Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’da Beyoğlu Belediyesi’nin Emekli Evi’ni ziyaretinde yaptığı konuşmada, “Partimizi 47 yıl sonra Türkiye’de birinci parti yaptık. Durmadan çalışıyoruz. Size söz veriyorum. CHP yapılacak ilk genel seçimlerde şimdi de anketlerde olduğu gibi, son seçimde olduğu gibi yine birinci parti çıkacak. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi yeniden iktidar olacak. Biz bu ülkeyi düşmandan kurtarmışız. Bu ülkeyi yokluk ve yoksulluktan, esaretten, açlıktan kurtarmışız. Hastalıktan kurtarmışız. 100 yıl sonra sizi bu yoksullukla, bu açlıkla, bu onurunuzu kıran kötü muamele ile yüz üstü mü bırakacağız? Emeklileri 100 yıl sonra bir kez daha Atatürk’ün partisi kurtaracak. Söz veriyorum” ifadesini kullandı.

Kapıdan girdiğimiz andan itibaren...

İstanbul’da Beyoğlu Belediyesi’nin Emekli Evi’ni ziyaret eden Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, “Değerli Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Kapıdan girdiğimiz andan itibaren pek çok emeklimiz bana dedi ki, ‘Size çok teşekkür ederiz, bize çok iyi bir belediye başkanı seçtiniz’. Biz o belediye başkanını Beyoğlu’na önerdik. Bir tarafta Beyoğlu’nu rant alanı olarak gören, onu belli zümrelerle paylaşan, Beyoğlu’nun varlıklarını yandaşlarına peşkeş çeken zihniyet vardı. Bir tarafta biz emeklinin, halkın adayı, Beyoğlu’nun evladı, partimize ilçe başkanı olarak uzun yıllar hizmet etmiş kardeşimizi önerdik. Onu siz seçtiniz. Elinize, yüreğinize sağlık” dedi. Özel şöyle devam etti:

Gezi ruhuyla selamlıyorum...

“İnan Güney genç yaşından beri örgütümüze emek veren bir kardeşimiz. Tabii adaylığı birçok şeyi temsil ediyor. Gençlere duyulan güveni temsil ediyor. İstanbul’daki en yüksek nüfuslardan bir tanesi Sivaslı hemşehrilerini temsil ediyor. İnan Güney, kent suçlarına karşı mücadele etmeyi, kente sahip çıkmayı temsil ediyor. Gezi döneminin Beyoğlu ilçe başkanı olarak onun dünya tarihinin en barışçıl, çevreye, doğaya, kente duyarlı, bir park ortadan kalkıp yerine Topçu Kışlası yapılması gibi fikre karşı, Atatürk Kültür Merkezi’ni ortadan kaldırıp, yerine AVM yapmaya çalışanlara karşı Türkiye’nin, dünyanın en büyük sivil direnişlerinden bir tanesi gerçekleşirken, CHP’nin ilçe başkanlığında, baba ocağında ev sahipliği yaptı hepimize. O mücadelede yer alan herkese ev sahipliği yaptı. Ben buradan hepimizin yerine Silivri ve Bakırköy’de yatan beş arkadaşımızı, Gezi ruhuyla, Gezi’yi sahiplenerek selamlıyorum.”

Yok ortada belgesel...

