GAMZE ESKİKÖY- İzmir’in Aliağa ilçesindeki gemi söküm çalışmasında geçtiğimiz hafta 4 işçiden 1’i olan İbrahim Karakaya kimyasal zehirlenmeden dolayı hayatını kaybetmişti. Sorunu 10 yıl önceye kadar dayanan asbestli gemilerde, sağlıksız ve tehlikeli çalışma koşullarında olduğunu gözler önüne serdi. Uzmanlar tarafından defalarca uyarılmasına rağmen gemi söküm çalışmaları başlatıldı, olayın ardından hiçbir yetkili tarafından açıklama yapılmaması kafalarda soru işareti bıraktı. Başkan Ensari, ‘’İçerden bilgi aldım. Bölgede çok önemli birisinden bana dediği şu ‘’İşçiler tabuttur bizim için ölürse ölsünler’’ dediğini belirterek dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Aliağa’nın İzmir’e verdiği tehlike çok büyük
Başkan Ersani, ''Bir taraftan binalar yıkılıyor ve absestler tüm şehre yayılıyor. Diğer taraftan da Aliağa'da absestli gemilerin sökümü gerçekleştiriliyor. Biz 81 ilde tüm Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlükleri'ne bir üst yazı ilettik ve bu durumu sorduk'' dedi.
‘’Mafyalar tarafından tehdit ediliyorlar’’
Başkan Ensari, oradaki çalışan işçilerin Aliağa’da ki mafyalardan korktuğunu ve işten çıkarılma ile tehdit edildiği iddiasında bulunarak şu sözleri söyledi. ‘’Herkes bu gemicilerden mafya işleri oldukları için çekiniyorlar. Karşılarında çok güçlü sermaye grubu var. Haliyle Aliağa’ya da güzel para kazandırıyorlar. Bu mafyaların devletin üst kademelerinin hepsiyle bağlantısı güçlü. Birçok uzman ve mühendis bu konuda korkup ses çıkarmıyorlar. Bunlar da bize ulaşıyor. Ne fotoğraf video çekmemize ne de isim açıklamamıza izin veriyorlar. Herkes sustukça bu sorun çözülmeyecek. Çocuğun babası ölmüş, gel konuş diyorum abi ben şarkıcıyım ben konuşursam bana kimse iş vermez diyor korkudan’’ diye konuştu.
‘’Aliağa Belediye Başkanı’nın umurunda değil’’
Gemi söküm tesislerinde önlem alınmazsa bu tür kazaların sebebi arttıracağını belirten Başkan Ensari, ‘’Her ay 180 işçi ölüyor. Her ay 180 kişiyi iş kazalarında kaybediyoruz. Gemi sökümü de çok riskli, soludukları hava gerek meslek hastalığına gerek kanser olup ölüyorlar. Asbest derneği olarak biz her zaman yanlarındayız. Çoğu bize bilgilendiriyor, biz ilgili birimi arıyoruz. Sonuçta alamıyoruz hükümet bunu kerhen çıkardı Avrupa Birliği çerçevesinde. Burada başta belediyeler sorumlu. Aliağa da o kadar kötü şeyler oluyor ki Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar'ın hiç umurunda değil. O da gemi sökücü gibi konuşuyor’’ ifadelerinde bulundu.
‘’Ne kadar az önlem alırlarsa o kadar çok kazanıyorlar’’
Başkan Ensari, Aliağa da ki gemi söküm işlemlerinin bu şekilde yapılırsa kesinlikle yasaklanması gerektiğini belirtti. ‘’3 kuruş daha fazla kazanmak için insanların hayatını tehlike atıyorlar. Ne kadar az önlem alırlarsa o kadar çok kazanıyorlar. Aliağa da bu şekilde gemi söküm işlemleri gerçekleştirilirse kesinlikle yasaklanması lazım. Türkiye gibi geri dönüşümcü ülke yasaklamaz. İnsanların hayatı bizim için paradan daha önemli ama onlar için öyle değil. Bu şekilde ölüm tehlikesi, çevre kirliliği gibi sorunlarla karşılaşacaksak hurda gemi ithalatına karşıyız. Her gün de böyle yapılıyor. Ama Aliağa tesisleri kendilerini modernize edip, Avrupa standartlarında yapılacaksa onaylıyorum. Şimdi bize Avrupa Birliği onaylı diyecekler. Avrupa, kendi denizin kirlenmemesi ve işçilerin ölmemesi için onay veriyor. Orada halk bilinci çok fazla. Pisliklerin Türkiye’ye gelmesi Avrupa’nın işine geliyor. AB bunları görse zaten yasaklar. Avrupa Birliği’nde yaşayan birçok insan gemilerin Türkiye’de sökülmesi için robi yapıyor. Gizli ortakları da var’’ dedi.
''Aliağa kendine çeki düzen vermeyecekse karşıyız''
Başkan Ersani, Aliağa ve Ege çok ciddi bir felakete doğru koştuğunu belirtti, bu duruma karşı İngiltere gibi kuru havuz sistemi uygulamasının yapılmasını önerdi ve şu sözleri ekledi: ''Bizi burada vatan haini ilan ediyorlar, ülkeye para kazandırmaya karşısınız diye ben gemi sökümünede karşı değilim, sökecekseniz İngiltere de ki gibi sökün. İngiltere de kuru havuz sistemine alıyorlar kimseyi de tehlikeyi atmıyorlar. Bu gemilerde sadece asbes yok birçok tehlikeli madde var. Aliağa kendine çeki düzen vermeyecekse karşıyız.''
''İş sağlığı ve güvenliği kağıt üzerinde''
Orada iş sağlı ve güvenliğinin kâğıt üzerinde olduğunu belirten Başkan Ersani, iş sağlığı güvenliği uzmanlarının o işe uygun olup olmadığına bakmadan rapor verdiğini belirtti. İş sağlığı güvenliği kanununda çalışanların sağlık gözetimini yapmalarını söyler ama onlar yapmıyor. İş güvenliği bizzat sahaya gidip uyarı yapıyor fakat işveren önlemini almayarak. çalışanlarının canını hiçe sayıyor'' dedi. İnşaat mühendislerine ve mimarlara çağrıda bulunan Başkan ''İş sağlığı güvenliği tedbirinde sorumluluğumuz var. Türkiye’nin birçok kazalarda şantiye şeflerini hapse atıyorlar. Ekmek parası kazanmak için gittiği şirkette insanlar tedbir almadıkları için hapse giriyor . Peki kim alacak bu tedbirleri? Şantiye şefi olarak işverenleri zorlayın. Aksi takdirde savcılar şantiye şeflerini alıyorlar’’ diyerek uyarılarda bulundu.