GAMZE ESKİKÖY- Kış mevsiminin soğuğu kapıya dayandı, elektrik faturalarındaki gizli zam ise vatandaşın sırtına şimdiden yeni bir yük daha bindirdi. Ocak 2025’ten itibaren devreye girecek düzenlemeyle, ısınma maliyetleri iki katına çıkacak. Örneğin 300 TL olan elektrik faturası 600 TL’yi bulacak. Özellikle evinde sobası, doğalgazı bulunmayan dar gelirli vatandaşlar çözümü elektrikli ısıtıcılar ve klimalar da alacak. Vatandaşlar temel ihtiyacı olan ısınmayı karşılayabilmek için mini elektrikli ısıtıcılara yönelirken, henüz faturaları gelmeden nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünüyor.
Vatandaşlar diğer elektirikli ürünleri kullanmaktan kısacak
Vatandaşlar, elektrikli ısıtıcının maliyetinin faturaya yansıyacağından dolayı, evinde kullanacak diğer elektirikli ürünleri kullanmaktan kısacak. Elektrik Mühendisleri Odası’nın (EMO) tarafından ülkemizde yaygın olarak kullanılan elektrikli ev aletlerinin tüketim değerlerini gözeterek yaptığı hesaplamaya göre, 4 kişilik bir ailenin asgari yaşam standardı için aylık ortalama tüketiminin 230 kilovatsaat olacağı öngörülmekte. Genel itibariyle bu tüketim değerini düşürmenin yolu; verimlilik sınıfı yüksek elektrikli aletlerin tercih edilmesi ve düşük tüketimli lambaların kullanılmasından geçmektedir. Ev içi elektrik tüketimi paylarına bakıldığında, ilk sırayı yüzde 30’la buzdolabı almaktadır. Buzdolabını yüzde 30 oranıyla aydınlatma takip ederken, sıralamada yüzde 10 ile elektrikli fırınlar üçüncü sıraya yerleşmektedir. Televizyon, ailenin elektrik tüketiminde yüzde 10, çamaşır makinesi yüzde 7, bulaşık makinesi yüzde 6, ütü yüzde 4, elektrikli süpürgesi yüzde 2 ve saç kurutma makinesi de yüzde 2’lik paya sahip.
“Kamulaştırma İdaresi Başkanlığı kurulmalıdır”
Tedarikçisini seçme hakkının bile kâğıt üzerinde kaldığı bu sözde serbest piyasanın yurttaşlara olan maliyeti artık sürdürülemez bir noktaya gelmiştir” diyen Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Gülhan Gürler, faturaları düşürmenin asıl yolunu anlattı. “Konutlara yansıyan enerji maliyet kalemlerinin iyileştirilmesinden geçmektedir. Kamunun inisiyatifi serbest piyasaya bıraktığı bir enerji yönetimi modelinden, kamu yararına fiyat belirlenebildiği bir yapıya acilen geçilmelidir. Başta dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi ve kamuya ait üretim tesislerinin satılması olmak üzere bugün faturaya olumsuz yansıyan gelişmeler tersine çevrilmelidir. Enerji maliyetlerinin enflasyon üzerindeki etkisini sınırlandırmak için kamunun bir an önce alım ve fiyat garantileri içeren enerji ihaleleri yerine doğrudan yatırım yapması gerekir. Ekonomik krizi en az hasarla atlatmak için kalkınma perspektifiyle hazırlanan toplumcu bir enerji programının uygulanması artık zorunluluktur. Bu çerçevede elektrik alanında üretimden, dağıtıma kadar tüm süreçleri yönetecek dikey entegre bir kamu tekeli yeniden kurulmalıdır. Geçiş sürecinde ise kamu kaynaklarının sonu belirsiz bir biçimde özel sektöre transfer edilmesi yerine, kamulaştırma işlemlerini yürütecek Kamulaştırma İdaresi Başkanlığı kurulmalıdır” dedi.
Vatandaşlar dikkat!
Gürler, elektrikli ısıtıcıların kullanımını Akdeniz ikliminin bulunduğu İzmir gibi illerde daha sık karşılandığını ve kullanım kolaylığına rağmen ısıtmada elektrik kullanmanın yüksek maliyetlere neden olduğunu söyledi. Gürler, “Isıtma ve soğutmada elektrik kullanımı konutlarda düşük kademe için öngörülen günlük 8 kWh’lık limitin aşılmasına da neden olmaktadır. Elektrikli sobalar ve klimalarının verimlilik sınıflarına dikkat etmemiz gerekir. Özellikle klimaların verimlilik etiketlerindeki değerler coğrafi bölgelere de değişiklik göstermektedir. Etiketlerdeki bölgesel ayrıma dikkat ederek yüksek verimli cihazlara yönelmek gerekir. Verimliliği düşük soba veya klimaların maliyetleri kaçınılmaz olarak yüksek olacaktır. Ayrıca klima satın alırken, hem verimlilik hem de soğutulacak ve ısıtılacak alanın büyüklüğüne göre bir uzman tarafından kapasite belirlenmeli ve uygun bir cihaz seçilmelidir” diye uyarılarda bulundu.