CHP’nin aday belirleme yöntemlerini dün nasıl eleştirdiysem bugün de aynı yerdeyim. Özgür Özel’le başlayan yepisyeni CHP, değişimci CHP fasaryalarına da asla inancım yok umudum da tartışılır. Lakin oy verdiğim için nerede olursam olayım başkanları takipteyim.
Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay “dayatmalara karşıyım” dese de o dayatanların kimler olduğunu, hangi güç ve lobiler olduğunu söylemedi. Fakat tahmin etmiyor da değilim. Memur krizi de sanırım bir şekilde çözülecek. Ama bence Cemil Bey tıpkı Çeşme’de söylediği gibi yönettiği belediyede de sevginin egemen olmasını sağlamalı. Ama ne yazık ki belediye içinde zulüm hikayeleri her gün artıyor. Ne yazık ki bazı yönetici ve danışman kisvesindekiler tamamen şahsi kin ve nefretleriyle egemenlik taslıyor. Üstelik Cemil beyden habersiz, gerçekten uzman personeli sağa sola sürüyorlar. Yakındır hepsini deşifre edeceğim. Bir de “küsen başkanlar” çıktı ortaya. Oysa halkın oyuyla seçilenlerin halka ya da halkın içinden birilerine hele de eleştiriyorlar diye basına küsme hakları olamaz hadleri hiç olamaz. Zira seçimle gelen başkanlar yolcu, basın ise hancıdır.
Başkanlar yanındakilerin hele de bazıları ilçe başkanlarının fazla gazına geliyor gibi. Emin olun halkın oy verip seçtiklerinin bir dönemde siyasi mevta olmasını istemem. Yarın devam edeceğiz bugünlük eyvallah, serin ve esen kalın.