DALGALARIN KIYISI...

Fani - Kimdir beni bu saatte uykumdan ayıran hadsiz?
Ölümsüz - Son demidir bu akşam sana verilen zamanın. Haydi kalk sıcacık kuş tüyü yatağından, vakit gitme vaktidir artık.
Fani - Sen kimsin, nereye gidiyoruz?
Ölümsüz - Gitmemiz gereken yere, sonsuz yolculuğa çıkıyoruz bu gece.
Fani - Aman Allah'ım. Yoksa, yoksa ben. Allah'ım yardım et lütfen.

Ölümsüz - Şimdi mi aklına geldi, yaradanı hatırlamak. Bi çaredir uğraşın bu yüce karşısında.
Fani - Hemen mi? Olmaz, olamaz. Hazır değilim. Dur dur, bu bir rüya. Kötü bir kabusun içindeyim ben değil mi? Hemen uyanmalıyım. Bir rüya olduğunu söyle bana. 
Ölümsüz - Benim söyleyeceklerim gitmez asla hoşuna. Tek diyeceğim vakit tamamdır.
Fani - Bu kadar mı yani, bu mu? Biraz daha zaman lütfen, biraz daha.
Ölümsüz - Nedendir bu direnişin sebebi? koskoca yıllar cebinde. 

Fani - Ama daha bitirmedim. Yapacak bir sürü işim var. Hepsi yarım kalacak. Hem, hem benim çocuklar yapamaz bensiz. Biraz daha lütfen. Bir şans daha. 
Ölümsüz - Ne değişirdi ki yetmiş yıllık zamanda yaptıklarından farklı. Koca bir ömür bahşedildi sağlıkla geçen. Ne farkı olabilir ki bundan sonraki zamanda?

Fani - Daha iyi bir insan olacağım söz veriyorum.
Ölümsüz - Hah şimdi biraz kafan çalışmaya başladı. O yavru kuş yuvasından düştüğünde dönüp bakmadın bile arkana ne durumda diye. Bir adım mesafe uzanıp, onu yuvasına bırakman yeterliydi yaşaması için. Yumuşak otların üzerine kayıvermişti minnacık bedeni, kırık bir tarafı yoktu yavrucağın. Tek ihtiyacı yuvasına dönmekti . O zaman ne engeldi iyi insan olmana, anlat bana. Şimdiden sonra nasıl iyi insan olacaksın?

Fani - Bir sürü kuş yuvası yaptıracağım.
Ölümsüz - Hahahaha kuş yuvası yaptıracakmış. Aklına gelen bu mu sadece bütün bunlar olurken. Daha büyük düşünmelisin bence. 
Fani - İhtiyacı olanlara yardım edeceğim. Hatta hayır kurumu bile açabilirim, bunun için yeterli param var.
Ölümsüz - İtiraflar gelmeye başladı nihayet. Param var diyorsun ama bir kere bile şükretmedin kazandıkların için.

Fani - Şükrederim, bana bahşedilen güzellikler için şükrederim. Sahip olduklarım için. Paylaşırım, herşeyimi paylaşırım söz veriyorum. 
Ölümsüz - Tüm bunları yapabilecekken neden yetmiş yıllık hayatını harcadın bencilce. Sağlık, para, mevki, mutlu bir aile vardı avuçlarının içinde. Ama insaoğlunun vazgeçmeyen mevcut benliğinde. Zaten var olan servetinin üzerine servet eklemekti bütün meziyet.

Öncelik elle tutulan cevherlerdi değil mi fani dünyada. Parayı sevdin sen kimseyi sevmediğin kadar. Yatağa mahkum anneciğinle bile ilgilenmedin altın peşinde koşmaktan. Zavallı kadıncağız sana hasret sona yürüdü bu dünyadan.

Fani - Çok pişmanım çok. Söz veriyorum daha iyi bir insan olacağım. Gel seninle bir anlaşma yapalım.
Ölümsüz - Nasıl bir anlaşmaymış o? 

Fani - Bana on yıl daha ver. Sonra söz veriyorum hiç itiraz etmeden seninle istediğin yere gelirim. Kendimi affettireceğim. Sadece yaşananları düzeltmek için son bir şans daha. Lütfen.
Ölümsüz - Sana beş yıl veriyorum. Sadece ama sadece tüm bu yanlışları düzeltmen için....

Beş Yıl Sonra...

Fani - Beş yıl oldu mu? Ne çabuk geçti ama daha bitmedi ki. Yok yok daha gelmez, unutmuştur belki de. Belki de gelmez. Aman Allah'ım, ben ne yaptım nasıl da geçti çabucak, ama yetişemedim ki. Ah biraz daha zaman olsaydı.
Ölümsüz - Kusura bakma kapıyı çalmadan geldim. Yola çıkma zamanı.
Fani - Ama, ama biraz daha zaman lütfen. Geçen sefer kabul etmiştin.

Ölümsüz - Değişen fazla birşey olmadığını görmek şaşırttı mı sanıyorsun beni? Ahh siz faniler. Yaşamın kıyısına gelip te yaşamamış olduğunuzu anlıyorsunuz. Hiç doymadınız, elinizdekinin kıymetini kaybedince anlarsınız ancak. Hep daha fazla, hep daha fazla istediniz. İkinci şansı da kullanamadın, gözlerini kapa artık gidiyoruz. Sevgiyle kalın...