ALPEREN ÖZDEMİR - Sağlık Bakanlığı, yeni bir aile hekimliği sözleşme ve ödeme yönetmeliği çıkarmaya hazırlanıyor. Hazırlığı yapılan yönetmelikle ilgili edinilen bilgiler ise aile hekimleri ve aile sağlığı merkezi çalışanlarının büyük tepkisini çekti. İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Muhteber Çolak, yönetmeliğin birçok konuda aile hekimlerini sıkıntıya soktuğunu, iş yükünü artırdığını, hak kaybına neden olduğunu ve iş barışını tehdit ettiğini belirtti. “Bu haliyle çıkmasını asla kabul edemeyeceğimiz bu yönetmeliğe biz Eziyet Yönetmeliği diyoruz.” dedi.
"Hekimler yine, yeniden küstürüldü"
Çolak, Sağlık Bakanı Dr. Kemal Memişoğlu’nun göreve başladığı ilk günlerde yaptığı açıklamalarda “hekim açığımız var, ona rağmen sağlık çalışanlarımız özveri ile çalışıyorlar. Biz hekimleri son zamanlarda küstürdük” sözlerine değinerek, “Yeni bir başlangıç gibi görünen bu sözler, hazırlanan yönetmelikte gördüğümüz detaylarla anlamını yitirmiştir, hekimler yine ve yeniden küstürülmüştür” dedi. Sağlıkta dönüşüm projesi ile hekimle, ebe ve hemşireyle bu kadar çatışan bir yönetim anlayışının düşündürücü olduğunu ifade etti.
Birinci basamak sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve koruyucu hekimliğin toplumun tüm kesimlerinin ulaşabildiği bir noktaya getirilmesi gerektiğini belirten Çolak, bakanlığın bu hedefe çalışanları cezalandırarak, hak edişlerinden kesintilere giderek ve iş yükünü kontrolsüzce artırarak ulaşamayacağını savundu. Çolak, Sağlık Bakanı’nın daha önce yaptığı bir konuşmada “hasta ile hekim arasında manevi bir alan vardır, bu alanı hepimizin koruması gerekir” dediğini hatırlatarak, “Bu yönetmelikteki akılları zorlayan parametreler ve formüller midir bu alanı koruyacak?” diye sordu.
Yönetmeliğin detayları
Çolak, aile hekimlerinin kendi tercihleriyle hastaneye başvuran hastaların oranına göre daha düşük ücret alacağını belirtti. Hekimlerin bu konuda bir yetkisi olmadığını vurgulayan Çolak, “Hiçbir hekimin kolluk kuvvetiymiş gibi kendine kayıtlı hastaların hastaneye gitmelerine engel olması beklenemez” dedi. Ayrıca, aile hekimlerinin kayıtlı hastalarını altı ayda bir görme zorunluluğunun getirilmesi durumunda hekimlerin belli oranda gelir kaybına uğrayacağını ekledi.
Yönetmelikle nüfusa dayalı ödeme sisteminde de değişiklik yapılacağını söyleyen Çolak, 3.500 kişi sınırlandırılmasıyla hekimlerin maddi kayıplar yaşarken, hastaların da düzenli takiplerinin yapılamayacağını belirtti. “Hastalar kapı kapı aile hekimlerini arayacak, belki de daha tam işlevsel olmayan birimlerde sağlık hizmeti almak zorunda kalacaklar” dedi.
"Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti körükler"
Akılcı ilaç kullanımı ifadesi altında hekimlerin tedavi düzenlemedeki özerkliğinin baskı altına alınacağını belirten Çolak, bunun sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti körükleyebileceğini söyledi. “Suistimallerin önüne geçilmeli, ancak bu Sağlık Bakanlığı’nın yıllardır yarattığı kışkırtılmış sağlık hizmeti talebini azaltması ve sağlıkta şiddeti önleyecek etkin önlemler almasıyla mümkündür” dedi.
Çolak, yönetmelikle birlikte hekimlerin müşteri memnuniyeti gibi subjektif kriterler üzerinden değerlendirileceğini ve maddi kayıplara uğrayacağını vurguladı. “Bu yönetmelik iş barışını bozarak hekimler arasında ve halkla hekim arasında ciddi hak kayıplarına yol açacaktır” dedi.
Sözleşme yenileme süreçlerinde keyfi uygulamalar sonucu fesihlerin kolaylaştırıldığını belirten Çolak, “Aile hekimleri zaten zor şartlarda çalışıyor, bu tür düzenlemeler iş güvencesini ortadan kaldıracaktır” dedi.
"Tahammülümüzü zorlayan bir uygulama"
Çolak, aile sağlığı merkezlerinin kira, çalışan maaşları, sigorta primleri, tıbbi malzeme ve teknik harcamalar gibi giderler için verilen Cari Gider Ödeneği'nin bir kısmının kesilip idarenin döner sermayesine aktarılacağını söyledi. “Enflasyon oranında bile olmayan ödenek zamlarında artış beklerken bu kesinti, anlam veremediğimiz ve tahammülümüzü zorlayan bir uygulamadır” dedi.
Çolak, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun Meclis Sağlık Komisyonu’nda yaptığı “En iyisini yapmaya çalışırken hep beraber, istişareyle, ortak akılla hareket etmek istiyoruz” açıklamalarını hatırlatarak, “Sayın Bakanım, işte o kamunun halka değen eli, bahsettiğiniz o en uç nokta tam da biziz! Meslek örgütlerimizle, sendikalarımızla istişarede bulunmadan bu yönetmeliği yayımlamayı düşünüyor musunuz?” diye sordu.
"Halkın nitelikli sağlık hizmeti almasına engel olacaktır"
Yönetmelikteki hesaplama formülüne dikkat çeken Çolak, “Bu formülün bölenleri iş barışını bozarken meslektaşları birbirinden, halk ile hekimi, hekim ile idareciyi bölerek ciddi hak kayıpları yaratacaktır” dedi. Çolak, “Çarpanları ise bizim kadar sizi de çarpacak, halkın nitelikli ve sürdürülebilir sağlık hizmeti almasına engel olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
