Son Mühür Tv’de Satır Arası programında Ercan Pala’nın konuğu olan CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Olgun Atila kent, siyaset ve projeler konusunda merak edilen sorulara açıklık getirdi. İzmir’i süper lige ortak akılla çıkartmak istediklerini belirten Olgun Atila kendisi hakkında Aziz Kocaoğlu’nun prensi yakıştırmalarına ‘prensssem İzmir’in prensiyim’ sözleriyle karşılık verdi.

İşte Olgun Atila’nın açıklamalarından öne çıkan detaylar…

Sevgi seli dalga dalga büyüyor…

Bornova başkanlığımız döneminde ilçe belediyesinin üstünde olan hizmetlerimiz ve parti büyüklerimizin desteği ve isteği doğrultusunda adaylık konusunda böyle bir karar aldık. Karar aldığımız günden itibaren de sevgi seli dalga dalga büyümekte. Bu açıkçası bizi mutlu ediyor. İzmir’in bütün sorunlarını ortak akılla çözmeye talibiz. İzmir’in 30 ilçesinde de hiçbir ayrım yapmadan STK’larla, muhtarlarla İzmir’i birlikte yönetmeye talibiz.

Şimdi bunun faydasını görüyoruz…

Siyaset yabancı dil gibi, kullanırsanız unutmazsınız. Spor gibi, kondisyonunuz yüksek olursa siyasette var olabilirsiniz. Dünü bırakıp bugünü ve yarını düşünmek lazım. O yüzden sürekli alanda olmak lazım. İzmir’in 30 ilçesini de gerek pandemi döneminde telefonla gerekse pandemi sonrası dolaşarak çalıştım. Milletvekili adayı mı dediler ama biz yerel yönelik bir çalışma yürüttük. Şimdi bunun faydasını görüyoruz. Sokaktan beslenmek bizim en büyük gücümüz.

Benim diğer adaylardan farkım şu…

Ben bütün aday adayı arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Benim diğer adaylardan farkım ben siyaseti küçük bir azınlıkla değil büyük bir çoğunlukla katılım ilkesiyle yapmak istiyorum. Herkesi kucaklayan bir yönetimle bu ortak akıl işi benim en önemli projem.

İzmir’i süper lige çıkaracağız…

Belediyesi bizde olan yerlerde süreç böyle işliyor. Biz aday olduğumuzda 9 şubattı, 2019’da da 28 Ocak’ta açıklanmıştı. Kısa bir süre kalıyor çalışmak için ama mevcut başkanlarımız var bu sıkıntı yaratmaz. Bir de kurultay geldi biliyorsunuz ama şu anki CHP yönetimi çok hızlı bir reaksiyon aldı bu konuda. Hemen takvim açıklandı. Bu adayların değerlendirilmesi lazım. Bu süreç 2019 sürecinden daha zorlu bir süreç çünkü ittifak yok. Türkiye’nin Süper Ligine İzmir’in en iyi şekilde gelmesi bizim en büyük iddiamız.

Türkiye’ye örnek projeler sunduk…

Bütün aday adayı arkadaşlarla temas halindeyim, barış ortamında bir seçim süreci olması için özen gösteriyorum. Şimdi bizim farkımız şu, iddiamız da şu. Biz İzmir’de en yüksek oyu alan, hem genç olup hem de büyük bir belediye yönetmiş olan başarıyla Türkiye’ye örnek projeler sunmuş olan ve bunun ortak akılla yapmış olan ve beş yıl siyasette olmayarak o günkü memnuniyet anketlerinde en yüksek çıkan biz olmamıza rağmen aday gösterilmemiş olmamamıza rağmen bunu hazmetmiş ve bu olgunluğu göstermiş borçsuz bir belediye bıraktım. Donanımlı olduğumuzu düşünüyorum.

Biz yeni bir hikaye sunmak istiyoruz…

Aziz Başkanımızla meclis üyesi ve belediye başkanı olarak 10 yıl yakın çalışma imkanı buldum. Kentle ilgili dürüst başkan imajı var Aziz Başkanımın. Bizim örnek aldığımız her zaman faydalanmak istediğimiz değerli bir büyüğümüz. Ben İzmir’in evladıyım prenslikse İzmir’in prensiyim. Bütün geçmiş belediye başkanlarımızın hikayesi var biz de yeni bir hikaye sunmak istiyoruz.

