Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtlayan CHP 27. Dönem İzmir Milletvekili Atila Sertel samimi açıklamalarda bulundu. İl, İlçe kongrelerinde yaşanan liste tartışmalarına değinen Sertel; “Ben çarşaf listeden yanayım, ancak olmadı. Blok liste olmasaydı şuan kurultay delegesi olamayan birçok değerli belediye başkanımız o listede olurdu” ifadelerini kullandı.
Yerel medya kan ağlıyor
6-7-8 Ekim’de CHP tarafından gerçekleştirilecek Anadolu Buluşması Yerel Medya Çalıştayı’ndan bahsederek söze başlayan Sertel; “Yerel basında emek veren orayı yaşatmaya çalışan tüm arkadaşlarımızı ben kahraman olarak görüyorum. Çıkar ilişkilerinden uzak, çok az ve temiz medya kaldı Anadolu’da. Türkiye’de ekonomik kriz o kadar büyük ki insanlar kendi karınlarını doyurmayı düşünme noktasında. Dolayısıyla medyanın sorunlarıyla ilgilenmiyorlar. Halbuki onların en güçlü sesi televizyonlar, radyolar. Reklam kuşaklarında iş dünyasının da destek vermesi lazım, ancak olmuyor. Tasarruf önce ilan ve reklamda görülüyor. Krizi aşmanın yolu, ürettiğinin takdiminden geçer. Hiç satışında sorun olmayan dev firmalar günlerce reklam veriyorlar. Bizdeki iş dünyası ise kısıtlamaya gidiyor. Kötüye gidiş orada başlıyor. Medyadaki sorunlar ekonomik olarak sürerken siyasi baskı da artıyor. Bir gazeteci sadece yazdıklarından ötürü tutuklanabiliyor. Demokrasinin olduğu hiç bir ülkede bu yoktur. Topluma korku salmak için simge isimler tutuklanıyor. Hakaret varsa bunun yolu mahkemelerdir. Yeniden medyayı yorumlamaya çalışıyoruz. Ama bu medyayı yorumlamak eski bir gazeteci olarak bana da çok zor geliyor artık. Üzülerek söylüyorum. Bunları konuşmak için CHP’nin Medya Çalıştayı üçüncü kez Marmaris’te gerçekleştirilecek. İlk ikisinde Sayın Tuncay Özkan Genel Başkan Yardımcısı idi. Onun insiyatifinde ben yer almıştım. Bu kez genel başkan görevi bana verdi. Bende seve seve üstlendim. 6-7-8 Ekim’de Marmaris’te toplanacağız. Orada göreceksiniz, yerel medya kan ağlıyor” açıklamasında bulundu.
“Tüzükte yazan çarşaf listedir”
İl, İlçe kongrelerinde yaşanan çarşaf-blok liste tartışmalarına değinen Sertel; “Tüzüğümüzde çok açık ve net yazan çarşaf listedir. Ancak der; delegelerin şu kadarının verdiği önergeyle ve yapılan oylama sonucu blok liste yapılabilir. Blok olmasını isteyenlerin tercihine konulan ipotektir. Çarşaf liste olmasını isterdim. Ben tüzük komisyonundayım mahallelerdeki seçimlerden başlayarak delege sistemi kaldırılıp ilçe başkanlarının bütün üyelerle seçilmesi konusunda bir önerge gelecek. Cumhuriyet Halk Partisi kavgaya mahalleden başlıyor. Milletvekilliklerinden Belediye Başkanları’na kadar ön seçim olması lazım. Çünkü bir parti ülkesine demokrasinin yerleşmesini istiyor ise; ki öyle… Önce kendi evinde demokrasiyi uygulamak zorunda. Sözler fikirler yarışsın yeter ki kavga olmasın. Kurultayda çarşaf liste oluyor herkes işaretliyor. İlde yaptığını orada da yapacaksın o zaman olmaz. Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz, bizi diğer partiden ayıran özellikleri kaybedersek diğerlerine benzersek biz, biz olmaktan çıkarız” dedi.
Bazı belediye başkanları neden delege olamadı?
Blok listeyle yapılan İzmir İl Kongresi sonrası bazı belediye başkanlarının kurultay delegesi olamaması ile ilgili de konuşan Sertel; “Bazı belediye başkanlarımız. Örneğin Çiğli Belediye Başkanımız Utku Gümrükçü, çarşaf liste olsaydı Utku’nun kurultay delegesi seçilebileceğini düşünüyorum. Ama şimdi kurultay delegesi değil. Niçin Utku Gümrükçü’nün hakkı çiğnendi? Mesela Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce niçin listede yok? ya da başka belediye başkanlarımız neden listede yok? diye sorarım. Karabağların aslan gibi Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, namusuyla, dürüstlüğüyle tabandan süzüle süzüle, başkanlığa geldi. Bornova’da Mustafa İduğ, çalışkan bir belediye başkanı neden yazılmadı neden kurultayda yoklar? Eğer çarşaf olsaydı sevilen sayılan insanlardı ve listede olurlardı. Onu bile denemediler. Şakir Başak listesi, mevcut il başkanımızın da listesi Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verecek insanlardı, değişimcilerle bir çatışmada yoktu. Bu yerel yönetime doğru bir atılım seziyorum o da yanlış. Bizim şimdiden o hesabı yapmamamız lazım” ifadelerini kullandı.
