ALPER TEMİZ - Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Karacasöğüt Koyu’nda Global Marin Sportif Denizcilik Turizm ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından planlanan ek marina projesi, bölge halkı ve çevre savunucularının tepkilerine yol açmıştı. Muğla Çevre Platformu, Marmaris Kent Konseyi ve Karacasöğüt Mahallesi sakinleri projeye karşı birleşmiş, Marmaris Kent Konseyi’nin çağrısıyla Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) koyda müsilaj varlığı ve çevresel durum üzerine bir araştırma gerçekleştirmişti. Bu çalışmalar sırasında Helenistik döneme ait arkeolojik eserler ile yalnızca Akdeniz’e özgü endemik deniz çayırlarının varlığı da belgelenmişti.
Marmaris Kent Konseyi, hazırlanan bilimsel raporu Bodrum Sualtı Müze Müdürlüğü ve Muğla Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne sunmuş ve alanın koruma altına alınması ve tescillenmesi talebiyle yapılan başvuru sonrasında Bodrum Sualtı Müzesi, bölgedeki arkeolojik buluntuları detaylı şekilde kayıt altına almıştı. Elde edilen veriler doğrultusunda hazırlanan rapor, 27 Ocak 2023 tarihinde “3423852” sayılı dosya ile Muğla Tabiat Varlıkları Müdürlüğü’ne iletilmişti.
Ancak, Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, bu raporu dikkate almamış ve 3 Şubat 2023 tarihinde Karacasöğüt’te Global Marin adlı şirketin yat yanaşma projesi için “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” kararı vermişti.
ÇED Gerekli Değildir kararına karşı açılan dava Ekim 2024'te görülmüş ve davanın avukatlarından Arzu Alper, "Global Marin’in yapmak istediği Yat Yanaşma İskelesi ve Turizm Konaklama Tesisi’ne verilen ÇED gerekli değildir kararının iptali için açılan bu davada, bölgenin arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmesine rağmen, bilirkişi raporunda suç işlendi ve arkeolojik buluntuların tespit edilmediği söylendi" bilgilerini paylaşmıştı.
Sürece siyasi güç mü etki ediyor?
Davanın avukatlarından Arzu Alper, "Global Marin’in sahibi olan Mahmut Saral, Cumhurbaşkanı başdanışmanı Oktay Saral'ın kardeşi. Ortada ise oldukça net bir tablo var; arkeolojik buluntulara rağmen verilen ÇED Gerekli Değildir kararı ve mahkemeye sunulan 'arkeolojik kalıntı yoktur' raporu. Tescilli alan olmasına rağmen böyle bir ÇED kararı geçtiğimiz yıl bizi çok şaşırtmıştı ancak asıl şoku bilirkişi raporunda yaşadık. Sürece siyasi güç mü etki ediyor, durup düşünmek gerek" dedi.
"Bilirkişi heyeti kapıları kapadı hakim müdahalede bulunmadı"
Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunun nasıl alındığına dair de açıklama yapan Alper, "Mahmut Saral ile birlikte alana giren bilirkişi heyeti, incelemelerini yaparken bizleri alana yaklaştırmadı ve resmen kapalı kapılar ardından rapor çıkartıldı. Hakime bizzat sordum, 'Kapılar açılmalı ve rapor bu şekilde hazırlanmalı' dedim ancak hakim bu itirazımızı reddetti. Ortaya ise tümüyle yanlış bir rapor sunularak haklı davamızı haksız duruma düşürmeye gayret gösterdiler. Hakim müdahalede bulunmuyor, rapor yanlış ve bilirkişi heyeti arkeolojik kalıntıların olduğu yere uğramıyor. Böyle bir fotoğrafta, bu şekilde bir süreç ortaya çıkıyor ise biz, takdiri kamuoyuna bırakalım. Ancak Karacasöğüt'ü ranta teslim etmeyeceğiz" diye konuştu.
Ne olmuştu?
Daha önce; Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün 2013 yılından bu yana bölgedeki arkeolojik kalıntılardan haberdar olduğu ve bu bilginin 2013 yılından bu yana saklandığı ortaya çıkmıştı. 2023 yılında yüzey çalışmasından gelen fotoğraf ve görüntülerle birlikte, "Arkeolojik kalıntılardan o ana dek haberimiz yoktu" diyen Marmaris Kent Konseyi, "Bu Ekim ayında iptal duruşması görülen ÇED Gerekli Değildir kararı, bu tesadüfi keşiften sonra 2023 yılında alelacele bir şekilde verilmişti” dedi.