“Adolescence” dizisi, Netflix’te yayınlanan ve 2025’in Mart ayında izleyiciyle buluşan bir İngiliz mini dizisi olarak kısa sürede büyük bir yankı uyandırdı. Dört bölümden oluşan bu yapım, 13 yaşındaki Jamie Miller’ın bir sınıf arkadaşını öldürmekle suçlanmasıyla başlayan olayları konu alıyor. Dizinin yorumları genel olarak oldukça olumlu; eleştirmenler ve izleyiciler, teknik başarısı, oyunculuk performansları ve toplumsal meselelere getirdiği derin bakış açısı nedeniyle övgüler yağdırıyor. Ancak bazıları, hikâyenin eksik bırakıldığını ya da yeterince derinleşmediğini düşünerek eleştiriyor.
Dizi, neden bu kadar çok konuşuldu? Bunun birkaç temel sebebi var: Her bölümün tek çekim (oner) olarak çekilmesi, çarpıcı bir gerçekçilik sunması, günümüz gençliğinin karşılaştığı toksik maskülenlik, sosyal medya baskısı ve ebeveyn-çocuk ilişkilerindeki kopukluk gibi konuları cesurca ele alması. Ayrıca, beklenmedik bir hit olarak 96,7 milyon izlenmeyle Netflix’in en popüler İngilizce dizileri listesinde üst sıralara yerleşmesi de dikkatleri üzerine çekti. Şimdi detaylara bakalım…
Eleştirmenlerden ve İzleyicilerden Yorumlar
“Adolescence”, eleştirmenlerden büyük ölçüde tam not aldı. The Guardian, diziyi “son yılların televizyon mükemmeliyetine en yakın yapımı” olarak tanımlarken, Forbes “tüm zamanların teknik başyapıtı” dedi. Rotten Tomatoes’ta %98 gibi yüksek bir puan alan dizi, IMDb’de 8,3/10 skoruna sahip. İzleyiciler, özellikle Owen Cooper’ın (Jamie) ve Stephen Graham’ın (baba Eddie) performanslarını “Oscarlık” buluyor. X platformunda bir kullanıcı, “3. bölümdeki psikolog sahnesi inanılmaz, herkese öneriyorum” derken, başka biri “duygusal olarak çok ağır ama izlenmeli” yorumunu yaptı. Ancak bazı izleyiciler, Jamie’nin bakış açısının yeterince gösterilmediğini ve hikâyenin yüzeysel kaldığını belirterek hayal kırıklığı yaşadığını ifade etti.
Neden Çok Konuşuldu?
Dizinin bu kadar ses getirmesinin ilk nedeni, her bölümün kesintisiz tek çekimle çekilmesi. Bu teknik, izleyiciyi olayların içine çekiyor ve gerçek zamanlı bir deneyim sunuyor; örneğin, ilk bölümde polis baskını ve Jamie’nin tutuklanması sahneleri nefes kesiyor. İkinci olarak, dizi güncel toplumsal sorunlara parmak basıyor: sosyal medyanın gençler üzerindeki etkisi, incel kültürü, cyberbullying ve ebeveynlerin çocuklarının iç dünyasından kopukluğu. The Spinoff, “Bu dizi bir yardım çığlığı” diyerek, Adolescence’ın gençlerin radikalleşmesi üzerine bir uyarı niteliği taşıdığını vurguladı. Üçüncü neden ise sürpriz başarısı; büyük bir tanıtım kampanyası olmadan, sadece ağızdan ağıza yayılan övgülerle 24,3 milyon izlenmeye ulaştı ve kısa sürede küresel çapta 1 numara oldu.
Eleştiriler ve Tartışmalar
Herkes diziyi göklere çıkarmadı. Bazı izleyiciler ve eleştirmenler, hikâyenin Jamie’nin iç dünyasına yeterince girmediğini, neden cinayet işlediğinin belirsiz kaldığını savundu. Bir X kullanıcısı, “Güzel çekilmiş ama Jamie’nin bakış açısını görememek büyük eksiklik” diye yazdı. Ayrıca, son bölümün diğerlerine göre daha zayıf bulunması ve çözüm sunmaması da tartışıldı. Yine de bu eleştiriler, dizinin genel etkisini gölgede bırakmadı; hatta bazıları, bu belirsizliğin bilinçli bir tercih olduğunu ve izleyiciyi düşünmeye ittiğini savundu.
“Adolescence”, teknik ustalığı, güçlü oyunculukları ve rahatsız edici derecede gerçekçi temalarıyla konuşulmayı hak etti. Hem bir sanat eseri hem de toplumsal bir ayna olarak, izleyicileri sarsmayı ve ebeveynleri çocuklarının dijital dünyasına daha yakından bakmaya zorlamayı başardı. Bu yüzden, sadece bir dizi olmaktan öte, bir fenomen haline geldi.