ALPER TEMİZ - Çiğli Fen Lisesi’nde okul yönetiminin aldığı yeni karar, lise öğrencileri ile ilköğretim öğrencilerinin aynı saatlerde ders yapmasını öngörüyor. Bu karar, lise öğrencilerinin tepkisine neden olurken, okul yönetimi ise eleştirileri dikkate almadı. Okulda yaşanan bu gelişme, öğrenci ve veliler arasında huzursuzluk yarattı. Yaklaşık iki buçuk yıl önce depremden zarar gören Sasalı İlkokulu ve Ortaokulu’nun öğrencileri, geçici olarak Çiğli Fen Lisesi’nde eğitim görmeye başlamıştı. Liseli öğrenciler sabah 08:00 - 15:00 saatleri arasında, ilkokul öğrencileri ise öğleden sonra 15:00 - akşam saatlerine kadar ders yapıyordu. Ancak son alınan kararla, her iki grup öğrencinin aynı anda eğitim görmesi planlandı.
İlköğretim öğrencilerinin velileri, çocuklarının akşam geç saatlerde eve dönmesinden şikayet ederek, okul saatlerinin değiştirilmesini talep etti. Bu taleplerin ardından okul yönetimi, lise ve ilköğretim öğrencilerinin aynı anda eğitim göreceği bir düzenlemeye gitme kararı aldı.
Lise öğretmenleri ise bu karara karşı çıkarak, farklı yaş gruplarındaki öğrencilerin birlikte eğitim görmesinin pedagojik açıdan uygun olmadığını belirtti. Yönetim, lise son sınıfların laboratuvarlarda eğitim görmesini önerirken, 12. sınıf öğrencilerinin sınıflarının ilkokul öğrencilerine verilmesi kararlaştırıldı.
Bu gelişmeler, okulda huzursuzluğu artırırken, özellikle 6 yaşındaki çocuklarla 18 yaşındaki gençlerin aynı ortamda nasıl sağlıklı bir şekilde eğitim göreceği sorusu tartışılmaya devam ediyor.
"Temsili sınav kağıdı hazırladılar"
Çiğli Fen Lisesi öğrencileri, eğitim gördükleri lise binasının anaokulu, ilkokul ve ortaokul öğrencileri ile paylaşılacak olmasına yönelik alınan karara tepkilerini yaratıcı bir yolla dile getirdi. Öğrenciler, yaşanabilecek potansiyel sorunları vurgulamak amacıyla, mizahi bir üslupla hazırlanmış temsili bir sınav kağıdı oluşturdu.
Hazırlanan bu sınav kağıdı, öğrencilerin duyduğu endişeleri ve karara karşı olan tepkilerini dikkat çekici bir şekilde ortaya koydu. Sınav kağıdında, aynı binada farklı yaş gruplarının eğitim görmesinin doğurabileceği olumsuzluklar ele alınırken, derslerin verimliliği, gürültü sorunu ve fiziksel alan paylaşımı gibi sorunlara işaret edildi.
Veliler ve okul yönetimi de öğrencilerin bu yaratıcı tepkisine kayıtsız kalmadı. Bu girişimin, gençlerin görüş ve endişelerini ifade etme biçimi olarak değerlendirildiği belirtildi. Okul yönetiminin, öğrencilerin dile getirdiği sorunları göz önünde bulundurarak yeni bir düzenleme yapıp yapmayacağı merak konusu.
Son Mühür'e konuşan bazı öğrenciler, eğitimlerinin kaliteli ve kesintisiz bir şekilde devam etmesini talep ederken, bu tür kararların daha fazla diyalogla alınması gerektiğini vurguladı.