SON MÜHÜR - GAMZE ESKİKÖY/ Bugün öğlen saatlerinde Maliye Bakanlığı İzmir Defterdarlığı önünde toplanan Kamu Birliği Konfederasyonu "Refahtan payımızı istiyoruz" başlıklı eylemlerinde kamu çalışanlarının refahının artırılması adına bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Kamu Birliği Konfederasyonu İzmir İl Basın Sözcüsü Ahmet Aytaç, konuşmasında önce TÜİK tarafından açıklanan Aralık ayı enflasyon rakamları hakkında bilgi vererek, kamu çalışanlarının maaşlarına yapılacak artışı değerlendirdi. “TÜİK Aralık ayı enflasyonunu yüzde 1.03 olarak açıklamış olup, 6 aylık enflasyon yüzde 15.75 olmuştur. Bu durumda kamu çalışanları toplu sözleşmede bizim asla kabul etmediğimiz ama yetkili-etkisizlerin altına imza attığı yüzde 6 zammın üzerine yüzde 5.5 enflasyon düzeltmesi alacak ve toplamda maaşlarında yüzde 11.54 artış olacaktır.” dedi.
Aytaç, kamuoyunda sıkça duyulan “memurlara yüzde 13, yüzde 15 zam yapıldı” gibi ifadeleri de sert bir şekilde eleştirdi. Bu ifadelerin doğru olmadığını belirten Aytaç, “Bu ifadeler doğru değildir ve teknik olarak da kamu çalışanları zam almamıştır. Zamdan söz edebilmek için mevcut durumun çoğalması, şartların iyileşmesi, alım gücünün artmış olması gerekmektedir,” diye konuştu. Kamu çalışanlarının maaşlarındaki artışa rağmen alım güçlerinin azaldığına dikkat çeken Aytaç, “Oysa kamu çalışanlarının maaşlarında sayısal olarak artış olsa da, alım gücünde artış olmamış, tam tersi her geçen gün kamu çalışanlarının alım gücü düşmüş, çalışma şartları iyileşmemiş, her geçen gün bir önceki günü arar olmuştur.” ifadelerini kullandı.
“Kamu çalışanlarının durumu 15 yıl öncesiyle karşılaştırıldığında daha kötü”
Aytaç, kamu çalışanlarının ekonomik zorluklarına vurgu yaparak, “Bugün ise bırakın birikim yapıp ev araba almayı, bekar memurlar evlenemiyor, evliler geçinemiyor, emekliliği hak edenler emekli olamıyor, emekli olanlar ise insanca yaşayamıyor.” dedi. 15 yıl önceki durumu örnek göstererek, kamu çalışanlarının o dönemde birikim yapabiliyorken bugün artık evlenmek ve geçinmekte dahi zorlandığını belirtti.
“Bu bir zam değil, bu olsa olsa enflasyon düzeltmesidir.” diyen Aytaç, son yıllarda kamu çalışanlarının maaşlarına yapılan artışların sadece enflasyon farklarını yansıttığını vurguladı. Aytaç, yedi dönem boyunca yapılan toplu sözleşmelerde enflasyon oranının altında maaş artışı yapılmış olmasını eleştirerek, “Enflasyon altında kalan maaş zammı sonrası aradaki fark 6 ay gecikmeli olarak maaşlara yansıtılmıştır. İşte bu yüzden biz buna zam değil enflasyon düzeltmesi diyoruz.” dedi.
“Açlık ve yoksulluk sınırı kavramlarının gündemden çıkmasını istiyoruz”
Aytaç, toplumda memurların durumu hakkında kullanılan “açlık sınırı” ve “yoksulluk sınırı” kavramlarını da eleştirerek, “Biz hangi çağda nerede yaşıyoruz ki memurlar, emekçiler, üreten insanlar açlık ve yoksullukla sınanıyoruz? Memurlar devleti temsil eden, devletin büyüklüğünün ve gücünün ete kemiğe bürünmüş halidir.” diye konuştu.