“Tayfun Kahraman partimizin üyesidir. Tayfun Kahraman herkesin üzerinde birleştiği talepleri önce Sayın Arınç’a aktarmıştır, sonra Sayın Erdoğan’a. Kahraman ‘Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’ye gelmesin, bakanlar istifa etsin, yönetimi bize bırakın’ demedi. Deseydi, darbeci olurdu. Ne dedi? ‘Ağaçları kesmeyin. Buraya kışla yapmayın. AKM’yi yıkmayın, yerine AVM yapmayın. Bir de hedef gözetmeksizin gaz fişeği atıyorsunuz, 10 kişi kör oldu, iki kişi şimdiye kadar hayatını kaybetti, bu şiddeti durdurun, yapmayın’ demişti. Bunu diyen kişiyi darbecilikle suçluyorlar. Çiğdem Mater Gezi’nin belgeselini çekecekmiş, çekememiş. Yok ortada belgesel. 7 Gezi belgeseli Youtube’da var. Onlara da kimse bir şey yapmasın ama çekenler dışarıda, çekemeyen içeride. Mine Özerden, güya banka hesabı açmış, para toplamış. Bir lira para, hesap yok ortada, içeride. Can Atalay, Hatay halkının oyları ile milletvekili seçildi. Anayasa Mahkemesi lehine karar vermek için gün sayıyor. Hepimiz bekliyoruz. Defalarca Anayasa Mahkemesinde kararlar verildi, uygulanmadı. Açığa düşürüldü. Son başvurusunda yapılan işlemler hukuksuzdur dedi. Onun açıklanmasını bekliyoruz. Osman Kavala yedi yıldır yatıyor, iddialarının bir tanesini ispatlayamadılar. Bir Pazar sabahında, Beyoğlu’nda, yanımda devrin ilçe başkanı. O günkü ilçe başkanı, Gezi’deki tutumuyla, terör estiriyor olsaydı, şiddet yanlısı olsaydı, bu kente karşı olsaydı, Beyoğlulular herhalde onu belediye başkanı yapmazdı. Beyoğlu, dediyse İnan Güney belediye başkanımız olacak. Demek ki Beyoğlu da İnan Güney’i, tavrını, tutumunu, duruşumuzu sahipleniyor. Biz Beyoğlu’nu saygı ile selamlıyoruz. İyi ki varsınız.”


Emeklilerle yüz yüze gelelim dedik...


“Buraya değerli il başkanımızla geldik. Son yapılan seçimde Hatice Başkanımız, il kadın kolları başkanımız seçildi. İlçe Başkanımız bize eşlik ediyor. Kıymetli İstanbul milletvekillerimizi temsilen Anadolu yakasından bir vekilimiz, bu mahalleden bir vekilimiz yanımızda. Hep beraber gelip burayı, kalabalık yapıp sizi bunaltmayalım dedik. Emeklilerle göz göze yüz yüze gelelim dedik. Ama bütün CHP örgütü ve milletvekilleri, belediye başkanları, bu güzel pazar sabahında bizim şahsımızda sizleri selamlıyorlar. İstanbul’un neresinde bize ihtiyacınız olursa, belediyelerimizde, ilçelerimizde, bütün emeklilere, ailelerine, torunlarına hizmet etmek ve katkı sağlamak için buradayız. Sizinle birlikteyiz.”
Bu örnekler bütün Türkiye'ye yayılacak...
“Beyoğlu’ndaki emekli kafe çok önemli bir örnek. Biz seçimlerden önce emeklilere enflasyonun çok altında, 7 bin 500 lira olan en düşük emekli maaşı, 10 bin lira yapılınca, enflasyon yüzde 100’ü zorlarken, yüzde 33 zam verilince, dedik ki ‘Bu mesele bizim meselemiz’ 105 miting yaptık, her mitingde emeklinin derdini anlattık. Dedik ki ‘Emekliler adaylarımıza sahip çıkın. CHP’ye sahip çıkın. Bu iktidara sarı kartı gösterin. Biz sesiniz olmaya devam edeceğiz’ dedik. O sürecin sonunda ilk talimatımız, ilk önerimiz belediyelerimize, emeklilere sahip çıkacak projeler yapın. İlk ziyaretlerinden biri Manisa’ya geçerken Uşak Belediyemizeydi. Bir park gördüm. Parkın içinde emekli kafe. Henüz prefabrik. Buradaki fiyatlarla çay ve kahve veriliyor. Uşak’ın emeklileri orada. Yüzleri gülüyor, sohbet ediyorlar. Bir aradalar. Çok memnun oldum. Bütün Türkiye’de bunu yaygınlaştırmak istiyorduk. Özgür Başkanım dedi ki, ‘İnan Başkan Beyoğlu’nda yaptı başkanım’ dedi. Ona da böyle bir öneri gelmiş, bir tarafta bir kahveye 200 lira verenler. Bir tarafta kahve içemeyenler, çay içemediği için dışarı çıkamayanlar var. 1 liraya çay satılan bir emekli kafe yaptı, 5 liraya kahve satılan bir emekli kafe yaptı. Ben de dedim ki ilk fırsatta gidelim. O gün bugünmüş. Bugün geldik ve sizleri gördük. İnan Başkan ile ilgili ifadelerinizi, memnuniyetinizi duyduk. Bu örnekler bütün Türkiye’ye yayılacak.”


