Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. İzmir’de 12 tane devlet hastanesi için depreme dayanıksız raporu ve yıkım kararı var diyen Doğruyol; “Bunları kimse görmüyor. Bizim İzmir’de siyasilerimiz yok mu? Bir deprem olsa bu hastanelerin içerisinde can verenlerin bedelini kim ödeyecek? Böyle bir şey olursa sorumlusu bürokratlardır” dedi.


“Toplum olarak hastayız”

Toplum olarak hastayız diyen Doğruyol; “2022 yılında 6 milyon vatandaşımız 1 yıl içerisinde ameliyat olduğu, 13 milyon vatandaşın yatarak tedavi gördüğü ve 854 milyon vatandaşında hekime başvurduğu belirtiliyor. Yani ortalama bir vatandaşımız yıl içerisinde 10 kere hekime başvurmuş. Bu rakamlar zaman zaman Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanıyor. Sağlık bakanlığının asıl görevi vatandaşı hasta etmemektir. Ama rakamlar gösteriyor ki durum pekte öyle değil. Tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelmemizle hastalıklarımız artıyor. Önceliğimiz vatandaşın sağlığını korumak olmalı. Tam tersinden bakmalıyız. Başarımız rakamların azalmasıyla olur” dedi.

“Aile hekimlerinin ciddi problemleri var”

Koruyucu sağlık hizmetlerinin uygulandığı aile hekimliği ile ilgili de ciddi problemler olduğunu söyleyen Doğruyol; “Aile hekimliğindeki arkadaşlarımız reçete yazan memurlar haline geldi. Bu arkadaşlarımız yetkilerinin genişletilmesi ve nüfus sayılarının düzeltilmesi lazım. Daha sağlıklı hizmetin önü açılmalıdır. Aile hekimliği bizim ülkemizde sevk zincirini sağlamak için getirildi ama uygulamada bu sağlanamadı. Aile hekimi arkadaşlarımız binanın kirasını bile kendileri ödüyor. Özel mülk sahiplerinin binasında çalışan hekimlerimiz, kiraların artışı ile birlikte mülk sahipleri ile karşı karşıya geliyor. Personelin yıpranma payı bile aile hekimlerinin üzerinde. Bu sağlıklı bir sistem değil. Bunların elden geçirilmesi lazım” ifadelerini kullandı.

Emekli hekimler göreve çağırıldı 

Doğruyol; “Sağlık çalışanları ve başta hekimler olmak üzere çok sayıda yurt dışına gidişlerle karşı karşıya kaldık. Tabi özel hastane ve muayene giden hekimler de çok oldu. Sağlık bakanlığı üç kez hekim kontenjanı açtı ve son açtığı kontenjanda 65-72 yaş arasındaki hekimleri tekrar göreve çağırdı. Bu hekim eksikliğimiz olduğunu gösteriyor. Hekim eksikliği ile birlikte vatandaşın hekime ulaşması da zorlaşıyor” açıklamasında bulundu.

“12 hastane için yıkım kararı var”

Şehir hastaneleri ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Doğruyol; “Ülkemizde pek çok şehir hastanesi açıldı. Şehir hastanelerimizin arsaları devlet tarafından veriliyor ve bir firma gelip oraya binayı yapıyor. Ama biz oraya kira veriyoruz. Biz bu sisteme karşıyız. Çünkü doluluk garantisi veriliyor. Bir yere para aktarma derdi olmasa şehir hastaneleri olmaz. Bizim şehrimizde İzmir’de 12 tane devlet hastanesi için depreme dayanıksız raporu ve yıkım kararı var. Bunları görmüyor kimse. Bizim İzmir’de siyasilerimiz yok mu? Bir deprem olsa bu hastanelerin içerisinde can verenlerin bedelini kim ödeyecek? Böyle bir şey olursa sorumlusu bürokrat arkadaşlardır. Ama bu arkadaşlar bakanlığa gerekli yazıları da yazdılarsa elbette sorumluluk bakanlıktadır” dedi.

“Para aktarmak derdi olmasaydı…”

Bayraklı Şehir Hastanesi’nin resmi açılışı olmasa da hasta kabulüne başladı diyen Doğruyol; “Şuanda orada çok büyük sıkıntılar var. Hastane yeni açıldığı için biraz zaman tanımak adına gözlemliyoruz sendika olarak. Ancak ilerleyen günlerde bazı sorunları gündeme taşıyacağız. Raylı sistem oraya ulaşmadan ulaşım sorunu çözmek mümkün olmayacaktır. Araştırmalara göre yatak sayısı 300-350 olan hastaneler iyi yönetiliyor. Yatak sayısı 2 bin küsur yataklı Şehir hastaneleri yapıyoruz. Buna gerek yok. Bizim bu sistemden çok hızlı bir şekilde vaz geçmemiz lazım. Eğer vazgeçmezsek ilerleyen yıllarda ülke ekonomisinin sırtında çok büyük bir kambur oluşturacaktır. Yol yakınken en azından yenileri yapmaktan vazgeçmemiz lazım” açıklamasında bulundu.

Buca Devlet Hastanesi için çağrı

Buca Devlet Hastanesi’ne de dikkat çeken Doğruyol; “2020 İzmir depreminden sonra yenilenmiş olan tek hastane. Bugün hastaneye baktığımızda keşke yapmasalardı noktasındayız diyebilirim. Çünkü hastanenin su, elektrik, oksijen tesisatları darmadağın. Duvarlarda fayanslar düşüyor. Memur arkadaşlarımızın hepsi bodrum katta güneş almıyor. Önümüzdeki Şubat ayında kesin kabulü var. Bu hastaneye nasıl kesin kabul yapacaklar bilmiyorum. Buca’ya düzgün yeni hastane yapılmasında yarar var” dedi.

“112 yönetiminde plansızlık var”

112’de çalışan sağlık çalışanlarının yönetimsel sıkıntılar yaşadığından bahseden Doğruyol; “30 ambulansın devre dışı kalmasıyla personellere yıllık izin verilmemesi gibi problemler ortaya çıktı. 112 yönetiminde bir plansızlık var. Siz personelin yasal iznini vermekte sorunlar çıkarırsanız bu da ters teper. 40 civarındaki istasyonu 112 yönetimi rapor alanlar olduğu için o istasyonu cezalandırıyor. Siz kendi aranızda nöbet değişimi yapamazsınız diyor. İzmir’de bir hastanemiz var mesele çalışanlarının yüzde 50’sinden savunma istendi, istenmeye de devam ediyor. Böyle olunca kurumda huzur kalmaz. Cezalandırma sistemiyle bu işleri yapamazsınız” ifadelerini kullandı.

Editör: Bünyamin Dobrucalı