Türkiye'nin en büyük taş kömürü rezervlerinin bulunduğu Zonguldak'ta, yerin derinliklerinde ter döken madenciler, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü'nde de çalışmaya devam ediyor.
Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) ait 5 taşkömürü işletmesi, ülke üretiminin büyük kısmını karşılıyor.
Zorlu koşullarda görev yapan madenciler, günlerinin yaklaşık 8 saatini karanlık, yerin yüzlerce metre altında kömür çıkarmakla geçiriyor.
Çevre ilçelerden ve köylerden gelen işçiler, yerin altında arkadaşlarıyla birlikte kurdukları sofralarda yemeklerini yiyorlar.
Zonguldak’taki TTK işletmelerinde, madenciler 24 saat boyunca üç vardiya halinde çalışarak kömür çıkarıyor, acil durumlar haricinde neredeyse 8 saat boyunca güneşi görmüyorlar. İşlerine başlamadan önce, her biri kendi dolabından iş kıyafetlerini alıp giyiyor ve o günkü görevlerini belirleyen "tertibini" kartiye şefinden alıyor. Ardından, asansörle yerin yüzlerce metre altına inerek çalışmaya başlıyorlar. Bölgenin coğrafi zorlukları nedeniyle taş kömürü, yarı mekanize yöntemlerle çıkarılıyor. Çıkarılan kömür, küreklerle bantlara taşınıp, buradan raylı taşıma sistemi olan faytona aktarılıyor ve trenlere yüklenerek belirlenen alanlara naklediliyor.
20 senedir çalışıyormuşum gibi hissediyorum
Üzülmez Taşkömürü İşletmesi'nde çalışan madenci Bilal Aydın, yer altındaki zorlu çalışma koşullarına alıştıklarını, buradaki arkadaşlarıyla bir aile gibi geçirdikleri zamanı ve mesleğin atalarından miras olduğunu belirtti.
Aydın, şöyle konuştu:
"İş bittikten sonra otururuz, herkes evden ne getirdiyse açarız ortaya, bir aile olarak yemeğimizi yer, çayımızı, çorbamızı içeriz. Daha sonrasında faytonlarla dışarıya doğru geliriz. Yerin 300 metre altına ilk indiğimde hiç içimde bir endişe olmadı. Sonuçta bu bize atadan gelen bir meslek. Sanki burada 20 senedir çalışıyormuşum gibi hissediyorum. Yer altının, yer üstünden hiçbir farkı yok, sadece karanlık var. Lambalarımız sayesinde yer altı aydınlık oluyor. Bir nevi ekmek teknemiz yerin altı olduğu için bize aydınlık geliyor."
"Hep ışığın hasretiyle çalışıyoruz"
Kozlu Taşkömürü İşletmesi'nde maden mühendisi Ömer Tok, işlerini doğayla mücadele ve bilinmezlik içinde yürüttüklerini, iş güvenliği ve madencilik kurallarına uyarak, ülkenin enerji ve ekonomisine katkı sağlamak için taş kömürü çıkardıklarını ifade ederek, "En koyu karanlıklarda, aydınlıklar için mücadele ediyoruz. Bunu yaparken iş güvenliği ve madencilik kurallarına uymaya gayret gösteriyoruz. Arkadaşlarımızla omuz omuza, ülkemiz için kıymetli olan ve 200 yıldır mücadelesini verdiğimiz kömürü çıkarıp ülkemizin enerjisine, ekonomisine katkı sunmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Karanlıkta çalışmanın zorlukları bulunduğunu anlatan Tok, şunları kaydetti:
"Hep ışığın hasretiyle çalışıyoruz. Aşağıdaki dostluklar yukarıdaki dostluklar gibi değil, birbirimize can emanet ediyoruz. Omzumuzu yasladığımız arkadaşlarımızın canı, aslında bize emanet. Madenci kardeşlerimizle, öncelikle arkadaşımızı ve kendimizi sağ salim yukarıya, sevdiklerimize ulaştırmak için mücadele ediyoruz. Aynı yerde, aynı kaptan yemek yiyoruz. Çoğu zaman çok zorlandığımızda aynı suyu paylaşıyoruz. Yer altındaki ahşap malzemelerle, demirlerle, çeliklerle tahkimat yapıyoruz ama bizim için en önemli tahkimat, omzumuzu dayadığımız arkadaşlığımız."