Onları krizle başbaşa bırakıyor...

“Şöyle bir baktık. İstanbul’da ne yapıyoruz emekliler için. İstanbul Büyükşehir Belediyesi emekliler için 10 bin lira yıllık pazar desteği sağlıyor.  Teyzem ‘Helal olsun’ diyor, teşekkür ediyor Ekrem Başkana. Ananızın ak sütü gibi helaldir. Çok daha iyilerini yapacağız. Emeklilere İstanbul Büyükşehir Belediyesi her gün ücretsiz halk ekmek sağlıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi emekli vatandaşların, eski evleri kentsel dönüşüme tabi oluyorsa, yapı dönüşümünde yüzde 65’lik destek sağlıyor. Evini kentsel dönüşüme sokan emekliye ilave 9 bin lira kira desteği veriyor. Üsküdar’da emeklilere pazar desteği başlattı. Yıllık 5 bin lira. Şişli’de zor durumdaki emekliler için 5 bin liralık pazar desteği. Ayrıca kent lokantalarını çok beğendi emekliler. Şişli Belediyesi’nin gezici kent lokantası. Beylikdüzü’nde emekliler lokali. Küçükçekmece’de emekliler kafeteryası. 200 metrekarelik bir alan. Çekmeköy’de emekliler lokali. Bir diğeri de hazırlanıyor. Bunu İstanbul’da kazandığımız 26 belediyede emekliler ile ilgili özel mekanları, özel hizmetleri hayata geçireceğiz. Emeklilerin maalesef üzülerek söylüyorum, iş hayatında alın teri döken, gözünün nurunu akıtan, dirsek çürüten emekliler memleketi bugünlere getirdi. Memleket bugünlere ulaştıysa, emekliler sayesinde ulaştı. Onların yıllara sari emekleri, mücadeleleri var. Şimdi rahat edecekleri günler geldiğinde, tarihin en büyük ekonomik krizi karşısında onlara sahip çıkması gereken devlet. Onları bu kriz ile baş başa bırakıyor.”

Bugün sözde zam yaptılar...

