parselin icradan satıldığını hatırlattı. O dönem bu satışa karşı çıktığını ifade eden Atmaca, “O yerin satışını küçük bir yazıyla engelleyebilirdik. ‘Bu mülk kamu hizmetinde kullanılmaktadır, satışı uygun değildir’ şeklinde bir yazı yazılsaydı mahkeme bunu dikkate alabilirdi. Ama yapılmadı ve elimizden uçup gitti,” dedi.
"Bugün varız, yarın yokuz"
Sürecin kamu yararına hizmet etmediğini savunan Atmaca, “Bu mallar bizim değil, çocuklarımızın geleceği. Bugün bu koltuklarda biz oturuyoruz, yarın başkaları oturacak. Ama bırakacağımız mirasın sorumluluğunu taşıyoruz. Bu şekilde bir mirasın heba edilmesi doğru değildir,” dedi.
"Ekonomik kriz yeni değil, planlama eksikliği var"
Mevcut ekonomik sorunlara da değinen Atmaca, Gaziemir Belediyesi’nin mali tablosunun uzun süredir zor durumda olduğunu, bu durumun yalnızca bugüne özgü olmadığını ifade etti. “Geçen dönem neredeyse her meclis toplantısında gelen payların kesildiği, maaşların ancak ödenebildiği konuşuluyordu. Tutanaklara bakın, aynen göreceksiniz. Bu sorun yeni değil,” dedi.
Seçim döneminde verilen vaatlere de değinen Atmaca, “Eğer bu vaatler ortaya konduysa, onları gerçekleştirecek önlemler ve kaynak modelleri de hazırlanmalıydı. Siz mali müşavirsiniz. Kaynak yaratma konusunda bir çözüm tablonuz olmalıydı,” ifadelerini kullandı.
"İZSU’dan gelen paylar yetersiz, Büyükşehir de krizde"
İZSU üzerinden belediyelere gelen payların da yetersiz olduğunu belirten Atmaca, Büyükşehir Belediyesi'nin de ciddi mali sıkıntılar yaşadığını söyledi. “Sayın Cemil Tugay da işten çıkarmalar olacağını açıkladı. Neden? Çünkü aynı kriz orada da yaşanıyor. Şu anda Büyükşehir bile maaşları tam ödeyemiyor” diyerek sözlerini tamamladı.
“İnsaf!”
Gaziemir Belediye Meclisi’nde belediyeye ait taşınmazın İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devrine ilişkin yapılan tartışmaların ardından söz alan Belediye Başkanı Ünal Işık, eleştirilere yanıt verdi. Işık, içinde bulunulan ekonomik koşulların her kesimi etkilediğini vurgulayarak, “Ekonominin durumu ortada. Özel sektör de, ev halkı da, belediyeler de, bakanlıklar da enkaz halinde” ifadelerini kullandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaşadığı maaş ödeme krizine yönelik eleştirilere de yanıt veren Başkan Işık, “Arkadaşlar, insaf. Dört ay üst üste yapılan protokollere rağmen %50 maaş kesintisi yaşandı. Ama bu ayla itibarıyla Büyükşehir Belediyesi’nin ne vergi ne de sigorta borcu kalmıştır. Artık düzlüğe çıkmıştır. Bundan sonraki edimlerini de başarıyla yerine getirecektir.” dedi.
Kamuoyunda tartışma yaratan kültür merkezi projesine de değinen Işık, söz konusu yatırımın Gaziemir’e doğrudan bir katkı sunmayacağını savundu. “Büyükşehir Belediyesi Gaziemir’e on milyarlık bir kültür merkezi yapsa da sorun yok, o para harcanır. Ama benim tek derdim maaş ödemek. Yapılacak kültür merkezinin doğrudan bir katkısı yok. Ben bunu anlatamadım herhalde” ifadelerini kullandı.
Başkan Işık, protokol kapsamında Gaziemir’e yaklaşık 4,5 ila 5 milyar liralık bir yatırımın kazandırılacağını belirterek, “Ben bu yatırımı daha kullanılabilir hâle getirmenin peşindeyim ve bunu başardım. Bu karar geçtikten sonra göreceksiniz. Kazma vurulduğunda, kepçe oraya girdiğinde hepimiz burada olacağız. Umarım o gün geldiğinde ‘orada hata yapmışız’ dersiniz” dedi.
Konuşmaların ardından gündem maddesi oylamaya sunuldu. Belediye meclisi, CHP’li üyelerin oy çokluğuyla söz konusu taşınmazın Büyükşehir Belediyesi’ne devrini onayladı.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 64. maddesi ile Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 40. maddesi gereği hazırlanan Belediyemiz 2024 Yılı Kesin Hesap Cetvellerinin oy çokluğu ile kabulüne ilişkin Plan ve Bütçe Komisyon Raporuna ilişkin söz alan Hüseyin Aslan, katı atık ve çevre temizlik vergilerinden elde edilecek belediye gelirleri üzerine yaptığı hesaplamaları meclis üyeleriyle paylaştı.
