Saadet Partisi'nin Meclis Grup toplantısında konuşan Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu'nun gündeminde 15 Temmuz anmaları vardı. Devlet içinde tehlikenin hala devam ettiğini savunan Davutoğlu şunları söyledi.

Ciddi bir tehlike var...

Bana bir haftadır soruluyor, 'devlet içinde bir tehlike mi görüyorsunuz?' diye, evet, devlet içinde ciddi bir tehlikenin var olduğunu görüyorum, hissediyorum. 15 Temmuz'un hesabı görülmedi daha. Ve 15 Temmuz'un hesabı görülmeden herhangi bir yeni devlet reformu yapılması da çok zor. Ne kast ediyorum? Bakın, biraz da trajikomik şekilde son 2-3 gündeki 15 Temmuz yayınlarını inceleyin. Bazılarını arkadaşlarım gönderdi, bazılarını da doğrudan izledim, iktidara yakın eski bir vekilin, Mehmet Metiner'in yazdığı güzel bir yazı var. Tespitleri doğru. Diyor ki, 15 Temmuz anmalarında artık hiçbir heyecan kalmadı. Doğru tespit ama soru şu, niye kalmadı? 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'dan, Hamas yetkilileriyle kritik görüşme! Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'dan, Hamas yetkilileriyle kritik görüşme!

Soylu, o sorulara cevap ver...

Şimdi konuşuyorlar kendilerini kahraman gören o günkü devlet görevlileri, bu kahramanlar Meclis araştırma komisyonu sorularına cevap verdiler mi? Vermediler. Eski İçişleriş Bakanı (Süleyman Soylu) 15 Temmuz gecesi yaptığı kahramanlığı anlatıyor, kardeşim televizyonlarda şov yapma. TBMM sana sorular sormuş, o sorulara cevap ver. Eski Genelkurmay Başkanı (Hulusi Akar) açıklamalar yapıyor elimizde istihbarat bilgisi yok diye, yazık, sekiz yıl sonra söylüyorsun, nasıl söylersin? Sonra da benim ifademle onun ifadesi yanyana koyulup, kim yalan söylüyor deniyor. 

Benim ağzımdan yalan çıkmaz...

Ben, hayatımda yalan söylemem. Bedeli ne olursa olsun, herkes bilir bu ağızdan yalan çıkmadı. 15 Temmuz öncesi YAŞ'ta hem istihbarat kanallarından gelen bilgiler vardı hem bizzat hem ayrılacak hem gelecek Genelkurmay Başkanı'nın kanaatlerini tek tek aldım. El yazılarıyla neredeyse aldım. Ama soru açık, bu soru cevaplandırılmadıkça şehitlerin hakkı, hukuku korunamaz. Sıradan bir vatandaş fakirlikten çocuğunu bu okullarda okuttu diye bütün sülalelisini cezalandırılırken şu anda 15 Temmuz darbe girişimi davasının sanıklarından Mehmet Dişli'nin kardeşi nasıl Hollanda'ya büyükelçi atandı? Bunu açıklayın.
 

Muhabir: Bünyamin Dobrucalı