“AKP ilk iktidara geldiğinde bir emekli maaşı, 1,5 asgari ücretti. Yani hiç dokunmasalar, bugünkü düşük asgari ücreti 1,5 asgari ücret uygulasalar bugün en düşük emekli maaşının 25 bin lira olması gerekiyor. 1,5 asgari ücret o kadar. 26 bin lira hatta. Ama bugün sözde zam yaptılar. Emekli maaşı 12 bin 500 lira oldu. 25 bin lira olması gereken emekli maaşı 12 bin 500 lira. İstanbul Planlama Ajansı bir çalışma yaptı. İstanbul’da bir emekli en az ne kadara geçinebilir. Rahat etmek, keyif sürmek değil. Aç kalmamak ve sokakta kalmamak için 25 bin lira hesabını onlar bulmuş. Ama AKP geldi, ‘Emekliyi enflasyona ezdirmeyeceğim. Enflasyon hesabına göre zam vereceğim’ dedi, geldiğinde 1,5 asgari ücret olan en düşük emekli maaşı, bugün 0,6 asgari ücret. 26 bin lira olacakken, 12 bin 500 lira noktasına geldi. 10 bin lirayken 0,6’ydı. Efendim şimdi 0,75’e getiriyor. Ama önümüzde bu sefer hayat pahalılığının süreceği altı koca ay var. O 10 bin lira bile ocak ayında 25 kilo dana kıyma alıyormuş. 400 lira dana kıymanın kilosu, ocakta. 25 kilo dana kıyma alıyor. Bugün yaptıkları 12 bin 500 lira 20 kilo dana kıyma alıyor. Yani bugün zam yapmıyorlar. Ocaktan buraya emeklinin mutfağından 5 kilo dana kıyma çalıyorlar. Bugün ocaktan buraya satın alma gücüyle 5 kilo dana kıyma. Yani yaklaşık 3 bin lira daha eksilmiş maaş. Bugünkü 12 bin 500 lira, Ocaktaki 10 bin lira değil, Ocaktaki 9 bin lira. Altı ay daha önümüzde ezilecek, zayıflayacak, alım gücü düşecek bir süreç var. Emekliler AKP geldiğinde, Tayyip Bey Başbakan olduğunda en düşük emekli maaşıyla sekiz çeyrek altın alıyorlardı. Bugün emekli maaşı, üç çeyrek altın almıyor. Cepten en az beş çeyrek altın gitti. Bir emekli, bir çeyrek altın kaybetse, bütün gün deli çıkar arar. Nerede dolaştım, nerede düşürdüm bunu diye. Bakın bir emekli değil her emekli, bir sefer değil, her ay. Bir çeyrek değil beş çeyrek kaybediyor. Vallahi aramak lazım. Bir taneyi kaybeden arıyor da beş tane altın kaybeden niye aramayacak. Bir şey nerede aranır? Kaybedildiği yerde aranır. Küçücük çocuk küpesini düşürse, nerede kaybetti, oraları arar. Biz nerede kaybettik 5 altını? Seçim sandığında. AKP geldi, beş çeyrek altını kaybettik. AKP gidecek, kaybettiklerimizi bulacağız. Vallahi başka çaresi yok. Biz miting yaptık, seçimden önce anlatamadık. Emekliler seçimde oy vermediler. İkinci parti yaptılar. Anlamadılar. Anketler oluyor, CHP birinci bunlar ikinci, anlamıyorlar. Emekli mitingi yaptık, hepiniz geldiniz anlamadılar. Yine gitmiş sefalet ücreti veriyor. Böyle geçim olur mu, geçim olmazsa ne olur? Geçim olmazsa seçim olur. Başka çaresi yok. Geçim yoksa, seçim var. Bunun için biz sizin için mücadeleye devam edeceğiz.” 

Halk kart diye bir kartta birleşiyorlar...