Konuşmasında nüfus verilerine dayalı bir analiz yaptığını belirten Aslan, “Gaziemir’in 136 bin 900 civarında nüfusu var. Hane halkı sayısını ortalama beş kişi üzerinden hesapladım; bu da 27 bin 380 haneye denk geliyor,” dedi. Esnaf ve ticarethaneleri de ayrı ayrı değerlendirdiğini belirten Aslan, Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile de irtibata geçtiğini, kayıtlı esnaf sayısının 1.100 civarında olduğunu aktardı.
Aslan, yaptığı hesaplamalara düşük rakamlar koymasına rağmen 2024 yılı için katı atık ve çevre temizlik vergilerinden belediyenin yaklaşık 65 milyon TL gelir elde edebileceğini ifade etti. “Bu rakamlar düşük tutulmuş haliyle 65 milyon TL’ye ulaşıyor. Yeni yıl fiyatlarıyla bu rakamın 120 ila 130 milyon TL arasında olacağını öngörüyorum” şeklinde konuştu.
Geçmiş meclis toplantılarında bu konuda yazılı soru önergesi verdiğini hatırlatan Aslan, belediye tarafından verilen cevabın yetersiz olduğunu savundu. “Sadece 6,5 milyon TL gibi bir rakam geldi. Diğer kalemler genel olarak yazılmış, ama net bir açıklama yapılmamış ” dedi.
Örnek faturalarla belediyeye sunum yaptığını kaydeden Aslan, özellikle ticarethanelere uygulanan yüksek bedellere dikkat çekti. “Bir faturada 31 bin TL, bir diğerinde 9 bin TL, bir başka faturada 3 bin TL katı atık bedeli yer alıyor. Ortalama 2.000 TL üzerinden hesaplama yaptım. Daha fazlası da çıkabilir.” dedi.
Aslan, konuşmasının sonunda Belediye Başkanı Ünal Işık’a çağrıda bulunarak, “Sayın Başkan, bu rakamları siz de çalışın. Eğer hesabım yanlışsa bana açıklayın. Ne kadar konut, ne kadar esnaf, ne kadar ticarethane var, bunları bana net şekilde verin. Gerekirse faturalarla yeniden hesap çıkarırım” ifadelerini kullandı.
“Bürokratlarınız sizin talimatınızla bilgi paylaşmıyorlar.”
Selahattin Şahin, belediyenin personel giderleri ve personel politikalarıyla ilgili açıklama istedi. Şahin, finansal okuryazarlık seviyesinin herkes için aynı olmadığını hatırlatarak, belediye yönetimini bilgi paylaşımında şeffaf davranmamakla eleştirdi.
“Her fırsatta şeffaflıktan söz ediyorsunuz ancak bürokratlarınız aynı görüşte değil ya da sizin talimatınızla bilgi paylaşmıyorlar” diyen Şahin, Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olarak belediye bürokratlarından personel giderleriyle ilgili bilgi talep ettiğini ancak bu taleplerinin karşılanmadığını belirtti. Hizmet alımıyla çalışan personelin maaş ödemelerinin açık şekilde görülemediğini vurgulayan Şahin, “Gazibey ve Seyaş personel giderlerini göremiyorum, bu yüzden belediyemizin toplam personel gideri ne kadar?” sorusunu yöneltti.
2024 yılı içinde belediye şirketleri dahil toplam personel giderinin miktarını öğrenmek istediğini söyleyen Şahin, bu giderlerin bütçeye oranının yasal sınırları aşıp aşmadığını da sordu. Ayrıca, belediyeye 2024 yılı içinde kaç personel alındığını, Sarnıç, Aktepe ve Emrez mahallelerinde pasif görevde (kızakta) tutulan kaç personelin bulunduğunu, buna karşılık diğer belediyelerden kaç personelin getirildiğini gündeme taşıdı.
Şahin, daha önce meclis toplantısında gündeme getirdiği kıdem tazminatı ödenmeyen işçilerle ilgili sorularına verilen yanıtın doğruluğundan emin olmadığını belirtti. “Hukuki süreci devam eden personel de bu belediyenin personelidir” diyen Şahin, bu çalışanların neden belediyeyi dava etmek zorunda kaldığını sorguladı.
