AYDIN HABERLERİ

Aydın'da tarımın can damarı Menderes, hayvan leşleriyle kirleniyor

Aydın’ın tarım arazilerinin en büyük su kaynağı olan Büyük Menderes Nehri, çevresel kirlilik ve atıklarla ciddi şekilde tehdit altına giriyor.

Son dönemde, Menderes Nehri’ne atılan hayvan leşlerinin insan sağlığı açısından büyük bir tehlike oluşturduğu, çevre ve sağlık uzmanları tarafından dile getiriliyor. Durumu gündeme taşıyan Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, Menderes’in korunması adına atıl durumda bulunan hareketli yüzer bariyerlerin yeniden işlevsel hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Menderes Nehri ve Aydın tarımı

Büyük Menderes Nehri, Aydın’daki tarım için büyük önem taşıyan bir su kaynağı. Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesindeki Suçıkan mevkisinde doğan nehir, Söke ilçesindeki Menderes Deltası’ndan Ege Denizi’ne kadar uzanıyor. Ancak, bu uzun yolculuk sırasında nehirde meydana gelen kirlilik, özellikle de hayvan leşlerinin nehre atılması, bölgedeki tarımı ve çevreyi tehdit eder hale gelmiş durumda.

EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, Menderes Nehri'ne atılan hayvan leşlerinin sağlık açısından oluşturduğu tehlikelere dikkat çekerek, bu durumun derhal önlenmesi gerektiğini ifade etti. Sürücü, Menderes’in korunabilmesi için kıyıya çekilmiş ve kullanılmaz durumda olan hareketli yüzer bariyerlerin tekrar aktif hale getirilmesi çağrısında bulundu.

Yüzer bariyerler ve kirliliği önleme projesi

2016 yılında Devlet Su İşleri (DSİ) 21. Bölge Müdürlüğü tarafından çevreye duyarlı bir proje olarak başlatılan hareketli yüzer bariyer sistemi, Menderes Nehri’nde kirliliğin denizlere karışmasını engellemeyi amaçlıyordu. Sürücü, bu bariyerlerin büyük önem taşıdığını belirterek, “Önceleri işlevsel olan hareketli bariyer sistemi sayesinde çöpler su yüzeyinde birikiyor, DSİ tarafından sudan alınan çöpler denize gitmeden kamyonlara yükleniyordu. Ancak yaklaşık 2 yılı aşkın bir süredir ‘arızalı’ olduğu gerekçesiyle bu sistem çalıştırılmıyor ve şu anda atıl bir durumda duruyor. Regülatörün arkasında biriken çöpler, kapaklar açıldığında önce Sarıkemer Taşköprü'de birikim yapıyor. Sular çoğaldığında ise köprüden aşarak Ege Denizi’ne ulaşıyor.” diyerek, bu durumun çevreye verdiği zararı vurguladı.

Sürücü, Taşköprü’de biriken çöplerin giderek daha büyük bir sorun haline geldiğini ve Söke regülatörünün daha da kötü durumda olduğunu ifade etti. Ayrıca, Menderes’e atılan hayvan leşlerinin sayısının sürekli arttığına dikkat çekti. “Ne yazık ki, hangi hastalıktan öldüğü bilinmeyen büyükbaş hayvanlar, ‘su götürür’ mantığıyla Menderes’e atılmaktadır. Şu anda regülatör kapaklarının yanında iki adet inek leşi bulunmaktadır. Bu leşler, buradan kurtulduğu takdirde Taşköprü’ye kadar ilerleyecek. Bu ineklerin çukur kazıp gömülmesi gerekirken, kimlerin bu hayvanları Menderes’e attığı araştırılmakta mıdır?” diyerek, hayvan leşlerinin neden olduğu sorunun büyüklüğüne dikkat çekti.

Sağlık tehdidi: Zoonoz hastalıklar

Menderes Nehri’ne atılan hayvan leşlerinin, özellikle zoonoz hastalıkların yayılma riski taşıdığı ifade ediliyor. Sürücü, hayvan sağlığına dair mevzuatlara da dikkat çekerek, “Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu’na göre, zoonoz hastalıklardan sığır tüberkülozu, şarbon, kuduz ve Brusellozis gibi hastalıklardan ölen hayvanlar akarsulardan uzak, yer altı sularını kirletmeyecek şekilde en az iki metre derinliğinde çukur açılarak kireçlenerek gömülmelidir. Ancak, ölen hayvanlar suyun içinde eriyor, Taşköprü’de olduğu gibi köpekler tarafından yeniyor ve bu suyla tarım yapılmaktadır. Bu ürünleri halk tüketmektedir.” şeklinde konuştu. Sürücü, bu durumun halk sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtti.

Çözüm: Acil eylem planı

Sürücü, Menderes Nehri’ndeki kirliliğin ve hayvan leşlerinin engellenebilmesi için kapsamlı bir eylem planına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi (Barselona Sözleşmesi) çerçevesinde çöplerin denize gitmesinin engellenmesi ve kirlilikle mücadele edilmesi gerektiğini belirten Sürücü, bu konuda devletin ve yerel yönetimlerin hızla harekete geçmesi gerektiğini ifade etti. “Söke regülatöründeki hareketli bariyer sistemi bir an önce takılarak işlevsel hale getirilmeli, aynı sistem Taşköprü’ye de uygulanmalıdır. Çöplerin ve hayvanların Menderes’e atılmasının önüne geçilmesi için, ilgili tüm kamu kurumları, belediyeler ve sivil toplum örgütleri iş birliğiyle acil bir eylem planı yapılmalıdır.” diyerek çözüm önerilerini sıraladı.