Radyo Ege’nin yeni programı Demedi Demeyin’in ilk bölümü bugün başladı. Ayşegül Koç’un moderatörlüğünde yayınlanan programda Gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş ve Gazeteci Ercan Pala siyaset gündemini değerlendirdi. İşte detaylar…

Vaatler ne kadar gerçekçi ? Seçmen ne kadar etkilendi ?

Gazeteci Ercan Pala adayların vaatlerinin gerçekçi olmadığını belirtirken şu ifadeleri kullandı:  ‘Bütün adaylar vaatlerini açıkladı. Genel anlamda iktidar adayları biraz da iktidara güvenerek projelerini açıkladı. İktidarın yardımıyla yapılacak projeler var onların elinde. En önemlileri, Hamza Dağ’ın Körfez projesi ya da Çevre yolu projesi. Bunlar zaten büyükşehir belediyesinin yapacağı projeler değil.

Zaten 5 yıl yetmez

Zaten bir 5 yıl yetmez. Vatandaşa direk dokunacak ya da hemen etkileyecek olan vaatler olacak. Bunların hepsi çok güzel şeyler ama Tunç Soyer’in 120 dakika müjdesi vardı. Bundan sonra geçerli olacak. İkinci bir ücret ödemeyeceksiniz. Ki bu çok iyi bir uygulama olarak gözüküyordu. Yaklaşık 6 milyar civarında bir yük getiriyordu. Ama artık gerçekleşecek.

Bunu Tunç Soyer yapmak zorunda demiştik. Yapamazsın dediler. UKOME’nin bunun için gerekli birimleri var ve doğal olarak yapamazsın dediler. İkincisinde de tamamen reddetti. Şu anda duruyor. Hangisi kazanırsa 120 dakika yeniden gündeme gelecektir. Bu halk için iyi. Bunu hatırlattım çünkü, bu vaatlerin gerçekleşmesi onların yapacağı şeyler değil. Meclis aritmetiği çok önemli.

Bol keseden atılıyor

Bol keseden atılıyor

Bol keseden atılıyor ama kaçta kaçının yapılacağı, madem ki yapılabiliyor niye suya yüzde 50 fazla ödüyor. Böyle bir imkan var yani. Son iki senede zam geldi, madem yapılabiliyor ama niye ödüyoruz hala ? Ben gerçekçi ve yapılabilir olmasını istiyorum.

Gazeteci Hasan Tahsi Kocabaş vaatlerin gerçekçi olmadığını belirtirken bu vaatleri verenlerin İzmir’i tanımadıklarını söyledi. Hasan Tahsin Kocabaş, ‘Şunu söyleyeyim size, Cemil Bey de, Hamza Bey de, Ümit Bey de bu vaatleri kafalarına sokanlar da, İzmir’i tanımıyorlar ya da gerçekten yeşil antenli uzaylılar.

Körfez yapacağım diyor Hamza Bey, senin ağa baban Binali Yıldırım niye yapamadı ? Bilim insanlarının körfeze ilişkin uyarıları ne yazık ki halkımızın bilgisine girmedi. Böyle hesapsız bir işte olması halinde bütün iç ulaşımı etkileyeceğini söylüyor.

Ne oldu hızlı tren ?

İktidar adayının da böyle bir şey söylemesi lazım. Ne oldu hızlı tren ? Bitmedi, olmadı neden olmadı ? Önce bir anlatsınlar.

Bunlar sadece AK Parti’yi eleştiriyor demesinler. Cemil Bey'in kendisine de söyledim, Lansmanında metrobüs dedi ve aklıma ilk İstanbul geldi, araştırdım. O İstanbul’da bugün metrobüs hangi hatlarda kullanılıyormuş ve İstanbul’unki İzmir’in yapısına uygun mu ?

Yıllar önce tercihli yol diye bir şey vardı. Otobüsler için böyle metal bariyerlerin içine soktular sonrasında vazgeçtiler. İzmir’de nerede yapacaksın Fevzipaşa da mı Karşıyaka da mı ? Nerede yapacaksın ? Kim soktu ? Saraçhanedeki sivri zekalı biri belki. Belki de İmamoğlu bürokratı soktu.

Adaylar, bir elinde cımbız bir elinde ayna umurunda mı dünya kafasında

E Ümit Bey’i okuyorum okuyorum anlamıyorum. Adaylar bir elinde cımbız bir elinde ayna umurunda mı dünya kafasında. Oysa bunların yerinde daha akla mantığa uygun şeyler var. Pek çok şeyi sorduk. Seçim olur, adaylar sallar, nasıl olsa yüzde 90 gerçekleşmez, hafızamız 17 günlük.  Mesela, 9 Eylül ve Fuar İzmir’in kırmızı çizgisi ama adaylardan doğru dürüst bir şey duymadım.

İzmirli ne istiyor ?