“Tabii belediyelerimizin yaptığı çok farklı uygulamalar var ama bunları artık bir ortak zeminde birleştireceğiz. CHP’li 411 belediye emekli halk kart diye bir kartta birleşiyorlar. Ön tarafı aynı, arka tarafı kendi belediyenizin kartı neyse, işareti neyse o olacak. Bütün Türkiye’de geçecek. Gerçi İstanbul’da o sorun yaşanmıyor ama birçok yerde emekliler 65 yaş üstü toplu taşımaya binince sorun çıkarıyorlar. Artık emekli halk kart varsa elinde o kartı gösterince kimse sorun çıkaramayacak. Türkiye’deki 411 CHP belediyesinde emekli halk kart hem ulaşım yönünden, hem diğer hizmetler yönünden iş görecek. Emekli halk kartın verildiği belediyelerimizde, CHP hizmetleri ortaklaştıracak. Et desteği mi veriliyor, o karta yüklenecek. Süt desteği veriliyor, o karta yüklenecek. Pazar destekleri o karta yüklenecek. Belki bu kafeler gibi kafelerin sayısının çoğaltacağız ama diyeceğiz ki esnafa, kahveci, kafeterya sahibine. Bize bu dükkandan ne kontenjan veriyorsunuz? Diyecek ki ben müşterimin yüzde 10’u emekli olsun, gelsin elindeki kart ile burada otursun, sizin dediğiniz fiyatlardan alışveriş yapsın diyecek. O anlaşmaları sağlayacağız. Emekli halk kart, sizi bu hayat pahalılığından kurtarmayacak. Neden böyle bir yükün altından belediye gücü ile kalkmak mümkün değil. Ama sizi rahatlatacak. Sizin zorluklarınızı azaltacak. Belki pazarda fileyi biraz daha ağırlaştıracak. Gidilemeyen kasaba gitmeyi sağlayacak. Gönlün istediği kadar değil ama hiç olmamasından iyi olacak. Ama o halk kart sizinle CHP arasında gönül bağı kuracak. O gönül bağı günü gelince sizi bütün dert ve tasalarınızdan kurtaracak.”

Bu tasanın sona ereceği yer seçim sandığıdır...

“CHP iktidara geldiğinde birinci ay değil yetişmez ama ikinci ay en düşük emekli maaşı asgari ücret olacak. Söz veriyoruz. Sonra hakkınızı geri vereceğiz. En düşük emekli maaşı iki yıl içinde 1,5 asgari ücrete çıkacak. Bugün asgari ücret 17 bin liraysa, 26 bin lira olacak. Aslında asgari ücretin 25 bin lira olması lazım. Asgari ücret 25 bin liraysa, emeklinin cebine giren de 37 bin lira olacak. Geçen gün bunu söyledim, biri diyor ki yahu o kadar da olur mu? Yahu niye olmasın? Bunlar gelmeden önce oluyordu. Benim annem ve babam emekli, benim dedem bahçıvan. Anam ve babam aldıkları iki emekli maaşıyla, ev aldılar. Emekli olunca araba aldılar. Çocuklara, torunlara baktılar. Ama şimdi öyle bir noktaya geldi ki emekli maaşıyla emekli kapıdan dışarıya adımını atamıyor. O yüzden hep birlikte, hep beraber çok doğru işleri yapmamız lazım. Emekliler, bunların kimi öğretmen, kimi banka memuru, kimi tersaneden emekli işçi. Herkes bir görev yapmış. Bu emekliler, sözüne kıymet verilen, tertemiz bir geçmişleri olan, alınlarının terini helal lokma için akıtmış insanlar. Sözü dinlenir insanlar. Bakmayın siz hükümet sesinizi duymuyor. Bir öğretmen on binlerce öğrenci geçmiş elinden. Emekli öğretmenlere sesleniyorum, bütün öğrencilerinize hem kendiniz, hem bu milletin geleceği için yeniden anlatmaya başlayın. Bankada yıllarca maaş dağıtmış, o bankadan tanıdığın kim varsa, onları mutlaka bulup konuşmak lazım. Yıllarca birlikte emek verilen işçi arkadaşlar emekli olmuş. Onları bulmak ve konuşmak lazım. Artık bu derdin, tasanın sona ereceği yer seçim sandığından başkası değildir. Ha sesinizi duyarlar, ellerinden tutan yok. Bugün en düşük emekli maaşını asgari ücret yapsın, vallahi billahi basın toplantısı düzenleyeceğim. Hiç eleştirmeyeceğim. Tayyip Bey’e teşekkür edeceğim. Bu emeklinin sesini duydun, hiç olmazsa şimdi bir asgari ücret verdin diye. Her mikrofonu elime aldığımda diyeceğim ki Tayyip Erdoğan emeklilere asgari ücret vermiştir, seslerini duymuştur. Bizim siyasetimiz böyle. Sen emekliye zammı ver. Teşekkürü al. Ama emekliye zam vermiyorsan, bir daha söylüyorum. Emeklide geçim yoksa, senin karşında seçim var kardeşim. Bu kadar net. Asgari ücreti, 25 bin lira yaparsa. En düşük emekli maaşını asgari ücret yaparsa. Rize’deki çay üreticisini perişan etti, çayın taban fiyatını 25 lira yapar ve farkı hemen öderse. Buğdayı bedavaya almaya çalışıyorlar. Buğday taban fiyatını yükseltir, 15 lira taban fiyatını verirse, ben erken seçim demeyeceğim kardeşim. Bunları yapsın, erken seçim demeyeceğim. Ama yapmıyorsa, geçim yoksa seçim var.”


