Yılmaz, "2026 yılında ise ülkemizi yeniden tek haneli rakamlarla buluşturmayı planlıyoruz," ifadelerini kullandı.

Ümraniye İş Dünyası Buluşması'nda konuşan Yılmaz, enflasyonu tek haneli rakamlara indirme amacının sürdüğünü vurguladı.

Bu süreçte "üç dönem" konseptine değinen Yılmaz, ilk olarak bir geçiş dönemi, ardından dezenflasyon dönemi ve nihayetinde kalıcı fiyat istikrarı dönemine geçileceğini kaydetti. Geçiş döneminin bu yılın Haziran ayında tamamlandığını aktaran Yılmaz, son bir yıl içinde yaşanan depreme rağmen, geçen yıl bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 5,2 olduğunu, bu yıl için ise beklentilerinin yüzde 4,9 olduğunu açıkladı.

Yılmaz, bazı ekonomistlerin depremin etkisiyle bütçe açığının yüzde 10’a çıkacağı yönündeki öngörülerinin doğru çıkmadığını belirtti ve depremin etkilerini çıkardıklarında aslında gerçek bütçe açığının yüzde 1,6 olduğunu ifade etti.

"Deprem etkisi gelecek yıldan itibaren azalacak"

Yılmaz, depremin etkisinin gelecek yıldan itibaren azalacağını ve bütçe açığı beklentilerinin yüzde 3 civarına ineceğini bildirdi. Cari açığın geçen yıl ortalarında 60 milyar dolara yaklaştığını hatırlatan Yılmaz, bugün bu rakamın 20 milyar doların altında olduğunu belirterek, yıl sonunda cari açığın milli gelire oranının yüzde 1,7 olacağını öngördü.

Ayrıca, ülke risk priminin ("CDS") ciddi bir şekilde düştüğünü, Merkez Bankası rezervlerinin ise 27 Eylül itibarıyla tarihi rekor seviyeye ulaştığını vurguladı. Brüt rezervlerin 157,4 milyar dolar olduğunu belirten Yılmaz, son bir yılda Türkiye'de 1 milyondan fazla istihdam artışı sağlandığını, 2024'ün ikinci çeyreğinde toplam çalışan sayısının 32 milyon 661 bine ulaştığını ve bunun tarihi bir zirve olduğunu kaydetti.

Yılmaz, ihracatın yıl sonunda 264 milyar dolar olmasını hedeflediklerini belirtirken, tüm bu gelişmelerin Orta Vadeli Program’ın işlediğini ve sonuç verdiğini gösterdiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: Haber Merkezi