Son Mühür/ Beste Temel- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Menemen Ticaret Odası'na gerçekleştirdiği ziyarette kent ve ilçeye dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Oda Başkanı İzzet Süsoy ve yönetim kurulu üyeleri tarafından ağırlanan Tugay'a, CHP Menemen İlçe Başkanı Hüseyin Özbey de eşlik etti. Ziyarette Menemen'e yapılan hizmetlere ve genel kent çalışmalarına değinen Başkan Tugay, İZBAN'ın geleceğiyle ilgili dikkat çekici bir açıklama yaptı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu ile bu konuyu görüştüğünü belirten Tugay, İZBAN'daki mevcut sorunların ancak işletmenin ya tamamen bakanlığa ya da İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne devredilmesiyle çözülebileceğini ifade etti.
Menemen'in hızlı büyümesi
Menemen'in nüfus artışı açısından İzmir'in en hızlı gelişen ilçelerinden biri olduğuna dikkat çeken Başkan Tugay, bu durumun beraberinde diğer ilçelere kıyasla daha fazla çözüm bekleyen meseleyi getirdiğini söyledi. İzmir genelinde yapılacak pek çok işin bulunduğunu vurgulayan Tugay, "Kent merkezine hizmet ulaştırmak kadar, şehrin kırsalındaki sorunları da gecikmeden yönetmek ve oradaki adaleti tesis etmek bizim sorumluluğumuz" şeklinde konuştu.
Tarımın stratejik önemi ve üreticiye destek vurgusu
Tarımın gelecekteki en kritik alanlardan biri olacağını öngören Başkan Tugay, üreticinin ve küçük esnafın daima yanında olduklarını belirtti. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak ilgili kurumlarla iş birliği içinde ortak tarım planlamaları yapılabileceğini ifade eden Tugay, doğru tarım teknikleri ve ürün seçimiyle üreticinin hak ettiği kazancı elde etmesinin sağlanabileceğini dile getirdi. Ayrıca, beklenmedik doğal afetlere karşı oluşturulan fon aracılığıyla üreticilerin zararlarının karşılandığını hatırlatan Tugay, İzmir'in tarımda kendine yeten bir kent olma hedefinin önemini vurguladı. Bilinçli ve verimli tarımın hem kenti zenginleştireceğini hem de ülkenin diğer bölgelerinin gıda ihtiyacını karşılayabileceğini sözlerine ekledi. Menemen'in geniş tarım arazileri ve üretim potansiyeliyle bu anlamda özel bir konuma sahip olduğunu kaydetti.
İzmir'in kaynakları öncelikli projelere yönlendiriliyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kaynaklarını titizlikle ve öncelikli projelere aktardığını belirten Başkan Tugay, "Çok dikkatli para harcıyor, israf etmiyoruz. İzmir'e olan borcumuzu ödemek için çok çalışmak ve çok iş yapmak istiyoruz. Her birimiz bu şehrin evladıyız ve İzmir'in olumsuz bir durumda olması en çok bizi üzer. Sorumluluğumuzun bilincinde olarak en iyi çalışmaları yapacağız" dedi.
"Herkesin şehirden eşit pay alma hakkına inanıyoruz"
Ülkenin siyasi açıdan zorlu bir süreçten geçtiğini, kutuplaşma ve adaletsizlik arayışlarının olduğunu dile getiren Başkan Tugay, hizmet götürürken oy veren ya da vermeyen ayrımı yapmadıklarının altını çizdi. "Çünkü herkesin bu şehirden eşit hakkı olduğuna yürekten inanıyoruz. Namuslu, vicdanlı, ahlaklı ve vatanını seven hiç kimse bir yeri diğerinden ayırmaz. Bizim için 'bizden' ya da 'değil' ayrımı söz konusu olamaz. Herkesle ortak çalışmak istiyoruz. Aynı dili konuşuyor, aynı dertleri paylaşıyoruz. Bir sorun varsa bu herkesi etkiler. Bu nedenle sorunlar üzerinden konuşup, çözüm odaklı çalışmalıyız. İzmir'den en büyük isteğim, ayrışmanın olmadığı, birlik ve beraberlik içinde sorunları çözmek için el birliğiyle mücadele etmek. Ancak uzun yıllardır siyaset, 'Bize oy verenlere çok, vermeyenlere az yatırım yapalım' anlayışıyla yönetiliyor. İzmir, tüm dışlamalara, engellemelere ve baskılara rağmen en fazla raylı sisteme ve arıtmaya sahip şehirlerden biri, tarıma en çok destek veren ve sosyal yardım yapan belediyedir. Aziz Kocaoğlu döneminde ortaya çıkan 'İzmir modeli', Türkiye'ye örnek olmuştur. Bugün birçok yerde uygulanan ücretsiz süt dağıtımı ve tarım destekleri İzmir'den çıkmıştır" ifadelerini kullandı.
"İZBAN'daki çift başlı yönetim sorun kaynağı"
İZBAN'daki mevcut sorunlara da değinen Başkan Tugay, "İZBAN çift başlı bir yönetime sahip. Geçtiğimiz yıllarda tüm yük İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin omuzlarına yıkılmış durumda. Nerede bir iş varsa Büyükşehir yapıyor ve Devlet Demiryolları'na (TCDD) rayları kullandığı için her ay ciddi kira ödüyoruz. Sadece bir yılda kira yüzde 300 arttı. Arkadaşlarımızın yaptığı detaylı bir araştırmaya göre, seferlerdeki aksaklıkların yüzde 95'inin Devlet Demiryolları kaynaklı olduğu objektif olarak tespit edildi. Biz bu durumu değiştireceğiz. Kendi imkanlarımızla metro yapsaydık şu anda karda olurduk ve çok daha iyi hizmet verirdik. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu ile bu konuyu görüştüm ve İZBAN'ı ya tamamen onların devralmasını ya da bize devretmelerini talep ettim. Artık İZBAN'ın tek bir sahibi olmalı" şeklinde sözlerini tamamladı.