DEÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı ve FAMER Müdürü Prof. Dr. Kerem Canlı başkanlığındaki 16 kişilik ekip, geleceğin en büyük sorunlarından olduğu belirtilen antibiyotik direncine karşı çalışma yaptı. Prof. Dr. Canlı, gelecekte bakterilerin direnç göstermesiyle antibiyotiklerin etkisini yitireceğini, bu nedenle de basit enfeksiyonlarda dahi ölüm riskinin ortaya çıkabileceğini belirtti. Prof. Dr. Canlı başkanlığındaki ekip, 2 yıl süren laboratuvar çalışmalarının ardından bilyalı/bilya kekik veya İzmir kekiği olarak bilinen 'Origanum onites' adlı bitkinin kimyasal antibiyotikten daha etkili olduğunu tespit ettiklerini belirtti. Kolera, tifo, zatürre gibi hastalıklara neden olan 30 mikroorganizmaya karşı antibiyotiklerden daha güçlü etkisi olduğu belirlenen çalışmanın bilimsel makalesi, Microorganisms Dergisi'nde yayınlandı.

'Bütün antibiotiklerden daha güçlü"

Konu hakkında bilgi veren Prof. Dr. Canlı, "Yakın geleceğin en önemli sorunlarından biri, antibiyotik direnci. Yakında antibiyotikler, hastalıklarımızı tedavi edemez hale gelecek. Çünkü tüm bakteriler gün geçtikçe direnç geliştiriyor. Ve bundan 20 yıl sonra çok basit bir hastalıktan bile insanlar ölmeye başlayacak. Bakterilerin direnç geliştirme hızları, bizlerin yeni ilaç bulma hızına göre daha fazla. Bu noktada antibiyotik direncine karşı yeni maddelerin bulunması çok önemli. Biz de laboratuvarımızda özellikle Anadolu bitkilerinin etkilerine bakıyoruz. Kekik türleri de bunlardan biri. Kekik, 80 ayrı bitkiye verdiğimiz genel bir isim. Bizim çalışmamızı yaptığımız, İzmir kekiği ya da bilya/bilyalı kekik olarak bildiğimiz bitki. Muğla'dan Kaz Dağları'na kadar olan Ege Bölgesi'nde yaygın olarak bulunur. Origanum onites, İzmir kekiği özellikle çoklu ilaç dirençli mikroorganizmalara karşı çok güçlü etki gösterdi. Bu etki, sentetik antibiyotiklerden daha güçlü bir etkiydi. Şu anda eczanelerde satılan bütün antibiyotiklerden çok daha güçlü" dedi.

'Çok sıcak yemeğe atmayın"

Prof. Dr. Canlı ve ekibiKekiği nasıl kullanacağımız konusunda da bilgi veren Prof. Dr. Canlı, "Yemeklerimizde baharat olarak kullanabiliriz. Ama etken maddelerinin zarar görmemesi için baharatları çok sıcakken ya da pişmeden önce kullanmak yerine yeme sıcaklığında kullanmamız. Aksi halde bize yararlı olacak etken maddeleri kaybediyoruz. Etken maddeleri kaybettiğimizde herhangi bir yararı kalmıyor. O yüzden biraz daha soğumuş yemeğimize bu baharatı katabiliriz. Kekik dediğimiz hep etle özdeşleşmiş ama çorba gibi diğer yemeklerimize de katabiliriz. Bu sayede hem antibakteriyel etkisi olduğu için vücudumuzdaki zararlı bakterileri öldürür hem de antioksidan etkisi var. Serbest radikaller dediğimiz vücudumuzu yıpratan, yaşlandıran maddelerin de vücuttan atılmasına destek olur. İzmir kekiğini, bilye kekiğini sofralarınızdan eksik etmemenizi öneriyorum" diye konuştu.

Kaynak: DHA