5651 sayılı yasanın 9. maddesi, basın özgürlüğü açısından sıkça eleştirilen bir mekanizma olarak değerlendiriliyordu. İptal kararı, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü tartışmalarında önemli bir gelişme olarak kaydedildi.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, gerekçeleriyle birlikte kamuoyuna duyuruldu. 9. madde, 2014 yılından itibaren kişilik hakları ihlali iddialarıyla sıkça başvurulan bir madde olarak, on binlerce haber, sosyal medya paylaşımı ve dijital içeriğin erişime kapatılmasına yol açmıştı. İfade Özgürlüğü Derneği’nin verilerine göre, bu süreçte 35 bini aşkın haber ve 29 binin üzerinde içerik, bu gerekçelerle engellenmiş veya yayından kaldırılmıştı.
Erişim engellemelerinin sınırlanması
9. maddenin iptaliyle birlikte, erişim engellemeleri yalnızca "katalog suçlar" ve "milli güvenlik ve kamu düzeni" gibi hassas konularla sınırlı hale geldi. Bu değişiklik, ifade özgürlüğü savunucuları tarafından "sansüre karşı önemli bir kazanım" olarak yorumlandı. Ancak geçmişte verilen erişim engelleme kararlarının nasıl ele alınacağı konusunda belirsizlik devam ediyor.
Erişim engelleme kriterleri
Yeni düzenlemeye göre, erişim engelleme kararları yalnızca iki ana gerekçe çerçevesinde alınabilecek:
1- Katalog suçlar: Ceza Muhakemesi Kanunu’nda tanımlanan ve ağır suçları kapsayan bu liste, insan öldürme, yaralama, hırsızlık, cinsel saldırı ve uyuşturucu ticareti gibi suçları içeriyor. Bu suçlar, kamu düzeni ve güvenliğine ciddi tehdit oluşturduğu için özel bir sınıflandırmaya tabi.
2- Milli güvenlik ve kamu düzeni: Milli güvenlik, devletin Anayasal düzenini, milli varlığını ve uluslararası alanda yürütülen faaliyetlerin bütününü korumayı amaçlıyor. Bu bağlamda, iç ve dış tehditlere karşı korunma amacı taşıyan faaliyetler milli güvenlik kapsamında değerlendiriliyor.
Basın özgürlüğünde yeni bir dönem
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı, Türkiye’de dijital içerik ve basın özgürlüğü alanında yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. İfade özgürlüğü savunucuları, bu değişikliği umut verici bir gelişme olarak değerlendirirken, gelecekteki uygulamaların nasıl şekilleneceği merak konusu olmaya devam ediyor. 9. maddenin yürürlükten kaldırılması, Türkiye’de basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü tartışmalarında yeni bir sayfa açmış durumda.