Marmara Denizi'nin Silivri açıklarında öğle saatlerinde yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin yarattığı sismik dalgalar, Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü'nden Araştırma Görevlisi Dr. Hamdullah Livaoğlu'nun dikkat çekici çalışmasıyla işitilebilir bir forma dönüştürüldü. Livaoğlu, depremin en yüksek yer ivmesini kaydeden istasyona ait Doğu-Batı yönündeki sismik sinyali analiz ederek, bu titreşimlerin duyulabilir ses karşılığını elde etti.

Depremin enerjisi işitilebilir sese dönüştürüldü

Dr. Livaoğlu, elde ettiği ses kaydıyla ilgili yaptığı açıklamada, "6.2 Mw büyüklüğündeki depremin en yüksek yer ivmesini kaydeden istasyona ait Doğu-Batı bileşenli deprem sinyali analizi ve işitilebilir ses formu," ifadelerini kullandı. Oluşturulan sesin, başlangıçta sakin ve tiz bir yapıda olduğunu, ana şokun ise daha tok bir sesle enerjisini boşalttığını belirtti.

Deprem sesi bir ölçüt değil, farklı bir yansıma

Deprem olgusunda doğrudan bir "ses"in var olmadığını vurgulayan Dr. Livaoğlu, aslında kaydedilenin yer kabuğunu sarsan sismik dalgaların titreşim frekanslarının karakterize edilip işitilebilir hale getirilmesi olduğunu açıkladı. Deprem sesi fenomeninin sismolojide nicel bir ölçüt teşkil etmediğini, yalnızca deprem kaynağından yayılan sismik dalgaların zemine ulaşmasının farklı bir tezahürü olduğunu dile getirdi.

Beklenen yıkım olmadı

Dr. Livaoğlu'nun analizleri, depremin mühendislik açısından da önemli sonuçlar ortaya koydu. En yüksek ivmelerin kaydedildiği istasyonlardaki verilerin incelenmesi sonucunda, beklenen yüksek ivme değerlerine ulaşılmadığı ve yapı tasarım spektrumlarının aşılmadığı tespit edildi. 

Kaynak: DHA