Son mühür - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 8. Uluslararası İyilik Ödülleri töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a özel bir hediye takdim etti. Celi Sülüs hat sanatıyla yazılmış olan tabloda, Fetih Suresi'nin 10. ayeti bulunuyor.
Ayetin meali şu şekilde: "Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah’a biat etmektedirler. Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah ile olan ahdine vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir."
Neden bu hediyeyi verdi?
Ali Erbaş'ın bu ayeti tercih etmesi, sosyal medyada ve siyasi çevrelerde geniş tartışmalara neden oldu. 2017 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı görevine atanan ve 2021'de ikinci kez bu göreve seçilen Erbaş'ın, bu hediyeyi özellikle seçtiği iddia ediliyor. Ankara kulislerinde, Erbaş'ın Eylül ayında görev süresinin dolacağı ve bu hediyenin görevde kalma çabası olarak yorumlandığı konuşuluyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi tefsirine göre, Fetih Suresi'nin 10. ayeti, peygambere biat edenlerin aslında Allah'a biat ettiğini belirtmektedir. Tefsirde, Birçok âyette resulüne itaat edenin Allah’a itaat etmiş olacağı ifade buyurulmuştur. 10. âyette de Allah’ın elçisi olan peygambere itaat gibi ona biat da dolaylı olarak Allah’a verilmiş bir bağlılık ve itaat sözü olarak değerlendirilmektedir" ifadeleri yer alıyor.
Sosyal medyada gündem oldu
Sosyal medyada, Erbaş'ın bu hediyesi büyük eleştirilerin odağı haline geldi. Bazı kullanıcılar, ayetin bağlamından koparılarak siyasi bir mesaj vermek amacıyla kullanıldığını öne sürdü. Bu iddialar üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı, bir açıklama yapmak zorunda kaldı.
Açıklama yapıldı
Diyanet İşleri Başkanlığı, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Kur’an’la hemhal olmayan ve ayetlerin anlamını bilmeyenler, bu ilahi mesajı çarpıtmaya çalışmış olmalı. Ancak bu ayeti bağlamından kopararak yorumlayan hiçbir ilim adamı bugüne kadar çıkmamıştır. Eğer eleştiri ayetin anlamına yönelikse, bu, cehaletin korkunç bir tezahürüdür. Bu kadar açık bir mesaj taşıyan ayetin, anlamsız tartışmalara malzeme edilmesi, ülkemizin düşünsel geleceği açısından endişe vericidir."
