CHP'de potansiyel genel başkan adayları arasında gösterilen Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın Tele 1'de Tuncay Mollaveisoğlu'na konuk oldu. Tüzük kurultayı tartışmalarını değerlendiren Günaydın, "çağıran, gündeme koyarsa seçimli olabilir, Parti Meclisi bu çağrıyı yapsaydı seçimli olmasına imkan yoktu. Özgür Özel'in kendisi yaptı ve yaparken de şunları söyledi, 'bu çağrıyı ben yapıyorum, eğer seçimli olmasını arzu ederse arkadaşlarımız ben de seçimli olması konusunda inisiyatif kullanıcam, çağrıcı olarak kurultayı seçimli kurultaya döndürücem. Dolayısıyla seçimli olma diyebileceğimiz bir nokta yok. Önümüzde bir aydan daha az bir süre var. Seçimli de olabilir seçimsiz de' dedi.
Tüzük kurultayı zehirlenmemeli!..
'Tüzük Kurultayı'nın normalde seçim işleriyle zehirlenmemesi gerektiğini düşünüyorum' diyen Gökhan Günaydın'a, Tuncay Mollaveisoğlu, 'zehirlenme sözü yanlış anlaşılabilir' uyarısında bulundu. Mollaviesoğlu'na hak veren Günaydın, 'evet yanlış anlaşılabilir' dedi ve sözlerine açıklık getirdi. Günaydın, 'bir partinin yönetiminden memnun olmayan partinin oy vericileri itibarıyla, seçmenleri itibarıyla, profesyonelleri itibarıyla mümkündür. Kurultay delegeleri itibarıyla mümkündür. Yolu nedir bunun? Olağanüstü kurultaydır. Bin 400 civarında delegemiz var, 700 delegeyi bulan herkes, Genel Başkan'ı değiştirebilir, Parti Meclisi'ni değiştirebilir.
Kılıçdaroğlu'na muhaliftim ama...
Gökhan Günaydın şunları söyledi.
'Sayın Kılıçdaroğlu'na muhalif bir siyasetçi olarak CHP'deki varlığımı milletvekili olmadan sekiz yıl boyunca sürdürdüm, kurultay delegelerinin oylarıyla Parti Meclisi'ne seçildim ve kimse bana kaşının üstünde gözün var demedi' hatırlatmasında bulunan Günaydın, 'bizim bu demokrasi düzeyini, daha yukarıya doğru taşıma zorunluluğumuz var. Parti demokratikleşsin, bu kurultayda bunu yapalım, arkasından da 15 gün sonra 700 delegeyi getiren, olağanüstü kurultayı toplasın.."
Partiyi demokratikleştirirken koyacağımız irade başka bir şeydir, parti yönetiminden memnun muyuz, değil miyiz, değiştirmeli miyiz derken koyacağımız irade başka bir şeydir.
"Önümüzde belirsiz bir dönem var, bir ittifak dönemi yeniden olabilir. Bu ittifaklara kapı açabilecek bir opsiyonu genel merkeze sağlamak zorundayım. O halde dengeli olmak zorundayım. Dengeli olmak ne demek? Demokrasiyi içselleştireceğim, milletvekilimin kahiri ekseni ön seçimden gelecek, ama olası durumlar ve yeni politikalar için de genel merkezime bu olanağı sağlayacağım. Ben böyle söylüyorum ama arkadaşlar derler ki, biz Gökhan Günaydon gibi düşünmüyoruz, biz tüzük kurultayında da bir seçimli kurultaya dönüştürmek istiyoruz, takdir o zaman çağırıcı olan Genel Başkan'da. Öyle bir şeye de dönebilir."
