Son Mühür / Arif Enes Durak - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Nisan Ayı Meclis toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İzmir Körfezi’nin temizliği için kritik rolü üstlenecek Çiğli Atık Su Artıma Tesisi’nin 4. Faz inşaatının tamamlandığını ve açılışı için gün saydıklarını belirten Başkan Tugay, Çiğli 4. Fazı yakında açıyoruz çok mutluyuz. 4.faz bitti. Şu anda test denemeleri yapılıyor her şey çok iyi gidiyor. Hiçbir aksilik yok. Süper bir 4. Fazımız oldu. 28 Nisan günü çevre düzenlemesiyle birlikte hazır hale gelecek. Sayın genel başkanımızı davet ettik. Açılışı onunla mutlaka yapmak isteriz. Körfez açısından çok önemli bir yatırım olacak” diye konuştu.
"Türkiye’nin en büyük arıtma tesisi olacak"
Açılışa CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i de davet ettiklerini belirten Tugay, “Bittiği zaman Türkiye’nin en büyük arıtma tesisi olacak. Genel başkanımızda bu konuda duyarlıydı ona da güzel bir haber olarak verdik. Bitti ve açılışı için sizi bekliyoruz dedik. 28 Nisan için ön hazırlığımızı yaptık. 28’inde açacağız” dedi.
Projeler bir bir tamamlanıyor
Bunun dışında da çok önemli ve büyük projelerin tamamlandığını belirten Tugay, "Biri 300-400 milyon TL diğeri 500-600 milyon TL bedelinde olan maliyetleri yüksek ve uzun yıllardır bekleyen projelerdi. Bunlar da sona gelindi. Gaziemir Sarnıç karayolu üst köprüsü de tamamlandı. Şu anda sadece korkulukları ve peyzaj düzenlemesi yapılıyor. Onu da 23 Nisan’dan sonra en yakın fırsatta hizmete açacağız”
Tugay, Karabağlar için noktayı koydu: Projeyi iptal edeceğiz
Karabağlar'da kurulması planlanan atık su tesisine, vatandaşların tepkilerinin hatırlatılması üzerine Başkan Tugay, şu ifadeleri kullandı:
Bu proje geçen dönemde projelendirilmişti. Karabağlar'ın şehir merkezinde bir arıtma tesisi yapılması öngörülmüştü. Bizim seçim kampanyamız da bu konu gündeme geldiğinde, ben bu konuyu aday adayı iken çalışmalara başlamıştım. Helil Başkan da Çevre Mühendisi onunda görüşünü aldık. Ama bizim arkadaşlarımız da görüşlerini belirttikten sonra bu projenin bazı sakıncaları olacağına dair kanaatimiz oluştu. Bu nedenle de kampanya sürecinde de dedim ki bunu yapmayacağız. Karabağlar’ın bir arıtmaya sahip olabilmesi, kirli suyunun arıtılabilmesi için bir tesis yapılması gerçekten İzmir’i rahatlatır. Ancak yeri ile ilgili ve projenin kendisi ile ilgili bazı sakıncalar var. Belki yerin altına gizlenmiş bir arıtma tesisi yapılması fikri üzerinde çalışma yapabiliriz. Ama asla görüntüsüyle, kokusuyla insanları rahatsız etmeyecek şekilde bir proje geliştireceğiz. Yurt dışında pek çok yerde örnekleri var. Şehrin merkezinde olan ama yerin altına gömülü olan arıtma tesisleri var. Bizde bunu yapabiliriz. Ama yeniden bir projelendirme gerekiyor. ÇED toplantısı bu sürecin tamamlanması için gerekiyordu. Bir dosya açılmış, süreçlerin adım adım takip edilmesi gerekiyor. Beklediğimiz itirazlar geldi. O itirazları haklı görelim. Bu projeyi iptal edeceğiz"
"Ülkemizin en büyük sorunlarından biri yüksek kiralar"
Emlak Konut’un Allsancak ve Evora projelerine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal konut projeslerinde düşük gelirli vatandaşlar için çalıştıklarını ve lüks konutlar hedeflemediklerini vurgulayarak, "Bizim amacımız farklı biz düşük gelir grubundaki insanları uygun ödeme planlarıyla konut sahibi yapmayı hedefliyoruz ve lüks konutlar hedeflemiyoruz. Amacımız insanların barınma ihtiyacını karşılayacağı konutlar üretmek. Onların amacı farklı diye düşünüyorum, bu bir suçlama falan değil, sonuçta Emlak Konut, konut yapmayı amaçlayan bir kamu kurumu. Bana sorsanız bu dakikada devletin bütün olanaklarıyla insanlara uygun fiyatlı konutlar yapmasını öneririm. Çünkü şu anda ülkemizin en büyük sorunlarından biri yüksek kiralar, konut almak neredeyse imkansız. Normal maaşı olan bir insan için böyle bir şeyin altına girmek rüya, mümkün değil. Maalesef burada bir hatalı bakış var, ve onların tercihi" ifadelerini kullandı.
Bu bakış açısını değiştirmemiz lazım"
Projelerin mimarilerini de beğenmediğine dikkat çeken Tugay, açıklamalarını şu sözlerle noktaladı:
Alsancak’ta yaptıkları o binaların mimarisini de beğenmedim, çok da kötü gördüm açıkçası. Yazık, o bölge için de sıkıntılı bir durum. Bizim yetkimiz dışında olan kurumlar. Biz yaptığımız projeyle örnek olmak istiyoruz. Önümüzdeki günlerde buna benzer geliştireceğimiz projelerde konutların kendisini lüks yapmaya çalışmayacağız ama yaşam alanlarını çok güzel yapıyoruz. Öyle alternatif fikirlerimiz var, bunlarda da yurtdışından esinleniyoruz biraz. Çünkü insanlar evin içine çok para harcıyorlar ve harcatıyorlar. Maliyetleri çok yüksek tutuyorlar ama aslında evin dışındaki yaşam alanına yeteri kadar özenmiyorlar. Biz böyle bakıyoruz, yaşam alanı kaliteli olsun. İhtiyaçlarını o çevrede karşılayabilecekleri altyapı, üstyapı ihtiyaçları giderilsin. Çocuklar için oyun, spor alanları olsun, yaşlılar için dinlenme alanları, yeşil alan, alışveriş için alanlar gibi yaşam alanları. Biraz doğanın keyfinden faydalansınlar, sessizlik olsun gibi düşüncelerimiz var. O yüzden farklı alternatif yaşam alanları oluşturma yönünde de niyetlerimiz var. Gerçekten bu konu çok önemli gördüğüm bir konu çünkü bir yerde hata yapıyoruz. Ayda 400 bin TL vererek oturduğumuz evlerde çevrede nefes alacak alan yoksa, trafikte sorunlar yaşayacaksak, çocuklarımız sokağa inip oynayamayacaksa, sıkış tepiş binalarda, yüzlerce, binlerce insanın aynı apartmanlarda oturduğu modellerde bir hata var. Orada çocuklar sağlıklı büyümez, insanlar sağlıklı, huzurlu olmaz. Çalışayım deseniz çalışamazsınız, dinleneyim deseniz dinlenemezsiniz. Bu bakış açısını değiştirmemiz lazım. İzmir Büyükşehir Belediyesi ben ve arkadaşlarım biraz bu konulara farklı bakılmasının öncüsü olmak istiyoruz. Yapacağız bunları, inanın yapacağız bunları. Örnek olacağımız çok iş var, çok iş geliyor. İzmir’e yakışan işler yapacağız.
