İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Konak ilçesinde iki kişinin elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesi olayıyla ilgili 'olası kastla adam öldürme' iddiasıyla hakkında yapılan suç duyurusuna karşı açıklamalarda bulundu. Tugay, "Buradan duyduğumuz keder, masum ve suçsuz insanları suçlama gibi bir hak vermez kimseye. Gerçekten hata kime aitse ona yönelik bir suçlamada bulunmak gerekir. Bence biraz sınırı aşmış bir iddia bu" dedi.

Tugay, bu iddianın bir avukatın kendini popüler etme ya da olayı siyaset üzerinden provoke etme çabası olduğunu düşündüğünü belirterek, "Sorumlu kimse tabii ki bulunmalı ve gereken yapılmalı. Bununla ilgili hiçbir itirazımız yok. Ancak yani bunu yaparken de 'kelle isteriz' mantığıyla bakılmamalı. Gerçek sorumlular bulunmalı" ifadelerini kullandı.

Cemil Tugay, suç duyurusuna ilişkin yaptığı açıklamada, yeni dönemde göreve gelen başkan ve müdürlerin olayla illiyet bağı bulunmadığını belirterek, "Bunun çok anlamlı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü benim ve bu dönem göreve gelmiş olan arkadaşlarımızın özellikle bu konuyla hiçbir ilgisi yok. Yani bir hata olduğundan bahsediliyorsa bu bizimle alakalı olan bir hata değil. Hiçbir illiyet bağı yok. Bu bir avukat arkadaşın kendini popüler etme ya da bu olayı biraz siyaset üzerinden provoke etme çabası diye düşünüyorum. Sorumlu kimse tabii ki bulunmalı ve gereken yapılmalı. Bununla ilgili hiçbir şeyimiz yok. Ancak yani bunu yaparken de kelle isteriz mantığıyla bakılmamalı. Gerçek sorumlular bulunmalı" dedi.

Olayın su birikmesiyle ilgisi olmadığını savunan Tugay, "Burada insanların bir elektrik çarpmasıyla öldüğünü unutmamak lazım. Yani suyun iletken olduğuna dair şeyler söyleniyor ama o görüntüleri tekrar tekrar izledim. Bunun özellikle söylemek isterim. Mesela hayatını üzücü bir şekilde kaybeden İnanç Bey hepimizi çok etkileyen o sahnede suyun içinde yürürken hiçbir şey olmuyor. Ama kızcağıza temas ettiği zaman çarpılıyor. Yani bu demektir ki tam bir noktada elektrik hattına temas etti. Yani suyla alakası yok bunun. Zaten daha önceki bildirimlerde de orada yağmurun yağmadığı, suyun birikmediği zamanlarda da insanların elektrik akımına kapıldığı söyleniyor. Dolayısıyla su birikmesiyle ilgisi olmayan bir olay bu" dedi.

Olayın siyasi zemine çekilmeye çalışıldığını iddia eden Tugay, "Ancak bir elektrik kaçağı olduğu çok açık. Bu elektrik kaçağıyla ilgili daha önce defalarca bildirim yapılmış. İlgili kurum yetkilileri buraya gelmiş. Bunu tespit etmiş. Zaten en son ortaya çıkan iddianamede de elektrik dağıtım şirketinin kendi kayıtlarında mesela en son 17 Haziran'da gidip orada bir kaçak olduğuna dair teşhisleri olduğu malum. Yani bundan sonra ‘neden acaba gereği yapılmadı’ diye sormak lazım. Ben bilmiyorum bunun cevabını ben veremem. Ama bildiğim bir şey var ben belediye başkanı olarak ya da o dönemde İZSU'da üst düzey yetkili olan arkadaşlarımızın bu konuyla doğrudan bir ilgisi kesinlikle yok. O yüzden üzücü buluyorum bu tavrı. Bu insanlara dair üzüntümüz hepimizin var. Büyük bir keder duyuyoruz. Ancak buradan duyduğumuz keder, masum ve suçsuz insanları suçlama gibi bir hak vermez kimseye. Gerçekten hata kime aitse ona yönelik bir suçlamada bulunmak gerekir. Bence biraz sınırı aşmış bir iddia bu. Belediye başkanıyla ilgili bir suç duyurusunda bulunmak. Siyasileştirmeye çalışıyorlar. Belediye başkanları çünkü siyasi kimlikler. Bu bence o avukat hanımefendinin mahareti. Doğru bulmuyorum bunu, yanlış buluyorum" şeklinde konuştu.

Ne olmuştu?

12 Temmuz'da sağanak sırasında yolda yürürken elektrik akımına kapılan iki kişi hayatını kaybetmiş, olay yargıya  taşınmıştı. Olayla ilgili 13'ü tutuklu 42 kişinin 'taksirle öldürme' suçundan yargılandığı dava sürerken, hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz’in avukatı Ayşe Sarıçiçek, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve eski Başkan Tunç Soyer dahil beş kişi hakkında 'olası kastla adam öldürme' suçlamasıyla ceza almaları için suç duyurusunda bulunulmuştu.

Kaynak: Haber Merkezi