23 Eylül tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü Çiğli Belediye Meclisi toplantısında, belediyenin borçları sebebiyle kamusal alanların satışına karar verilmesi, vatandaşlar arasında büyük bir tepkiye yol açtı. Toplantıda, Çiğli Belediyesi ve bağlı şirketlerinin SGK'ya toplamda 1,2 milyar TL borcu bulunduğu ve bu borcun yarısının ödenmesi için çeşitli taşınmazların satılması gerektiği belirtildi.
Kritik öneme sahip bir çok yer satışa çıkarılıyor
Belediye meclis üyelerinin oybirliği ile onayladığı satış kararı, içerisinde sağlık ocakları, kreşler ve deprem toplanma alanları gibi kritik öneme sahip kamu alanlarını kapsıyor. Toplamda 500 milyon TL’nin üzerinde bir değere sahip taşınmazlar arasında Evka-2 Mahallesi'ndeki sağlık ocağı yanındaki yeşil alan, Esentepe Mahallesi’ndeki sağlık ocağı ve yanındaki alan, Evka-5 Mahallesi'ndeki sağlık ocağı, Münevver Öğretmen Ortaokulu'nun üst tarafındaki 2600 metrekarelik ağaçlık alan ve Harmandalı Mahallesi'ndeki kreş ve halı saha yer alıyor. Ayrıca, deprem toplanma alanı olarak bilinen Uğur Mumcu Parkı’nın da satışa çıkarılması, bölge halkını endişeye sevk etti.
"Çiğli halkının çıkarları hiçe sayılıyor"
Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi, bu durumu protesto etmek amacıyla bugün belediye önünde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, iktidar ve muhalefet partilerinin rant konusunda hızla bir araya geldiğine dikkat çekilirken, satışa karar verilen yerlerin Çiğli kamuoyuyla paylaşılması gerektiği vurgulandı. Çiğli’nin deprem bölgesi olduğunu hatırlatan meclis üyeleri, olası bir afet anında güvenli alanların bile satışa çıkarılmasını eleştirdi.
Açıklamada, belediyelerin şirket gibi yönetilmesinin sorun yarattığı, belediye borçlarının aslında Çiğli halkının borcu olmadığı ifade edildi. Yerel seçimlerin üzerinden altı ay geçmesine rağmen, Çiğli Belediyesi'nin sadece 147 işçiyi işten atmak ve kamu alanlarını satmakla yetindiği belirtildi. Meclis, Çiğli halkının çıkarlarını hiçe sayarak sermayeden ve ranttan yana kararlar alındığını savundu.
Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi, yerel yönetimi izleyerek halka doğru bilgileri aktarmaya, yanıltıcı açıklamaları teşhir etmeye ve satışa çıkarılan kamu alanlarının korunması için mücadele etmeye devam edeceklerini duyurdu. Halkın sesi olmaya kararlılıklarını sürdüren meclis üyeleri, bu süreçte toplumsal dayanışmanın önemini vurguladı.