İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın Basmane Çukuru’na ilişkin yaptığı açıklamalara, İzmir’in önceki dönem belediye başkanlarından Yüksel Çakmur'dan sert bir yanıt geldi. Çakmur, Basmane Çukuru ile ilgili açıklamalarda bulunarak, projeyi halkın çıkarlarını göz önünde bulundurarak eleştirdi. Çakmur, İzmir halkının malına yapılacak her türlü müdahalenin en büyük ihanet olduğunu ve bu projeyi “demokratik olmayan” bir sistemin ürünü olarak gördüğünü belirtti.
Ne oldu?
Dün akşam İzmir Ekonomi ve Kültür Kurumu’nun (İEKKK) 131. toplantısında açıklamalarda bulunan Başkan Tugay, Basmane Çukuru’ndaki yeni projeyle ilgili olumlu ifadeler kullanarak, “Projeyi herkesin merak ettiğini tahmin ediyorum ama öyle çok yüksek ve çirkin bir bina değil. Nitelikli bir proje hazırlandı” dedi. Başkan Tugay, açıklamalarında ayrıca Konak’taki eski belediye binası ile ilgili uygulama projesinin son hazırlıklarının tamamlandığını ve Aralık sonuna doğru protokol imzalayarak ihaleye çıkacaklarını belirtti.
Ancak bu açıklamalara karşı çıkan İzmir'in eski Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, yıllardır Basmane Çukuru’nun doğru şekilde değerlendirilmesi için mücadele ettiğini ve bu mücadelesinde halkın çıkarlarını gözettiğini vurguladı. Çakmur, İzmir halkının haklarını savunmanın en önemli görevlerinden biri olduğunu belirterek, İzmir’in geleceği için yapılan projelerin halkın taleplerine göre şekillendirilmesi gerektiğini söyledi. Çakmur’un, Başkan Tugay’ın projeye ilişkin olumlamalı açıklamalarına cevabı oldukça sert oldu.
"Burası çukur değil, zihniyet çukuru"
Yüksel Çakmur, Basmane Çukuru’nun tarihçesine ve o alanın geçmişine dair önemli açıklamalarda bulundu. “Burası çukur diyorlar ama aslında orada bir zihniyet çukuru var” diyen Çakmur, halkın mülkiyetinin korunması gerektiğini vurguladı. Çakmur, sözlerine şöyle devam etti: “Niçin? Çünkü halkın sahip olduğu bir araziyi konuşuyoruz. Çabalar bu yöndeydi. Düşünce de ben umut ediyorum ki, bütün İzmir’e yapılacak tüm işlerin halkın lehine olmasını düşünenlerin bu konuda pozitif olduğunu düşünüyorum. Ama halk da mutlaka bu konuda duyarlı. Çünkü bu geleceğin konusu. Oranın tarihçesi hiç değerlendirmeden fikir yürütülüyor. Hepsi varsayım olarak kalıyor. Ama bu varsayımların üstünde olması gereken gerçek olgu şudur ki; burası tarihçesinde otogardı. Otogar kalktıktan sonra bu alan bir belediye başkanlığı tarafından satıldı.”
Çakmur, bu satışın ardından Asil Nadir’e satılmasına ve Nadir’in burada bir otel yapma isteğine de değindi. Ancak zamanla bu projenin hayata geçirilmediğine dikkat çekerek, kendilerinin iktidara geldiklerinde bu alandaki gelişmelerin halkla birlikte kararlaştırıldığını söyledi. “Bizim bütün çabalarımız halka danışarak oldu. Bunu herkes biliyor. Belediye meclis üyeleri ile tek tek görüşerek, kararlarımızı toplumsal temel üzerine dayadık. Bireysel değil" şeklinde sözlerine devam etti.
"Halkın arazisini satmak ihanettir"
Yüksel Çakmur, İzmir’in geleceği için kamusal alanda yapılacak projelerin halkın menfaatine hizmet etmesi gerektiğini vurgulayarak, belediyeciliğin sadece ‘kolaycılık’ yapılacak bir iş olmadığını ifade etti. Çakmur, “Belediyecilik kolay değildir. Sokaktan adam tutun, belediye başkanı yapın, o da yönetir. Geleceğe ait olan, gelecek kuşakların malı olan araziler çok önemlidir. Kreşler olacak, anaokulları olacak, hastaneler olacak, kültür sanat merkezleri olacak, yani bu alanlar çok önemli. Kamunun çıkarına olan yatırımların yapılacağı arazilerdir. Yani İzmirlilerin arazileri bir belediye başkanının değildir” dedi.