Emeklileri yine Atatürk'ün partisi kurtaracak...

“İstanbul’dan bir kere daha söylüyoruz. Bugün emeklilerin üç kademede emekli oldular. İnanılmaz mağduriyetleri var.  Mutlaka emeklilerin maaşlarıyla ilgili tek tip düzenleme yapılmalı. Mutlaka intibak yasası çıkarılarak bu ayrımlar ortadan kaldırılmalı. Ayrıca prim güncelleme kat sayısı, aylık bağlama oranları, aylıkların alt sınırlarının hakkaniyetle belirlenmesi lazım. Perişan ettiler, bunların hepsinin ayrı ayrı düzeltilmesi gerekiyor. CHP olarak sizin sesiniz olmaya devam edeceğiz. Emeklilerimizle mücadele etmeye devam edeceğiz. Mademki halkın partisi, halkın bütün sorunlarının üzerinde durmaya devam edeceğiz. Biz Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk yerel seçimlerinde, İnan Başkana görev verdiğiniz seçimde, İstanbul’da 14 belediyemizi 26’ya çıkardık. Türkiye’de 217’den 411’e çıkardık. Nüfusun yüzde 65’ini, ekonominin yüzde 80’inini yönetiyoruz belediyelerde. Partimizi 47 yıl sonra Türkiye’de birinci parti yaptık. Durmadan çalışıyoruz. Size söz veriyorum. CHP yapılacak ilk genel seçimlerde şimdi de anketlerde olduğu gibi, son seçimde olduğu gibi yine birinci parti çıkacak. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi yeniden iktidar olacak. Gazi Mustafa Kemal’in partisi İstanbul’u işgalden kurtaran partidir. Maraş’ı Fransızlardan kurtarırken, Türkiye’yi yedi cihanın işgalinden kurtarırken, o zaman Gazi Mustafa Kemal Atatürk vardı. 1920’de kurduğu Meclis vardı. O Meclis ile birlikte büyük bir mücadele verdi. İki büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti ile CHP’yi kurdu. Biz Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinden geliyoruz, biz Kuvâ-yi Milliye’den geliyoruz. Biz bu ülkeyi düşmandan kurtarmışız. Bu ülkeyi yokluk ve yoksulluktan, esaretten, açlıktan kurtarmışız. Hastalıktan kurtarmışız. 100 yıl sonra sizi bu yoksullukla, bu açlıkla, bu onurunuzu kuran kötü muamele ile yüz üstü mü bırakacağız? Emeklileri 100 yıl sonra bir kez daha Atatürk’ün partisi kurtaracak. Söz veriyorum. Bu güzel Pazar sabahı için ilçe başkanıma, belediye başkanıma, kadın kolları, gençlik kollarına teşekkür ediyorum. Bize burada ev sahipliği yapan, canımızın için değerli emeklilerimizin ayrı ayrı ellerinden öpüyorum. Emeklerinize sağlık. Hepinize sağlıklı, uzun, güzel bir hayat diliyorum. Allah sizi ailenizin ve bizim başımızdan eksik etmesin.”

Muhabir: Bünyamin Dobrucalı