ATAKAN BAŞPEHLİVAN - Tüm Bel Sen İzmir 1 No’lu Şubesi İdari Sekreteri Salih Deniz Islakoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde memurları yakından ilgilendiren Sosyal Denge Tazminatı (SDT) referandumu konusunda açıklamalarda ve tespitlerde bulundu. Islakoğlu, SDT ve TİS süreciyle alakalı yaşananlardan bahsederek, referanduma giden süreciyle alakalı önemli detaylar verdi.
"Biz hancıyız, onlar yolcu sadece bir eylem sloganı değil"
Kamu emekçilerinin belediyenin asli unsuru olduklarını ve hizmet üretenleri olduğunu ifade eden Islakoğlu, bugün yaşananların bir ‘evet-hayır’ kamplaşması olmadığını altını çizerek, “Biz hancıyız, onlar yolcu sadece bir eylem sloganı değildir. Biz bu belediyenin asli unsurlarıyız, hizmet üretenleriyiz. Bugün yaşananlar bir evet-hayırda emekçilerin kamplaşması meselesi değildir. Emekçiler bugün mücadeleye devam etme ya da bırakmaya karar vereceklerdir aslında, dolayısıyla geldiğimiz nokta bu şekilde, bu sandık biraz hem Sendika Genel Merkezi’nden, Hem Parti Genel Merkezi’nden hem de Belediye idaresinin eliyle konulmuştur. Emekçilerin iradesi sonucunda bu süreci biz yönlendireceğiz ama eleştiri haklarımızı bugün de kullanıyoruz, bundan sonra da kullanacağız. Kamu emekçileri uzun süredir eşi benzeri görülmemiş kitlesel ve birleşik bir mücadele gösterdiler ve dosta düşmana örgütlülüklerini gösterdiler, kimse bu saatten sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde kamu emekçilerini hafife alamaz.” diye konuştu.
"Biz bu belediyenin asli unsurlarıyız"
İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Zafer Levent Yıldır’la yapılan görüşmeler hakkında da detay veren Islakoğlu, memur eylemlerinin hukuki alanda meşru olduğunu belirterek, “Biz Zafer Levent Yıldır’la yaptığımız görüşmede dedik ki ‘toplu sözleşme başka bir şey, görevden alınan arkadaşların geri dönüşü başka bir şey’ kendisi de bizi onaylayarak tabii ki öyle dedi ama ne yazık ki süreç böyle işletilmedi, hala şöyle dendiği söyleniyor ‘sözleşme imzalanınca bizi göreve iade edecekmiş’. Böyle bir baskıyı ve dayatmayı asla kabul etmiyoruz, biz hukuk alanında haklıyız, meşru ve fiili hakkımızı kullandık. Biz zaten işimize döneceğiz ve kimsenin iki dudağının ucunda değil, biz bu belediyenin asli unsurlarıyız.” dedi.
Emek Hareketi'nden mücadeleye devam çağırısı
Söz konusu süreçle alakalı değerlendirmede bulunan Tüm Bel Sen Emek Hareketi ise referandum süreci ile ilgili kamuoyuna duyurduğu açıklamada, “Gelinen noktada; toplu sözleşme taleplerimiz ve sosyal denge tazminatında yasal sınır dayatmasına karşı 2 aydır sürdürdüğümüz mücadelemizi, artık ilk ve en önemli talebimiz olan arkadaşlarımızın işe iade edilmesi ve soruşturmaların geri çekilmesi talebimiz ile kaldığı yerden sürdürmeliyiz. İzmir Büyükşehir Belediyesinde çalışan kadrolu işçi, şirket işçisi, taşeron ve mevsimlik işçiler, kapsam dışı veya kapsam içi fark etmeksizin tüm emekçileri, önümüzdeki günlerde kendi sözleşme süreçlerini ve iş güvencelerini de düşünerek şimdiden emek mücadelesinde önemli bir yer edinmiş olan kamu emekçilerinin toplu sözleşme mücadelesini güçlendirmeye ve büyütmeye davet ediyoruz. Sendika farkı gözetmeksizin kamu emekçilerinin tamamını ise 2 aydır kararlılıkla ve kitlesellikle sürdürdükleri mücadelelerinin karşılığını almak üzere mücadeleyi büyüterek sürdürmeye çağırıyoruz.” ifadelerini kullanarak, haklarını alıncaya ve işten çıkarılan kamu çalışanları işlerine geri dönünceye kadar mücadelelerine devam edeceklerinin altını çizdiler.