“Onlar seçime değil, değişime hazırmış”
Değişim tartışmalarına da değinen Sertel; “Cüzzi bir farkla da olsa bir seçim kaybedildi. Ertesi günü bu iş olmadı değişim lazım diyenler sahneye çıktı. Onlar seçime değil değişime hazırmış. Çünkü parti seçimi kaybettikten sonra o seçimi kaybeden arkadaşlar bir değerlendirme yapar. Hemen değişim denilmez. Milletvekili listeleri hazırlanırken bu arkadaşlar, Genel Başkan Cumhurbaşkanlığı’na hazırlanırken kendi listelerini yapmışlar. Onu sonradan öğreniyoruz. İzmir’de 2 puan düştü oylar. Bu değişim diyenler 2018 yılında tüzüğü değiştirenler, ön seçimi kaldıranlar. Bunların isimlerini sayayım; Bülent Tezcan, Muharrem Erkek gibi birçok arkadaşlar var. Bir tek Tuncay Özkan ön seçim diye el kaldırdı. Bende o kurultayda çıktım genel başkanın gözüne bakarak biz çok zengin değiliz, para biriktirmedik, biz insan biriktirdik siyasette en önemli zenginlik insandır. Bırakın ön seçim yapılsın. Halk, üye seçsin bunun sakıncası yok dedim. Öyle olmadı. Nasıl oldu? İzmir’den İstanbul’dan bir hanımefendiyi getirip ilk sıraya yazdılar, İstanbul’dan bir beyefendiyi öbür bölgeden sıraya koydular… Bu nasıl olacak? İzmirli bunu kabul etmedi, 2 puan düşürdü. İzmir gibi kentte 2 puan çok büyük kayıp. Ankara’da büyük kayba uğradık. Milletvekili adaylarını titizlikle hazırlamaları lazımdı. Genel başkan nasıl olsa Cumhurbaşkanı oluyor. Ondan sonra biz kendi yerimizi yapalım. O gidiyor biz yerleşelim partiye diye düşündüğün zaman genel başkana da büyük kötülük yapılmış olur. Muğla, İzmir, Edirne buradaki oylardaki düşüşler bizi perişan etti. Değişim nasıl olur? Üyeye seçme seçilme hakkını verir, parti içinde demokratik olursun. Partinin üye sayısını artırırsın öyle sağlarsın, o gitsin bu gelsin diye değişim olmaz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu değişimi yapacağı inancımı koruyorum. Bu seçimi kazandıktan sonra parti içerisinde demokrasi açısından geniş ve yaygın kararlarla tüzük değişikliği yapılacağına inanıyorum. Kemal Kılıçdaroğlu dar ekipçi değil. 10 yıl genel başkanla yürüyüp hemen onun ayağı tökezlendiğinde sırtına binmek bana çok ayıp geliyor çok yanlış. Ben kabul etmiyorum” açıklamasında bulundu.
“İzmir’de çok dikkatli olunması gerekiyor”
Yerel seçimi de değerlendiren Sertel; “Ben genel başkanımla konuştum bu konuyu ve söyledim bir kısmını burada da söyleyebilirim sorun yok. İzmir’de çok dikkatli olmak gerekiyor. İzmir’de özenli olmak gerekiyor. Çok çalışmak gerekiyor. Çantada keklik diye bakmamak lazım” dedi.
“Ümit hocam kararını gözden geçirmeli”
İyi parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Özlale’nin adaylığı ile ilgili konuşan Sertel; “Ümit Özlale’yi severim insan olarak. Ama ben Ümit Özlale hocamın şans açısından, kazanma açısından başarılı olacağını söyleyemem. Bunu üzülerek söylüyorum. Çünkü İzmir çok önemli bir karar imza atacak bu yerel seçimde. Ümit hocanın aldığı her oy Ak Parti’nin işine yarar. Aldığı oy ne kendi partisine ne Cumhuriyet Halk Partisine yarar. O yüzden hocamın kararını bir kez daha gözden geçirmesi lazım, iyi düşünmesi lazım” dedi.
Sertel iktidara çağrı yaptı
Sertel, iktidara çağrıda da bulundu. Serter; “Ekonominin başına getirdikleri tüm ekonomi kurmaylarını dağıtsınlar. Bizim emekçilerden 5-6 tane 7 bin 500 lirayla yaşam sürdürebilenleri alsınlar o görevin başına getirsinler. Ekonomiyi nasıl düzgün yönettiklerini, nasıl yöneteceklerini görsünler. Bir mucize yaratıyorlar. 7 Bin 500 lira ile hayatta kalmayı başaranlar bu ülkeyi rahatlıkla düzlüğe çıkarırlar. Yıllarca faize karşıyım diyen meydan meydan gezen adam bu insanları yüksek faizin altında nasıl ezdiriyor? İnsanlar inim inim inliyor. İzmir’de 1 milyon insanın evine haciz gidiyor. Bırakın çekip gitsinler. Bizim DİSK Bornova şubesinden getirelim birkaç kişiyi daha iyi yönetmezler ise Ben Atilla Sertel değilim” diyerek seslendi.