Basmane Çukuru’nun halkın malı olduğunu savunarak, halkın mülkünü satmanın bir belediye başkanının en büyük hatası olduğunu ifade etti. "Bir belediye başkanına sormak lazım: Halka ait olana, halkın mülkiyetindeki herhangi bir araziyi sattın mı? Açık seçik söylüyorum; Buca'dan gelen bir deneyim İzmir'den gelen halkın öğretmenliğinde bana öğretilen bir şey var ki, o da halkın malını korumaktır. Eğer bir belediye başkanı çok güç durumdayım, ulaşım araçları alacağım, yatırım yapacağım, ne diyorsa bunu satıp başka şey yapacağım diyorsa ve halkın arazilerini satıyorsa, bu memlekete, bu millete, İzmirliye en büyük ihanettir. Bu araziler saklanmalıdır, satılmamalıdır. Para aracı, maddi araç yapılmamalıdır. Kolaycılık yapılmamalıdır” diyerek sert bir uyarıda bulundu.
“İzmir’de yüksek binalar deprem riskini artırır”
Yüksel Çakmur, İzmir’in deprem kuşağında olduğunu hatırlatarak, yüksek binaların bu şehir için ciddi riskler taşıdığına dikkat çekti. “İzmir bir deprem merkezidir. Birinci derece deprem kuşağıdır. Bayraklı’dan alıp Bornova, Karşıyaka, Alsancak ve Konak’ı birleştirerek yürüyün İzmir’i, Menemen’e kadar birinci derece deprem kuşağı” diyerek, yüksek binaların İzmir için tehlike oluşturacağını ifade etti. Çakmur, yüksek binaların neden yapılmak istendiği konusunda ise şu eleştiriyi getirdi: "Yüksek binalar nedir? Biz bunun için kaç tane dava açtık, siz tanıksınız. Şahitsiniz. Yargının ana dosyalarını açıp bakın, bu dev binalar yapılmasın diye kaç dava açmışız. Yarın gökyüzünü göremeyeceğiz. Gökkuşağı kadar yüksek bina yapılır mı? Rapor var. Bir belediye başkanı zamanında da benden de dava ama diye rica etmişlerdir onlar kim olduklarını biliyorlar. 220 metre, iki tane meşhur bir müteahhit Basmane’ye kule dikmeye yeltendi. Kim kimi kandırıyor? Cemil Tugay demiş ki ‘bina yüksek olmayacak.’ Aldatmacayı bırakalım, birbirimizi kandırmayalım, doğru olalım, dürüst olalım doğrular üzerine konuşalım. 'Yüksek bina olmayacak'mış. Kim kimi kandırıyor?"
"Halkın malına değil, toplumsal faydaya yatırım yapılmalı"
Çakmur, İzmir’deki arazilerin satılmasının, halkın geleceğini tehlikeye atmak anlamına geldiğini belirterek, "Basmane arazisi halkın malıdır. Ona karşılık şunu veriyorum, buna karşılık bunu veriyorum diye yaparsanız, geleceğimizi karartırsınız. Gelecek kuşakların hakkını yersiniz, bitirirsiniz” diyerek, yapılan her türlü takasın zararlı olacağını vurguladı. Çakmur, Basmane Çukuru ve benzeri projelerle ilgili olarak, siyasi çekişmelerin ön planda olmaması gerektiğini, asıl önemli olanın halkın hakkını korumak olduğunu söyledi.
"Yol yakınken dönelim"
Son olarak Yüksel Çakmur, İzmir halkına şu uyarıyı yaptı: “Yol yakınken dönelim. Bu yapılanlar, İzmir halkına büyük zarar verir. Bu projeye karşı çıkıyoruz çünkü İzmir halkının hakkı korunmalı. Bu araziler halkın malıdır, buna zarar verilmesine izin vermemeliyiz. Benim son sözüm budur. İzmir için böyle bir takas son derece zararlı, yanlış!”