Kamu çalışanlarının insanca bir yaşam sürmesi için “İnsani Yaşam Endeksi”nin belirlenmesi gerektiğini savunan Aytaç, şunları söyledi: “İnsani yaşam endeksi; 4 kişilik bir ailenin günümüz şartlarında beslenme, barınma, sağlık, eğitim, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını insan onuruna yaraşır bir şekilde karşılayabilmesi için ihtiyaç duyulan asgari gelirdir. Artık kamu çalışanlarının gelirleri, ücretleri, zamları konuşulurken İNSANİ YAŞAM ENDEKSİ üzerinden konuşulmalıdır.”
“Kamu çalışanlarına yeterli bir artış yapılmalıdır”
Aytaç, yeniden değerleme oranının yüzde 43,93 olduğu ve asgari ücretin yüzde 30 artırıldığı bir dönemde kamu çalışanlarının maaş artışını kabul etmeyeceklerini belirtti. “Kamu çalışanlarına, yapılacak bir yasal düzenleme ile en az yüzde 30 refah payı verilmek suretiyle toplamda yeniden değerleme oranı kadar bir artış yapılması gerekmektedir.” dedi. Bununla birlikte, Aytaç, yıllık zam oranlarının sabitlenmesini ve her yıl yeniden değerleme oranı kadar zam yapılması gerektiğini ifade etti. “Bir yasal düzenleme yapalım, kamu çalışanları her yıl yeniden değerleme oranı kadar zam alsın… Böylece kaşıkla verip kepçeyle alma dönemi son bulacaktır.” şeklinde konuştu.
“Kamu çalışanlarının sosyal hakları ve özlük hakları da ihmal edilmektedir”
Kamu çalışanlarının sadece ücret değil, özlük ve sosyal haklarının da ciddi şekilde ihmal edildiğini vurgulayan Aytaç, “Kamu personeli mali yönetim sisteminin yeniden düzenlenerek, asgari geçim standardını sağlayacak şekilde ‘insani yaşam endeksi’ belirlenmelidir.” dedi. Aytaç, kamu çalışanlarının emeklilik sorunları ve ilave ödemelerle ilgili de taleplerini dile getirdi.
“İkramiye, fazla mesai ücretleri ve diğer haklar yeniden düzenlenmelidir”
Aytaç, kamu çalışanlarının ikramiye ve fazla mesai ücretleri konusundaki taleplerini de gündeme getirdi. “Çalışma hayatında ikramiye almayan tek kesim maalesef kamu çalışanlarıdır. Biz Kamu Birliği Konfederasyonu olarak tüm kamu çalışanlarına Ramazan ve Kurban Bayram’ında birer maaş ikramiye verilmesini talep ediyoruz,” dedi. Ayrıca, fazla mesai ücretlerinin de arttırılması gerektiğini belirten Aytaç, “Günümüzde memurun fazla mesaisinin saat ücreti 12 lira 80 kuruştur. Evet yanlış duymadınız, saati 12 lira 80 kuruş… 8 saat fazla mesai yapan bir kamu çalışanı vergiler düştükten sonra 80 TL ücret almaktadır. Bunun izah edilebilir ve kabul edilebilir bir yanı yoktur!” diye konuştu.
“Kamu çalışanları için birçok taleplerimiz var”
Aytaç, kamu çalışanlarının taleplerini sıralayarak, “Kamu Birliği Konfederasyonu olarak, daha önce sözü verilen birinci dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek göstergenin verilmesini talep ediyoruz. Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılmasını, mevcut personelin eğitim ve kadrolarına uygun diğer hizmet sınıflarına atanmasını talep ediyoruz. Sözleşmeli personelin kadroya geçme süresinin 3+1’den 1+1’e indirilmesini ve becayiş hakkı verilmesini talep ediyoruz.” dedi.
“Kamu çalışanlarının kurtuluşu bağımsız sendikalarda”
Son olarak, Aytaç, Kamu Birliği Konfederasyonu olarak, Türkiye’nin siyasetten arı, bağımsız bir konfederasyon olduklarını belirterek, “Bu sorunların hepsini çözmeye kararlıyız. Bunun için sizlerin vekaletini istiyoruz. Bu güne kadar yetkiyi verdikleriniz sizleri açlığa ve yoksulluğa mahkum etmişlerdir. Kamu çalışanlarının kurtuluşu tam bağımsız sendikaların yetkili olmasındadır.” dedi. Tüm kamu çalışanlarını, Kamu Birliği Konfederasyonu çatısı altında birleşmeye çağırarak, açıklamalarını sonlandırdı.