“Sayın Başkan, siz bu kentin seçilmiş belediye başkanısınız. Bu kardeşlerimizin neden hukuki süreç başlattığını bilmiyor musunuz? Neden bu çalışanlarla görüşüp sorunlarını çözmek için irade ortaya koymuyorsunuz?” diyen Şahin, emekçilerin sorunlarının görmezden gelindiğini savundu. “Zenginlerin her türlü sorunu çözülüyor ama konu emekçiler olunca top taca atılıyor” diyerek eleştirilerini sürdürdü.
Bütün bu tartışmaların ardından Cemal Çalışkan, meclisteki eleştirilerin Gaziemir'in daha iyi olması adına yapıldığını belirtti. Ancak eleştirilerde merkezi hükümetin sorumluluğunun yok sayılmasını kabul etmediğini ifade etti.
“Ülkeyi 23 yıldır yöneten bir hükümetin, geldiğimiz ekonomik tablonun hiçbir yerinde sorumluluğu yokmuş gibi davranmak doğru değil,” diyen Çalışkan, MHP’li Selahattin Şahin’in konuşmasını eleştirdi. Şahin’in konuşmasını “kara bulutlar sadece Gaziemir’in üzerinde varmış gibi bir tablo çizdiğini” ifade eden Çalışkan, “Her şey sanki yolundaymış gibi bir anlatım gerçeklerle örtüşmüyor” dedi.
CHP’li Çalışkan, Başkan Ünal Işık’ın iyi niyetle hareket ettiğini ve bu iyi niyetin bazı durumlarda suistimal edilmeye çalışıldığını söyledi. Ramazan Bey’in konulara nezaketle yaklaştığını belirten Çalışkan, Selahattin Şahin’in sözlerini ise nezakete uygun bulmadığını ifade ederek, o ifadeleri geri almasını önerdi.
AK Partili belediyelerin de benzer sorunlar yaşadığını vurgulayan Çalışkan, örnek olarak İzmir Menemen Belediyesi’ni gösterdi. “Menemen Belediyesi’nin 3,5 milyar TL borcu olduğunu hepimiz biliyoruz. Göreve geldiklerinde 1500 olan personel sayısı bugün 3500’e çıktı,” diyen Çalışkan, belediye eleştirisi yapanların önce kendi partilerine ait belediyelerdeki tabloya bakmaları gerektiğini dile getirdi.
Katı atık bedelleriyle ilgili yapılan değerlendirmelere de değinen Çalışkan, Hüseyin Aslan’ın samimi bir şekilde Gaziemir’in hakkını aradığını düşündüğünü belirtti. Ancak Gaziemir Belediyesi’nin kişi başına düşen İller Bankası payının yalnızca 110 TL olduğuna dikkat çekerek, bu gelir düzeyiyle hizmet üretmenin zorluklarına işaret etti.
Konuşmasında Türkiye ekonomisine dair genel bir tablo da çizen Çalışkan, “Türkiye bugün yüksek enflasyonla, yüksek faiz oranlarıyla, SGK kesintilerinin en üst seviyede uygulandığı bir ortamla ve belediyeler üzerinde etkili olan cumhurbaşkanlığı tasarruf tedbirleriyle karşı karşıyadır,” dedi. Ayrıca CHP'li belediyelere yönelik siyasi baskı uygulandığını da öne sürdü.
Konuşmasının sonunda kesin hesap raporuna CHP Grubu olarak “evet” oyu vereceklerini açıklayan Çalışkan, alınan kararların Gaziemir’e hayırlı olmasını diledi.
Belediye Başkanı Ünal Işık, oylamaların 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 64. maddesi ile Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 40. maddesi gereği yapılacağını belirterek süreci yönetti.
Oylamalar, meclis üyelerinin isimleri daha önce yoklamada okunduğu gerekçesiyle toplu şekilde “kabul edenler” ve “etmeyenler” üzerinden yapıldı. Beş ayrı kalem üzerinden yapılan oylamalarda Cumhuriyet Halk Partili üyelerin kabul, Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partili üyelerin ret oylarıyla tüm maddeler oy çokluğuyla kabul edildi.
Oylama sonuçları şöyle gerçekleşti
Fonksiyonel sınıflandırma toplamı:
863.392.639,57 TL – Oy çokluğuyla kabul edildi.
Gelir Kesin Hesabı (Ekonomik sınıflandırma):
683.849.829,66 TL – Oy çokluğuyla kabul edildi.
Ayrıntılı Harcama Programı (Üç aylık):
863.392.639,57 TL – Oy çokluğuyla kabul edildi.
Finansman Programı (Üç aylık):
683.849.829,66 TL – Oy çokluğuyla kabul edildi.
Finansmanın ekonomik sınıflandırması:
İç borçlanma, dış borçlanma ve likidite değişiklikleri sıfır olarak kayda geçti. – Oy çokluğuyla kabul edildi.