Teklifin fahiş fiyat ve stokçulukla mücadele konusunda kapsamlı bir düzenleme getirmediğini vurgulayan Arslan, “Teklifte, milleti ilgilendiren hiçbir şey yok, vatandaşı ilgilendiren, esnafı ilgilendiren hiçbir şey yok. Varsa varsa cezaları arttırmak var, varsa varsa süre uzatımları var, varsa varsa anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmiş birtakım düzenlemelerin tekrar anayasaya uygun hale getirilmesi var” dedi.
Arslan şunları söyledi: “Peki ne yok burada? AVM'ler ile ilgili bir düzenleme yok. Zincir marketlerle ilgili bir düzenleme yok. Bu zincir marketlerin esnaf üzerinde yaratmış olduğu sıkıntılarla ilgili herhangi bir düzenleme yok. Hal yasası yok. Perakende ticaret alanında kapsamlı yasal düzenleme yok. Bu düzenlemeler 3 yıldır raflarda bekliyor. Bir türlü ne hikmetse, bu yasa bu meclise bu genel kurula gelmiyor. İşte vatandaşın gözünün kulağının olduğu yasalar aslında bu yasalar. Biz burada AVM'leri konuşmayacaksak, zincir marketleri konuşmayacaksak, hal yasasını konuşmayacaksak, perakende yasasını konuşmayacaksak, ne konuşacağız? Ne konuşuyoruz biz burada? Cezaları nasıl arttırırız.
Saray, uçak, araç stokları eritilsin
Neymiş fahiş fiyatla stokçulukla mücadele edecekmişiz. Stokçulukla mücadele edecekseniz, önce bu saray stoklarından başlasanıza? Yazlık saray, kışlık saray, uçan saray, yüzen saray, gezen saray? Önce bu saray stokçuluğuyla bir mücadele edin. Bir uçak stokçuluğu var değil mi? Sarayın bir de uçaklarında stok var 13 tane benim bildiğim kadarıyla. Bu uçak stoğu ile mücadele etsek? Araç stokları ileri mücadele etsek? İsrafla mücadele etsek? Ama bunlar yok."
Namuslu insanlar mağdur olabilir
Düzenlemedeki tanımların da yeterli olmadığını belirten Arslan, “Fahiş fiyatın tanımı tam net değil. Stokçuluğun tanımı tam net değil. Şimdi neye göre stokçuluk neye göre fahiş fiyat? Bunların kanunda tam olarak tarımlarını yapmazsak, uygulayıcılar yanlış birtakım uygulamalarla namuslu insanları mağdur edebilirler. Bakın şöyle bir örnek vereyim; bir esnafın rafında 3-5 tane ürün vardır, bunu sürekli satıyordur. Ama deposunda enflasyonun yarattığı ekonomik birtakım kaygılarla fazla ürünü olabilir. Bu adama stokçu muamelesi yaparsak onun ticaretini zedelemiş oluruz.” dedi. Arslan şöyle devam etti:
İktidar çiftçiye borcunu ödemeli
Fahiş fiyatla mücadele etmek istiyorsak, üreteceğiz! Bir ürün çok olursa, bol olursa o zaman fiyatı düşer Ama biz çiftçiye olan borcumuzu bile ödemiyoruz. Bakın çiftçinin tarım kredi kooperatiflerine olan borcu 700 milyar TL. Ama 400 milyar civarında da alacağı var.
Çiftçi alacağını alamıyor, mağdur oluyor. Mazot fahiş fiyat, gübre fahiş fiyat, enerji fahiş fiyat, tohum fahiş fiyat. Siz ondan ucuz üretim yapmasını bekliyorsunuz. Önce girdi maliyetlerini düşüreceksiniz o da üretecek, ondan sonra da bunlar tezgaha ucuz olarak gelecek. Pazar tezgahlarıyla uğraşıyoruz. Komisyonda da söyledim komisyonda da anlattık.
14 tane kapalı pazar yerindeki pazar tezgahının kiralama usulünü değiştirdiğimiz zaman fahiş fiyatla mücadele etmiş olmuyoruz. 16,000 17,000 tezgahın tamamını bedava yapsak, o pazarda ürünler ucuzlar mı? Siz hal yasasını getirmedikten sonra, perakende yasasını getirmedikten sonra, AVM'lerle, zincir marketlerle mücadele etmezseniz, sadece cezayla ne stokçuluk ile ne de fahiş fiyatla mücadele edemeyiz.”