Ben İzmirliler’i uyandırmaya çalışıyorum…

Beş yılda bir seçim geliyor, partimizden aldığımız güçle sokaktaki vatandaşa soracağız, siz ulaşabiliyor musunuz başkanlarımıza diye. Benim üzüntüm şu. Eskiden belediye başkanları halkın çok iyi tanıdığı şehr-i eminleriydi. Şimdi nasılsa kazanırız diye Ankara’nın belirleyici olmasından dolayı bir takım siyasetçilerde de tembellikler başlıyor. Bu milletvekillerinde başladı. Şimdi benim siyaset yapma tarzım biraz geçmişe yönelik. Aldığım eğitim, kariyerim ve yaşım itibarıyla da yeni bir siyasetçiyim. Dolayısıyla ikisini harmanlıyoruz. Geldiğimiz nokta şu, siz bu demokrasi sisteminde sadece ve sadece mahallenize muhtar seçebiliyorsanız o zaman hepimizin ortada düşünmesi gereken bir sorun var demektir. Ben insanları ayağa kaldırmaya, İzmirlileri uyandırmaya çalışıyorum. Sadece CHP’lileri değil. Her gittiğim yerde söylüyorum hangi partiyi destekliyorsanız o aday arkadaşa destek olun kamuoyunu, parti büyüklerini uyandırın, sesimizin gittiği her yerde birlikte doğru adaylarımıza sahip çıkalım.

Ön seçimi gönülden arzu ediyorum…

Ön seçim olmasını gönülden arzu ediyorum. Olacağını da tahmin ediyorum. Saçlı Çarşamba kendimiz bir anket yapacağız taksici arkadaşlarla. Onların hepsine bizim ismimiz fısıldandı. Daha önce söylemiştim hala aynı görüşteyim. Ben aday gösterilsem bile imkan varsa ön seçim yapılmasını istiyorum.

İzmir’in üç önemli sorunu…

İzmir’in en önemli üç sorunu birincisi ulaşım. Bu sorun azaltılabilir ama bitme. Çünkü kentimiz büyüyor. 3-5 sene önce Kemalpaşa’da otopark sorunu olacak deselerdi inanmazdım ama bugün en önemli sorunlardan biri otopark.

İkincisi alt yapı sorunları.

Üçüncüsü kentsel dönüşüm ve dirençli kentler.

İstanbul ve Ankara’da İzmirliler günü harekete geçirilmeli İzmir sadece emekli insanların yaşadığı bir kent olmamalı.

Her ilçede en az bir kez meclis toplantısı…

İsim vermeyeceğim bir iki ilçe var kafamda kuşkuyla baktığım ama doğru bir adayla onları da kazanabiliriz. Ben şunun sözünü veriyorum büyükşehir belediye başkanı olduğumda her ilçede en az bir kere büyükşehir meclis toplantısı yapacağım. Ve o ilçede en az ilçe belediye başkanı kadar sokakta olacağım. Bütün büyükşehirde çalışan emeci kardeşlerime buradan vaadim şu; eğer ben belediye başkanınız olursam sizin mesai arkadaşınız olucam, İzmirlilerle yüz yüze geldiğimizde bizim yüzümüzü görecek olacaklar. Hep gülerek boyunu bükük bir şekilde en iyi hizmeti vermeye çalışacağız. İzmir’in haklarını savunmak içinse gerekirse mücadele edeceğiz. Direneceğiz, eylem yapacağız ama günün sonunda hükümetimize güçlü bir İzmir fotoğrafı sunup bu bizim hakkımız ve biz bunu istiyoruz diyeceğiz.

Araştırmalarda görüyoruz…

Araştırmalardan görüyoruz AK Parti’nin yüzde 22’si, MHP’nin yüzde 42’si, İYİ Parti’nin yüzde 56’sı, HEDEP’lilerin yüzde 53’ü Olgun Atila’ya veririm diyor. Buna inanmasam başvuru yapmazdım.

İzmirli müdahaleyi sevmez…

İzmirlinin bir duruşu var, müdahaleyi sevmiyor en ufak şeyde reaksiyon gösterebilir biz de İzmirli hemşerilerimizin duasına, desteğine, katkısına önem veriyoruz.

Kaynak: Haber Merkezi