ATAKAN BAŞPEHLİVAN - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, geçtiğimiz günlerde İzmir Körfezi’nde gerçekleşen ve kamuoyunda çokça tartışılan balık ölümleriyle ilgili Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda bulunan Egemenlik Binası’nda basın mensuplarının da katılımıyla geniş kapsamlı bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.

Başkan Tugay balık ölümlerine açıklık getirdi

Körfez’de meydana gelen problemin yeni olmadığını ve 1965 yılından beri İzmir Körfezi’nin kirlendiğini belirten Başkan Tugay, Bayraklı Sahili’n dibinde metrelerce çamur biriktiğini ve bununla yüzleşilmesi gerektiğini belirterek, “Körfez’in özellikle sularının sığ olduğu alanlarda, yüzeyde bir renk değişimi gözüküyor. Yer yer kırmızı ve kahverengi olduğu görüldü ve arkasından toplu balık ölümleri ve yoğun bir kötü koku yayıldı. Arkadaşlarımızla konuyu incelemeye başladık, bu çalışmalar başta İZSU olmak üzere birçok kurum bize görüş bildirecek. Şunu söylemem gerekiyor, bizler bu yaşadığımız çevre felaketiyle birlikte bir gerçeklikle yüzlememiz gerekiyor. Körfezimizim maalesef ağır bir kirlilik altında bunda 1965 yılından beri körfezin kirlenmekte olduğunu söylemek isterim, yeni bir durum değil. Yani Bayraklı Sahili’nde metrelerce dipte bir çamur birikimi olduğunu biliyoruz. Bununla yüzleşmemiz gerektiğini ve çözüm içinde hepimizin bir ortak çaba içerisinde olmamız gerektiğini söylemek isterim. Körfez’de yaşanan balık ölümlerinin genel olarak, plankton denilen bir mikroorganizma türünün çoğalmasıyla ortaya çıktığını düşünüyoruz, bizim kanaatimiz o yönde. Bu türler iklim değişikliğinden yararlanarak çoğalıyorlar ve körfezimizde baskın bir tür haline geliyorlar.” dedi.

"İzmir Körfezi 2000 yılında beri takip ediliyor"

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2000 yılından beri körfezi incelendiğinden bahsederek bu sorunu siyaset üstü gördüğünü aktaran İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, körfez sorununun çok büyük ve ağır olduğunu vurgulayarak, “İzmir Büyükşehir Belediyesi aslında 2000 yılından beri körfezi yoğun bir şekilde inceliyor. Tam 68 noktadan 3 ayda bir TÜBİTAK’ın Marmara Gemisi gelerek, ölçüm için su örneği alıyor ve bunları raporlandırıyor. Yani 2000 yılından beri bilimsel verilerle takip ediliyor Körfez. Bu sorunu ben her türlü siyasetin üstünde görüyorum, özellikle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak çok üzüldüğüm bu olay karşısında ne yapmam gerektiğini düşündüğümde, bütün siyasal kimliğimden sıyrılmam gerektiğini ve sorunun çözümü adına herkesle iş birliği yapmam gerektiğini düşümdüm. Aynı tavrı bütün kişi ve kurumlardan bekliyorum. Çünkü sorunumuz büyük ve ağır. O yüzden burada söylediğim sözler herhangi bir siyasi zemine çekilmesin isterim. Öncelikle herkesin odaklandığı bir arıtma sistemimiz var ama sonuçta İZSU’nun Sasalı’daki arıtma tesisi düzenli olarak bakanlık tarafından kontrol edilen arıtma sistemlerimizdir. Bu noktada arıtma tesislerimizde herhangi bir olumsuz durum gözükmüyor. O nedenle arıtmanın üzerinde ağır bir yük oluşmadı ve ölçümlerde de anormal bir durum gözükmedi. İkinci ağır sorun dereler; derelerden körfeze gelen kirlilik. Menemen bölgesinden özellikle tarımsal tabanlı bazı atıkların körfeze aktığı görülüyor. Üçüncü ağır sorun liman. Limanımızın ve tersanemizin körfezimizi kirlettiğini bilmemiz gerekiyor. Limana gelen yük gemileri körfezi ağır bir şekilde kirlettiğini düşünüyoruz. Okyanus ötesinden, İzmir’e gelen yük gemileri, kalkmadan önce bulundukları limandan su alıyorlar, daha sonra bu suyu körfeze geldiklerinde bu suyu körfeze boşaltıyorlar. Aslında normalde bu tür başka limandan alınan suların, geldiği limanda rastgele boşaltılmaması için bir arıtma tesisi olması geminin önce o tesise girmesi gerekir, bu aslında bir sorumluluk ve bizim ne yazık ki böyle bir tesisimiz yok. Bu tesisi kurma yetkisi Büyükşehir Belediyesi’nde değil merkezi iktidardadır.” ifadelerini kullandı.

