Nahçıvan-Türkiye İzmir kültür Sanat köprüsü olarak Son Mühür TV ekranlarının Sanatın Renkleri programının katkı sunduğu programda Canbaxşiyev, Nahçıvan'daki tiyatro geleneği ve sanat faaliyetlerini anlatırken, özellikle Nahçıvan'ın tarihi ve kültürel mirasının önemine vurgu yaptı. 1883 yılında başlayan tiyatro faaliyetlerinin, her yıl repertuvarına aldıkları eserlerle devam ettiğini belirtti. Nahçıvan'ın özerk Cumhuriyet oluşunun 100. yıl dönümü vesilesiyle sahneledikleri oyunların önemini vurguladı, bu oyunların Nahçıvan'ın kurtuluş sürecini ve bölgenin tarihini anlatmasıyla kültürel bir zenginlik sunduğunu ifade etti.
Ayrıca, Mustafa Kemal Atatürk'ü sahnede canlandırdığı bir oyuna da değindi ve Atatürk'ün Türk dünyası için önemini vurguladı. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kültürel bağların güçlendirilmesi gerektiğini düşündüğünü belirterek, sanatın bu süreçte önemli bir rol oynayabileceğine inandığını sözlerine ekledi.
Canbaxşiyev, Nahçıvan tiyatrosunun köklü geçmişine ve önemine de değinerek, bölgede sanatın ve tiyatronun nasıl bir birleştirici güç olduğunu anlattı.
Canbaxşiyev, Nahçıvan'ın özerk Cumhuriyet olmasının 100. yılı kutlamaları kapsamında düzenlenen tiyatro etkinliklerini anlatarak, Atatürk ve Kazım Karabekir Paşa'nın Nahçıvan'ı Ermeni ve Rus Bolşevik çetelerinden kurtarma çabalarını konu alan oyunun provalarının tamamlandığını belirtti. Ayrıca, Mehmet Emin Görgülü'nün "Cebimizdeki Cinler" ve Victor Hugo'nun "İdam Mahkumunun Son Günü" gibi eserlerin Nahçıvan ve İzmir'de sahnelendiğini, tiyatrolarının hızla çalışmaya devam ettiğini ifade etti.
"Canbaxşiyev, Nahçıvan tüm Türkiye’yi selamladığını belirterek, “1883 yılında oyunun provası ilk kez yapıldı burada. Her yıl bir repertuvara 4 eser kabul ediyoruz. Nahçıvan’ın bu yıl özerk Cumhuriyet olmasının 100. yılı. Bu oyun doğan güneş idi. Atatürk’ün Kazım Karabekir Paşa ve arkadaşlarının çabasıyla Nahçıvan’n Ermeni çetelerinin elinden alınması, Rus Bolşevik çetelerinin elinden alınarak Azerbeycan’a yeniden dönmesinden bahsediyor bu oyun. Bu oyunu biz tamamladık. Bizim için çok önemli olan bir oyunun da provalarını yaptık. Burada insanların cahilliği, cehaleti, yani insanların bilgisizliği, elimsizliği, dini fanatizme uğraması ve bundan istifade eden üçkağıtçıların din perdesi altında yaptıkları bu oyunda sergileniyor. Şimdi bunun provaları yapıldı. Azerbaycan da halk sanatçıları, emektarlar var. Halk sanatçılarımız bu oyuna katılıyor. 20-21 Haziran Nahçıvan’da bir şölen olacak. Repertuarımızda olan oyunları da seyircilerimize sunuyoruz. Mehmet Emin Görgülü’nün ‘Cebimizdeki Cinler’ bunun bir örneği. Biz bu oyunu İzmir’de de oynadık. Victor Hugo’nun ‘İdam Mahkumunun Son Günü’ onu da seyircilere sunuyoruz. Tiyatromuz çok hızlı çalışıyor, inşallah bundan sonra da böyle devam edecek."
Canbaxşiyev: "Atatürk'ü canlandırmak benim için onur verici"
Mustafa Kemal Atatürk’ü sahnede de canlandırdığını belirten Canbaxşiyev, Türkiye’nin Türk dünyasına açılan kapısı olarak nitelenen söze atıfta bulunarak, “Bu benim onur duyduğum bir şey, her bir oyuncunun, aktörün kariyerinde onun sevdiği roller var. Oyundan sonra geldiler, benimle fotoğraflar çektirdiler Paşam diye. Biz Azerbaycan’da Atatürk’ü çok seviyoruz. Hem Türkiye insanının hem Azarbaycan Türklerinin Atatürk’üdür. Çok güzel bir sözü var orada. “Nahçıvan Türk dünyasının kapısıdır, onu korumak lazımdır.” Bu söz Atatürk’ün 1924’de söylediği bir sözdür, bugün 2024’te Türk dünyasını birleştiren bir şeydi. Ben biraz saçımı da uzattım. Çünkü Atatürk saçını hep geriye doğru tarardı. Atatürk’ün bir karizması vardı, yani çok çetin bir rol oldu benim için, ben Atatürk’ün, filmlerini izledim hem aktörleri hem de Atatürk’ün belgeseller üzerinde olan davranışlarını izledim. Atatürk’e uygun olsun istedim, ona uygun yapmak istedim her şeyi. Bu oyunun güzelliği de buradadır. İnşallah Türkiye’de de bu oyunu oynayalım.
