Türkiye, Suriye’deki iç savaşın ardından 12 yıl aradan sonra Şam’daki Büyükelçiliği’ni yeniden açtı. 2012 yılında büyükelçiliğin kapatılmasının ardından, Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği’nde Türk bayrağı tekrar göndere çekildi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı olarak Burhan Köroğlu'nu görevlendirdiğini açıkladı. Büyükelçilik, bugünden itibaren diplomatik misyonuna başlamış oldu.
Türk Büyükelçiliği’nin tarihi ve yeniden açılışı
Şam’daki Türkiye Büyükelçiliği, 26 Mart 2012'de faaliyetlerini durdurmuştu. O tarihten bu yana iki ülke arasında diplomatik ilişkiler askıya alınmıştı. Türkiye’nin Şam’daki diplomatik temsilciliği, Suriye’deki Esad rejiminin protestoculara karşı şiddet kullandığı dönemde bir süre daha hizmet vermeye devam etmişti. Ancak Esad yönetiminin sert politikaları ve Türkiye’nin bu politikayı eleştirmesi, büyükelçiliğin kapanmasına yol açtı. Şimdi ise Türkiye, 12 yıl 9 ay sonra bu önemli adımı atarak yeniden Şam’daki diplomatik varlığını güçlendirmiş oldu.
Bugün yapılan açıklamalarda, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Burhan Köroğlu ve ekibinin Şam’a doğru yola çıktığını duyurmuş ve şunları eklemişti: “Şam Büyükelçiliği’ne Türk bayrağı asılacak.” Bu açıklamanın ardından, büyükelçilikte Türk bayrağı göndere çekildi.
Türkiye ile Suriye arasındaki diplomatik ilişkiler: Bir geçmişin izleri
Türkiye'nin Suriye'yle diplomatik ilişkileri, 1946 yılında Suriye'nin Fransa mandasından bağımsızlık kazanmasının ardından başlamıştı. Türkiye, Suriye'nin bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri olmuş ve ertesi yıl, 1947’de Şam’da büyükelçilik açmıştı. İki ülke arasındaki ilişkiler, özellikle Hatay Sorunu ve su sorunları gibi konular nedeniyle zaman zaman gerilmiş olsa da, diplomasi her zaman devreye girmişti.
Soğuk savaş yılları: Gerilimler ve krizler
Soğuk Savaş yıllarında, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkiler ciddi gerilimler yaşadı. Türkiye’nin NATO üyesi olması ve Suriye’nin Sovyetler Birliği ile yakınlaşması, iki ülkenin farklı siyasi eksenlerde yer almasına neden olmuştu. Bu dönemde, Hatay Sorunu, Suriye’nin Türkiye’nin güneyindeki su kaynaklarıyla ilgili endişeleri ve özellikle Fırat ve Dicle nehirlerine dair Türkiye’nin inşa ettiği barajlar, ilişkileri gerdi.
Ancak diplomatik misyonlar, bu krizlerin çözülmesinde bir araç olarak önemli bir rol üstlendi. 1998’deki Adana Mutabakatı da terörle mücadele konusunda Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkileri belirgin bir şekilde iyileştirmişti. Bu anlaşma, özellikle PKK’nın Suriye’deki varlığı nedeniyle iki ülke arasında iş birliğinin önünü açtı.
2000’ler: Stratejik ortaklık dönemi
2000’lerin başında, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerde hızlı bir iyileşme dönemi yaşandı. 2004 yılında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Şam’ı ziyaret etmesi ve 2007 yılında Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Türkiye’ye yaptığı ziyaret, iki ülke arasında önemli bir dönüm noktasıydı. Bu dönemde karşılıklı ekonomik iş birlikleri arttı, vizeler kaldırıldı ve ticaret hacmi büyüdü.
Büyükelçilik, bu dönemde önemli bir diplomatik merkez haline geldi ve Türk hükümeti, Şam’daki büyükelçilik aracılığıyla hem ekonomik hem de kültürel ilişkilerini güçlendirmeyi hedefledi.
2011'de iç savaşın patlak vermesi ve Büyükelçiliğin kapanışı
Ancak 2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaş, Türkiye ile Suriye ilişkilerinde bir dönüm noktası oldu. Türkiye, Esad yönetiminin protestoculara yönelik şiddetini ve insan hakları ihlallerini şiddetle eleştirmeye başladı. Suriye’deki iç savaşın etkisiyle, Türkiye 2012 yılında Şam Büyükelçiliği’ni kapatarak diplomatik ilişkileri askıya aldı. Aynı dönemde, Türkiye milyonlarca Suriyeli mülteciyi kabul ederek insani bir rol üstlendi, ancak bu durum iki ülke arasındaki siyasi gerilimleri daha da derinleştirdi.
"Yeni bir dönem başlıyor"
Türkiye’nin 12 yıl sonra Şam Büyükelçiliği’ni yeniden açması, iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açıyor. Atılan adım, Suriye ile geçmişteki iş birliğini yeniden tesis etme ve bölgedeki siyasi ve güvenlik sorunlarına çözüm arayışı olarak değerlendiriliyor. Türkiye'nin bu hamlesi, Suriye ile ilişkileri normalleştirerek, bölgesel istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Yeni dönemde, Türkiye ile Suriye arasındaki ticaretin artması ve sınır ticaretinin yeniden güçlenmesi bekleniyor. Özellikle altyapı projelerinde iş birliğinin ön plana çıkması, iki ülkenin ekonomik ilişkilerinin yeniden şekillenmesine olanak tanıyabilir. Ayrıca, Türkiye’nin Suriye’nin yeniden inşa sürecine katkı sağlaması ve bölgesel güvenlikte aktif rol oynaması, Türkiye’nin bu stratejik adımından elde edilebilecek önemli kazanımlar arasında yer alıyor.