"Olayı her boyutuyla değerlendirmek zorundayız"

Büyükşehir ekiplerinin söz konusu problemle ilgili yaptığı çalışmalardan ve İzmir Körfezi’nin temizlenmesi için gerçekleştirilecek tesislerin bilgilendirmesini de yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Biz bu kirliliğe müdahale için sudaki oksijenin çok azaldığını tespit ettiğimiz için ondan dolayı arkadaşlarımız suyu havalandırma amaçlı çalışmalar yaptılar aynı zamanda ölü balıkların oluşturabilecekleri sorunların önüne geçmeye çalıştılar. Önümüzdeki aylarda çıkacağımız ihale ile üç tane bölgede yağmur suyu ve kirli su arıtma tesisinin çalışmasını yapacağız, bununla ilgili hazırlıklarımız neredeyse tamam, Çınarlı, Umurbey ve Poligon’da bu tesislerimiz kurulacak. Çiğli Arıtma Tesisi, Güneybatı Atık su Arıtma Tesisi, Konak Yağmursuyu ayrıştırma tesisi için Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan onay beklemektedir. Geçen beş yıllık süreçte bu konuyla ilgili bir çalışma olmadı aslında bu çalışmaları yapmakla yükümlü olan kurum İzmir Büyükşehir Belediyesi değil. Aynı Kocaeli’nde dip taramasında yaptığı gibi bakanlığımızın bu konuda sorumluluk almasını bekliyoruz ve iş birliğine hazır olduğumuzu söylemek isterim. Bu yaşadığımız krizden sonra sadece benim ve arkadaşlarımızın konuyu bilmesi, konuyla ilgili plan yapmamızın yeterli olmadığını anlamış olduk. Bizim iyi niyetle göstereceğimiz çabalar ne yazık ki bu konuyu çözmeye yeterli olmayacak. İzmirliler olarak bir sorunla daha yüzleşmek zorundayız. Bu nedenle olayı her boyutuyla değerlendirmek zorundayız.” diye konuştu.

"Ben kimseye körfezde yüzmeyi vaat edemem"

Son olarak, İzmir Körfezi’nin temizlenmesi için devletin tüm kurumlarıyla iş birliği yapmaya hazır olduğunu aktaran Başkan Cemil Tugay, İzmir’in alt yapı yatırımlarına ihtiyacı olduğunun altını çizerek, “Önümüzdeki günler için şu sözleri vermek isterim; birincisi körfez ile ilgili durumu en detaylı bir şekilde takip etmek için bir bilim kurulu oluşturacağız. Devletin tüm kurumlarıyla görüşmeye, ortak iş birliği yapmaya hazırız. Aynı tutumları onlardan da bekliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi kaynaklarının önemli bir kısmını alt yapı için, körfez için kullanacak. İzmir’in çok önemli bir alt yapı yatırımına ihtiyacım var. Hiçbir siyasi içerisinde olmadan, en önemli önceliğimiz alt yapı çalışmaları olacak. İzmir’i, İzmir yapan körfezimizi hep beraber kurtaracağız. Bunun için tüm vatandaşlarımızdan körfeze sahip çıkıp, kirletmemesini bekliyoruz. Ben kimseye körfezde yüzmeyi vaat edemem ama daha temiz bir körfez bırakacağımı ifade ediyorum.” dedi ve sözlerini noktaladı.

Muhabir: ATAKAN BAŞPEHLİVAN