CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanlığı'nın "okul ile aile iş birliğini güçlendirmeyi" amaçlayan "Ailem" dizisine yönelik sert eleştirilerde bulundu. Özçağdaş, dizinin, öğrencilerin kahvaltı yapmamalarını ve temizlik alışkanlıklarını ailelerin sorumluluğuna yükleyerek yoksulluğun gerçek boyutlarını göz ardı ettiğini ifade etti. Özçağdaş, dizinin, yoksul ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılayacak destekler sunmadan eğitimdeki eşitsizlikleri çözmeyeceğini vurguladı.
‘’Finlandiya köyünden kesit’’
Özçağdaş, açıklamasına Milli Eğitim Bakanlığı'nın "okul ile aile iş birliğini güçlendirmeyi" hedefleyen "Ailem" dizisi hakkında yaptığı eleştirilerle başladı. Diziyi "Finlandiya'nın bir köyünden kesit"e benzeten Özçağdaş, şu ifadeleri kullandı:
''Bakanlık bir dizi yapmış, Aile. Her bölüm başka bir konu ele alınıyor iyi ve kötü örnek üzerinden. Ailelerin bilgilendirmesi için her mecranın kullanılması çok güzel. Gelin görün ki diziyi izlemeye bir başlıyorsunuz Finlandiya'nın bir köyünden kesit gibi. Dizide çocuk okula kahvaltı yapmadan gidiyor, çünkü anne ilgisiz. Sanki bir tek onun görevi gibi, o ilgisiz diye çocuk kahvaltı yapamıyor. Kahvaltı yapmadan, dizide olduğu şekliyle ‘bir portakal suyu içmeden, bir haşlanmış yumurta yemeden’ evden çıkıyorsa çocuk annenin ilgisizliğinden. Peki gerçekte var mı böyle kahvaltı yapamayan çocuk, evet var. Peki gerçekteki sebep ne? Annenin, ailenin ilgisizliği mi yoksa yoksulluk mu? Evet çocuğuna bir yumurta haşlamayan, daha doğrusu haşlayamayan aileler var ama yoksul olduğundan yapamıyor. Aile, 1 yumurta koyamıyor bugünkü ekonomik durumda çocuğunun önüne.''
''Ücretsiz öğünleri neden kaldırdınız''
Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e "Eğer çocukların kahvaltı yapmasının ve okula aç gitmemesinin bu kadar önemli olduğunu düşünüyorsanız, neden önceki Bakan tarafından okul öncesi için getirilen ücretsiz öğünleri hemen kaldırdınız?" sorusunu yöneltti. Özçağdaş, bu konudaki görüşlerini şu sözlerle sürdürdü: ''Bir okul tasvir etmiş Bakanlık dizide, o da Finlandiya'dan bir okul herhalde. Çocuk okula uykusuz gidiyor, aynı gün öğretmen bunu fark ediyor, rehberlik öğretmeni hemen aileyi okula çağırıyor. Bir rehberlik servisi düşünün çocukları tek tek takip ediyor, hemen müdahale ediyor soruna. Bir rehberlik servisi düşünün rengarenk bir oda okul içinde. Sorun devam ettikçe sınıf öğretmeni, rehberlik öğretmeni hatta okulun müdürü, konuya dahil oluyor.
''Çocuklara destek sağlanmadıkça ne kadar dizi çekerseniz çekin'
Özçağdaş, dizinin çocuklara temizlik alışkanlıklarını kazandırmaya vurgu yaptığını belirterek, devlet okullarında sıvı sabun temin edilmediğini hatırlattı. Özçağdaş, “Okullara temizlik görevlisi bile sağlamayan, okul temizliği için ailelerden para toplayan ve temizlik malzemeleri için velilerden katkı isteyen bir Bakanlık, çocukların temizlik alışkanlıklarını geliştirmek için ailelerden ek ücretler talep ediyor. Sayın Bakan, okullarımızda temizlik görevlisi bulunmuyor; sıvı sabun, tuvalet kağıdı ve peçete gibi temel malzemeler eksik” dedi.
Özçağdaş, okul öncesinden yükseköğrenime kadar öğrenci yoksulluğunun arttığını belirterek, "Her öğrenciye okula ödenek sağlamadıkça, ücretsiz öğün yemek ve temiz su temin etmedikçe, çocukların okul gereçleri ve servisleri için destek sunmadıkça, ne kadar dizi çekerseniz çekin, bunun bir anlamı yok" dedi. Deprem bölgesindeki çocukların hala konteynerlerde yaşamak zorunda olduklarını hatırlatan Özçağdaş, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Sayın Bakan, ülkemizde yoksulluk her geçen gün artıyor ve okul öncesinden yükseköğrenime kadar herkesin temel sorunu yoksulluk haline gelmiş. Ekonomi, eğitimin kalitesi üzerinde doğrudan etkilidir, bunu ister kabul edin, ister etmeyin. Günün sonunda, o yumurtayı, portakalı, kalemi ya da kitabı alamayan aileler için bu dizinin hiçbir anlamı yok. Dizide gösterilen çocuklar, kendi odalarına sahipken, olumsuzluk yaşayan çocukların sorunları yine ailelerinin ilgisizliğinden kaynaklanıyor. Ancak gerçek ülke tablosuna baktığımızda, milyonlarca çocuğun kendi odası bile yok."