Atatürk bütün Türk dünyasını düşünürdü
Canbaxşiyev, Atatürk'ün sadece Türkiye'yi değil, tüm Türk dünyasını düşündüğünü belirtti. Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı ve 2. Dünya Savaşı gibi zorlu dönemlerden geçerek yeniden kurulması sürecinde Nahçıvan'ın önemini vurguladı. Atatürk'ün ileri görüşlülüğü ve temkinliliği sayesinde Nahçıvan'ın Ermenistan'a verilmesinin engellendiğini ifade etti.
"Bu anlamlı oyunun konusu Atatürk tek Türkiye’nin , bilirsiniz çok çetin bir zamandır. Kurtuluş Savaşı’nın 2. Dünya Savaşı’da Türkiye’nin ölüm kalım savaşı koyulmuşu, Çanakkale Savaşları ve son savaşlara kadar Türkiye yeniden küllerinden doğdu, yeniden kuruldu. Azerbaycan’da da yeni Cumhuriyet kurulmuştu. Azarbaycan’dan da Atatürk’e bir yardım için mektuplar yolladılar. Atatürk Türkiye’nin o zamanında Nahçıvan’ı a düşündü. Atatürk bütün Türk dünyasını düşünürdü. Atatürk’ün büyüklüğünü, onun temkinliliğini Sovyet Rusya’sı Nahçıvan’ı alıp Ermenistan’a vermeyi düşünüyordu. Atatürk’ün dehası, Atatürk’ün ileri görüşlülüğü çok değerlidir."
Türkiye’den, Türkiye’deki sanatçılarından çok şey öğrendim
Canbaxşiyev, çocukluğundan beri aktör olmak istediğini, Türkiye’den ve Türk sanatçılardan çok şey öğrendiğini belirtti. Meddahlık çalışmalarıyla diğer oyunculardan ayrıldığını, Türk kültürüne özgü unsurları sahnelemeye özen gösterdiğini ifade etti. Nahçıvan tiyatrosunun 140 yıllık bir geçmişi olduğunu, gençlere örnek olmaya çalıştıklarını ve tiyatroda Türk yazarların eserlerinin sahnelendiğini vurguladı. Ayrıca, oyunculuğun yanı sıra öğretmenlik ve idarecilik gibi çeşitli görevler de üstlendiğini belirtti.
"Bu bir sevgidir. Ben çocukken aktör olmak istemiştim. Türkiye’den, Türkiye’deki sanatçılarından çok şey öğrendim. Bunu burada tebrik ediyorum. Ben oyunlarımda meddahlığı da çalışıyorum. Belki de beni diğer oyunculardan ayıran odur. Mutlak Türk’ün özüne mahsus ne varsa onu sergileyende bu daha meraklı olur. Gün boyu çalışıyoruz. Tiyatroda gençler var. Biz gençlere kendimiz örnek olmaya çalışıyoruz. Nahçıvan tiyatrosunun bir geleneği var 140 yıllık bir tiyatrodur. Nahçıvan tiyatrosunda ilk defa 1918 yılında, Türkiyeli yazar Namık Kemal’in ‘Zavallı Çocuk’ ve ‘Vatan Yahut Silistre’ bu iki oyunun Kazım Karabekir yönetmenliğini yapıp sahne tertibatını vermiştir. 1928 yılına kadar Nahçıvan tiyatrosunda Türkiyeli yazarların oyunları oynanmış. Şemsettin Sami ve Namık Kemal’in yazdığı oyunları. 1968’de 40 yıldan sonra Nahçıvan tiyatrosunda Nazım Hikmet’in ‘Kör Padişahın Masalı’ Nahçıvan tiyatrosunda gördü. Türkiyeli yazarların eserlerinde çok güzel oyun var. Oyun üslubu var. Burada her şey var zaman yok, oyunculuk, lisede öğretmenlik, müdürlük, müdür yardımcılığı yapıyorum."
Canbaxşiyev’in açıklamaları, Nahçıvan’ın kültürel ve sanatsal önemini bir kez daha gözler önüne sererken, tiyatronun birleştirici gücü ve tarihsel olayların sahneye taşınmasının ne denli önemli olduğunu ortaya koydu.