Son Mühür- İşte Cumhuriyet Halk Partisi'nin Milli Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ‘ın Son Mühür Ankara Temsilcisi Dilek Ataseven ile röportajından öne çıkan başlıklar...
“Proje okullar Yusuf Tekin'in müsteşar olduğu dönemde icat edilmiş bir uygulama
Proje okulların, Yusuf Tekin'in müsteşar olduğu dönemde icat edildiğini hatırlatan Özçağdaş şu bilgileri aktardı: "Öncelikle şunu söylememiz lazım. Türkiye'de yurttaşlarımızın duyunca çok şaşırdıkları, duymadılarsa şimdi çok şaşıracakları bir şey söyleyeyim. Proje okullar dediğimiz şey, bizzat Yusuf Tekin'in müsteşar olduğu dönemde icat edilmiş bir uygulama. Bunların sayısı 3'ü 5'i geçmez demişti Nabi Avcı dönemin bakanı, şimdi 2 bin 153 oldular. 80 bin öğretmen 5 bin yönetici oldular ve dünyada eşi benzeri olmadık şekilde bu 85 bin kişinin atamasını bakan yapıyor. Öyle bir bakan ki, bu 85 bin'i tanıyor, onlar giderse yerine gelecek 20-30 bin'i tanıyor. Tabii mümkün değil böyle bir şey. Bir insanın yüzbinlerce insanı performanslarıyla takip etmesi, bilmesi mümkün değil. O yüzden de bu listeler, yandaş sendika tarafından, AK Parti teşkilatları tarafından ve yandaş yöneticiler tarafından hazırlanıyorlar. Bu da, İzmir Atatürk Lisesindeki gibi ki ben de İzmirliyim, Bornova Anadolu Lisesi ve diğer bir çok okullardaki yaşanan acı tabloları ortaya çıkardı. Bu okullar, Türkiye'nin göz bebeği olan okullar. Bu okullar, insanların sınavla girdikleri okullar, öğrencilerin sınavla girdikleri okullar."
"Öğrencilerin emekleri de hiçe sayılıyor"
Söz konusu okulların, ülkenin gözbebeği okullar olduğunu belirten Suat Özcağdaş, bu okullara sınavla girmek için büyük emek verildiğini ancak bu emeğin heba edildiğini söyledi. Özçağdaş; "Şimdi öyle bir okul düşünün ki, öğrenciler orayı kazanmak için ciddi bir emek sarf ediyorlar, yarışıyorlar, bir sınavla giriyorlar ama oradaki öğretmenler hiç bir sınava tabi olmadan geliyorlar ve gidiyorlar ve bir takım, işte milli eğitim müdürünün eşi, AK Parti belediye başkan adayının yeğeni, falan gibi bir takım insanlar oraya getiriliyor" dedi.
Öğrencilerin tepkilerinin doğal olduğunu söyleyen Özçağdaş sözlerini şöyle sürdürdü: "Doğal olarak öğrenciler diyor ki, bir dakika... Ben İzmir Atatürk Lisesi'ne girmek için ciddi bir emek sarf ettim. Bu okula girmemin nedeni öğretim kadrosu, buradaki okul kültürü oldu. Dolayasıyla öğrenciler buna isyan ettiler. Benim öğretmenime dokunma dediler. Benim öğretim hayatımı sekteye uğratma dediler. Dolayısıyla Türkiye'nin dört bir yanında sadece İzmir'de değil, her yerde liseliler haklarını aramak için yola çıktılar. Velileri, mezunlar hepsi yola çıktılar."
"Ülkenin neresinde olursanız olun, laik, bilimsel, nitelikli, kamusal ve parasız bir eğitim alma hakkınız var"
Milli Eğitim Bakanlığı'nın, eylemler ilgili yaptığı işlerin son derece yanlış olduğu belirten Suat Özçağdaş sözlerini şöyle sürdürdü: "Milli Eğitim Bakanlığı'nın buna cevabı, iktidarın tıpkı üniversitelere yaptığı gibi, haksızca suçlamak, öğrencilerin ailelerini aramak, onları tehdit etmek, okula kitlemek, öğrencilere hakaret etmek gibi son derece olumsuz ve asla yapılmaması gereken işler yaptılar. Proje okulları uygulaması, Cumhuriyet Halk Partisinin öğretmenlik mesleği kanun teklifi çerçevesinde, Anayasa Mahkemesine götürdüğü bir uygulama. Anayasa Mahkemesinin bu uygulamaya son vermesini bekliyoruz."
Laik ve parasız eğitimin herkesin hakkı olduğunu belirten Suat Özçağdaş, "Türkiye'de asıl ihtiyacımız olan şey şu. Ülkenin neresinde olursanız olun, laik, bilimsel, nitelikli, kamusal ve parasız bir eğitim alma hakkınız var. Sadece bir avuç okulda değil. Sadece belli yerlerde yoğunlaşmış hizmetlerde değil. Cumhuriyet Halk Partisinin hedefi, tıpkı Cumhuriyetin kurulduğu günlerde, yıllarda olduğu gibi, Türkiye'nin bütün yoksul çocuklarına, Türkiye'nin bütün evlatlarına bu hizmeti verebilmektir." diye konuştu.
“Mücadelemiz devam edecek “
"Öğretmenlerin de, öğrencilerin de birbirleriyle yarışmadıkları, yarışmalarına gerek kalmadığı, kendilerini geleceğe hazırladıkları ve en yakın yerde okullarını tercih edecekleri, saatlerce servisle gidip saatlerce gelecekleri değil, bu tür bir sistemi oluşturmaya ihtiyacımız var" diyen Özçağdaş şunları kaydetti: "Cumhuriyet Halk Partisi olarak da biz bu konuyla ilgili Bölge İdare Mahkemesine yürütmeyi durdurulması için dava açtık, sahada bununla ilgili destek veriyoruz. Bugün meclis kapandığı için olmadı ama bir araştırma önergemiz var bu konuyu gündeme getiriyoruz mecliste. Soru önergelerini de verdik. Kamuoyunda öğrencilerin yaptığı eylemlere, mezunların velilerin taleplerine karşılık vermeye çalışıyoruz. İl, ilçe eğitim sekreterlerimiz oralardaki velilerle ve öğrencilerle bir araya geliyor, milletvekillerimiz bir araya geliyor. Bu yöndeki mücadelemiz devam edecek."
“Milli Eğitim Bakanı'nın Türkiye'ye yapacağı bir hayır vardır o da istifa etmektir”
Milli eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in kimseyi dinlemediğini belirten Suat Özçağdaş; Milli Eğitim Bakanına ne söylesen boş. Milli Eğitim Bakanı, 4+4+4'ün mucididir. Bir gecede 50 bin küsur kişiyi görevden almış kişidir. 1 milyona varmış atanmayan öğretmenlere 15 bin kadro vermeyi bir müjde zanneden kişidir." dedi ve sözlerini şöyle noktaladı: "Mülakat yapmayacağız diye oy aldıkları öğretmenlere mülakat yapıp bin 611 öğretmenin hakkını yemiş olan kişidir, Mesem'de çocuklar ölürken bunları görmeyen kişidir. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanı'nın Türkiye'ye yapacağı bir hayır vardır o da istifa etmektir. Başka söyleyecek bir şey yoktur."