CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Volkan Demir, herhangi bir sektörel sanayi planı olmayan, günlük kararlarla yönetilen Türkiye’nin, ihracatta en güçlü olduğu sektörlerde bile net ithalatçı konumuna düşeceğini belirterek, TOGG ile başladığı iddia edilen Türkiye markası ile otomobil üretme iddiasının da Çinli firmalara karşı rekabet şansı olmadığından son bulacağını iddia etti.

Çinli BYD'ye Manisa'ya yapacağı 1 milyar dolarlık yatırım için verilen teşviklere dikkat çeken Demir, bu hamlenin TOGG'a zarar verebileceği uyarısında bulunarak, Türkiye’de yatırım yapacağı iddiasında bulunan Çinli firma, benzer önerileri Hindistan’a da iletmiş ancak Hindistan hükümeti bu tür bir yatırım yerel markalara zarar vereceği gerekçesi ile bu teklifi reddetmiştir' hatırlatmasında bulundu.
CHP Ticaret Bakanlığı’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir’in yazılı açıklamasında paylaştığı tespit ve uyarıları şöyle:

Cambaza bak yöntemiyle...

Türkiye’de yerel marka ile otomobil üretme iddiasi ile ortaya çikan AKP hükümeti cambaza bak yöntemiyle ülkeyi hizla bir ithal otomobil cenneti haline getiriyor.
2020 yılında Türkiye’de satılan binek ve hafif ticari araçların yaklaşık % 46”sı yurt içerisinde üretim, % 54”ü ithal iken, 2021 ve 2022 yıllarında yurt içinde üretim oranı %44”e, 2023 yılında % 35’e, 2024 yılının ilk 6 ayında da %29 a, sadece Ağustos ayında ise %25’e kadar düşmüştür.

2023'de yüzde 128 oranında arttı...

Dış ticaret açısından baktığımızda da, bu kategorideki araçların ithalatı, 2023 yılında bir önceki yıla göre %128 oranında artarak 18 milyar Doları aşmış, ihracat 11.5 milyar dolarda kaldığından ihracatın ithalatı karşılama oranı sadece %63 olmuştur. Böylece son 20 yılın en düşük ihracatın ithalatı karşılama oranına ulaşılmıştır.
Piyasanın ithal ürünleriyle işgal edilmesini önleyebilme iddiasıyla Hükümet AB’ye paralel olarak, toplam binek araç ithalatının 2023 yılında %7 sini oluşturan Çin menşeli ürünlerin ithalatını pahallı hale getiren önlemler almıştır.

Ancak gerek AB, gerek AB ile Serbest Ticaret Anlaşması olan ülkeler menşeli ürünlere karşı önlem almak teknik ve politik olarak mümkün görünmediğinden, Türkiye’deki yüksek üretim maliyetlerinin ve döviz kuru politikasının yerel üretimin rekabet şansını ortadan kaldırdığından ve siyasi ve ekonomik istikrarsızlığı nedeniyle Türkiye yeni marka ve model araç üretimi için uzun süredir yeni doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekilemediğinden, orta ve uzun vadede iç piyasadaki yabancı menşeli binek araç oranının kalıcı bir şekilde ülkemiz aleyhine değişeceği görülmektedir.


Türkiye markası ile otomobil...

Yabancı sermaye teşvik mevzuatına, esasen Çinli araç üreticileri için getirilen yabancı yatırımın belirli oranında gümrüksüz araç ithal edebilme hakkı da sağlayan modelin, Türkiye’de bu şekilde üretilen araçların Türkiye menşesi kazanıp kazanamayacağı, dolayısıyla AB gümrük bölgesine gümrük vergisiz giriş yapıp yapamayacakları meçhul olduğundan (AB’nin Çin menşeli elektrikli araçlara yönelik genel politikası da dikkate alındığında) hayata geçme ihtimali düşük görünmektedir.

Her şeye rağmen bu modelin hayata geçmesi durumunda da TOGG ile başladığı iddia edilen Türkiye markası ile otomobil üretme iddiası da Çinli firmalara karşı rekabet şansı olmadığından son bulacaktır. Türkiye’de yatırım yapacağı iddiasında bulunan Çinli firma, benzer önerileri Hindistan’a da iletmiş ancak Hindistan hükümeti bu tür bir yatırım yerel markalara zarar vereceği gerekçesi ile bu teklifi reddetmiştir.
Herhangi bir sektörel sanayi planı olmayan, günlük kararlarla yönetilen Türkiye, ihracatta en güçlü olduğu sektörlerde bile net ithalatçı konumuna düşmektedir.”

Muhabir: Bünyamin Dobrucalı