Türkiye’de dans denildiğinde akla gelen en önemli oluşumlardan biri haline gelen Dans Fabrika, yalnızca bir dans okulu olmanın ötesinde, sektöre yön veren bir merkez konumuna geldi. Son günlerde hem sosyal medyada hem de haber kaynaklarında sıkça anılan Dans Fabrika'nın sahibi ve kurucusu Ömer Yeşilbaş’ın kim olduğu, nasıl bir geçmişe sahip olduğu ve bu büyük başarıyı nasıl elde ettiği merak konusu oldu. Köklerinden profesyonel sahnelere uzanan bu etkileyici hikaye, birçok kişiye ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Dans Fabrika Kimin? Başarının Sahibi Ömer Yeşilbaş

Dans Fabrika'nın temelleri, 2010 yılında İstanbul’da Ömer Yeşilbaş tarafından atıldı. Daha önce "I Love Dance Studio" adıyla faaliyet gösteren bu oluşum, Yeşilbaş’ın vizyonu doğrultusunda evrilerek, Türkiye’nin ilk dans cast ajansı olarak sektörde kendine yer buldu. Dans Fabrika, yalnızca bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda dansçılara kariyer fırsatları sunan, onları sektörle buluşturan bir platform haline geldi.

Ömer Yeşilbaş’ın liderliğinde Dans Fabrika, street dance, high heel dance, hip hop, dancehall, vogue, k-pop, house dance ve open style gibi çok çeşitli dans stillerinde eğitimler vererek, her seviyeden dansçının gelişimine katkı sağladı. Sağladığı mentorluk hizmetleri ve profesyonel cast imkanlarıyla, genç dansçıların kariyerlerinde güçlü bir sıçrama yapmasına olanak tanıdı. Dans Fabrika, bu yönüyle Türkiye’de bir ilki başarmış ve kısa sürede alanında bir marka haline gelmiştir.

Ömer Yeşilbaş Kimdir? Zorlu Bir Hayattan Dansın Zirvesine

Ömer Yeşilbaş, 1984 yılında İzmir’de dünyaya geldi. Ağrı kökenli bir ailenin çocuğu olan Yeşilbaş’ın çocukluk yılları, Bayraklı’da bir gecekondu mahallesinde geçti. Babası inşaat işçisi, annesi ise ev hanımıydı. Maddi imkansızlıklar içinde büyüyen Yeşilbaş, küçük yaşlardan itibaren çalışmaya başladı; su, pide ve simit satarak, hurda toplayarak ailesine destek olmaya çalıştı.

Dansla tanışması ise 21 yaşında İzmir’de gerçekleşti. Sokak dansına duyduğu yoğun ilgi, onun bu alanda kendi kendine gelişmesine ve yeteneklerini keşfetmesine zemin hazırladı. 2007 yılında Türkiye’nin önemli televizyon projelerinden biri olan "Benimle Dans Eder Misin?" yarışmasına katıldı ve büyük bir başarı göstererek yarışmayı kazandı. Bu zafer, onun hayatındaki dönüm noktası oldu ve İstanbul’a taşınarak profesyonel dans kariyerine adım atmasına öncülük etti.

"Dans benim için sadece bir tutku değil, hayatta kalma mücadelesiydi," ifadeleriyle, Yeşilbaş geçmişini ve dansa olan bakışını özetlemiştir.

Dans Fabrika'nın Sektördeki Yeri

İstanbul’da Dans Fabrika’yı kurduktan sonra, Yeşilbaş eğitimdeki farklı bakış açısıyla kısa sürede sektörde fark yarattı. Street dance, high heels, hip hop, dancehall, vogue, k-pop, house ve open style gibi çağdaş ve popüler dans türlerinde eğitimler sunarak, Dans Fabrika'yı sadece dans öğretimi yapan bir merkez değil, aynı zamanda kültürel bir hareketin öncüsü haline getirdi. Kurum, genç dansçıların yalnızca teknik becerilerini geliştirmekle kalmadı, aynı zamanda onları sahne dünyasıyla tanıştırarak kariyer basamaklarını tırmanmalarına yardımcı oldu.

Ayrıca Dans Fabrika, Türkiye’de dans alanında cast ajansı formatını ilk kez hayata geçirerek, dansçıları reklam, klip ve sahne performansları gibi birçok farklı projeyle buluşturdu. Bu yönüyle Dans Fabrika, dansçıların profesyonel dünyaya adım atabilmeleri için çok değerli bir köprü görevi gördü.

Ünlü İsimlerle Yürütülen Başarılı Projeler

Ömer Yeşilbaş’ın koreografi yetenekleri, onu Türkiye'nin en ünlü sanatçılarının sahne performanslarında da aranan bir isim haline getirdi. Murat Dalkılıç, Murat Boz ve Kenan Doğulu gibi pop müzik dünyasının önemli yıldızlarıyla birçok konserde ve projede çalıştı. Sahne yönetimi ve dans koreografileri konusundaki yeteneği, bu sanatçıların performanslarının daha etkileyici ve dinamik olmasına katkı sağladı.

2017 yılında öğrencileriyle birlikte sahneye koyduğu "Dans Fabrika Dance Show", İstanbul Dance Fest kapsamında sergilenen en dikkat çekici performanslardan biri olarak hafızalara kazındı. Bu gösteri, Yeşilbaş’ın hem eğitmenlik hem de sanat yönetimi alanındaki başarısını bir kez daha gözler önüne serdi.

"Dansı yalnızca öğretmiyorum, bir yaşam biçimi olarak aşılıyorum," diyen Yeşilbaş, eğitim felsefesini bu sözlerle özetlemiştir.

Kaynak: Haber Merkezi