Gazeteci Ercan Pala, vaat edilen projelerin çok çeşitli nedenlerden dolayı yapılamaz olduğunu söylerken, bir İzmirli ne istiyor ? sorusuna cevap verdi.

‘Ben Cemil Bey 'Monoray' projesini yapamaz demiştim. Ne bütçe ile yapar, ne izin verirler. İzmirli ne istiyor ? Ben ne istiyorum ? Kadın ve çocukların rahat ve güvenlikli gezebilmesi için sokakların aydınlık olmasını istiyorum. Daha çok yeşil alan istiyorum. Ulaşımın artık sorun olmaktan çıkmasını istiyorum. Ulaşım sadece trafikte kaybettiğiniz zaman değildir. Uykunuzdan da çalan şeydir. Bütün bunlara baktığınızda İzmirli günlük hayatını kolaylaştıracak şeyleri istiyor.

İzmir deprem bölgesi haliyle kentsel dönüşüm istiyor. İş alanları istiyor ama önce günlük hayatımı kolaylaştırayım diyor. Vaat değil, yapabileceğin olanları da yap.

Siyaseti bırakın ve İzmir’e istediğine verin

İktidar tarafına söylüyorum, siyaseti bırakın ve İzmir’e istediğine verin. Belediye şu partiden diye bakmadan yapılacak şeyleri gerekliyse İzmir için yapsın. İzmir’in çıkarına yararına yapmalısın. Başında İzmir var çünkü. Başkanları seçeceğiz ve olay bitecek. Yine unutacağız.

Sokak köpekleri sorunu var. Ben hayvanseverim ama dışarda ben köpeğimi gezdirebilirken eşim gezdiremiyor. Sokak köpeklerinin saldırabilme ihtimali var çünkü, çete gibiler. Önlem alınması lazım sadece kısırlaştırma olmaz. Onların da hayatını devam ettirecek, barınakların da tam not alacak kadar iyi olması lazım. Tabi ki yaşam hakları var ve bunu en güzel şekilde veriyor olmamız lazım.

Allah bizi siyasetçilerimizin vaatlerine muhtaç etmesin

Allah bizi siyasetçilerimizin vaatlerine muhtaç etmesin

Gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş, bir beklentisi olmadığını dile getirirken, ‘Ben bir şey beklemiyorum çok şükür. Allah bizi siyasetçilerimizin vaatlerin muhtaç etmesin. Onlar muhtaç farkında değiller. Yerel seçim tarihinde ilk defa kaşık kadar ilçenin adayları, İstanbul'da beklenti içine giriyor. 4. Kuşak İzmirli bir gazeteci olarak hakaret addediyorum. Ve bu konuda bizi dinleyen İzmirlilere İstanbul medyasına giden kişilere baskı kurmasını rica ediyorum. İzmirli yayın organları bu adamların çöplüğü değildir.

İzmir Büyükşehir Belediyesinin muhteşem bir hastanesi var. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı da insani yönünü takdir ediyorum görülmeyenleri görüyor. Mesela, Eşrefpaşa Hastanesi Karaburun’un köylerinde doktor yüzü görmemiş yaşlıları buldu.

Kadınların belli bir yaştan sonra mamografilerini çekiyordu, ölçümlerini yapıyordu. Kendi açtığı birimlerde parası olsun olmasın vatandaşlara tam bir şifa olanağı sağladı. Ve bunların bir kısmına Sağlık Bakanlığı engel oldu. Bunu yapan Hamza Dağ’ın bulunduğu iktidar partisi. Hangi aday Eşrefpaşa ile ilgili kentsel dönüşümden bahsediyor ? 2011’ de büyük hastane sahibinin hayallerini biliyorum

Fuar nedir ? Fuar, tarihtir

Fuarı yaşayamıyoruz, Türkiye sanatçı üretemiyor. Fuar nedir ? Fuar, tarihtir. İzmir Fuarı dünyadaki fuarların dışında bir egemenlik tarih bir kurtuluştur. Orası Mustafa Kemal kokar, Kuvay-i Milliye kokar.

Mesela yukarılar, Ali Rıfat Paşa’ya giden aday duymadım. Karabağlar ve Konak ile ilgili ne konuşuyoruz ? Anafartalar’ı kimse konuşmuyor. Adaylar yürekleri yetiyorsa Anafartalar’a girsinler. Hatta sivil kıyafetle İzmir emniyet görevlilerini de alabilirler.

İzmir’de muhteşem bir ahlak çöküntüsü var

Okullarda büyük sınıfların küçüklere tahakkümü var. Hani polis amca, ablalar konulacaktı ?

Biz Tansaş’lar istiyoruz. Başka marketlerle anlaşan belediyeler istemiyoruz. Emeklilerin cebine harçlık koyanları görmek değil, haklarını alanları görmek istiyoruz. Siz adaylara değil adaylar size muhtaç mahkum. Siz isterseniz değişir. Eline her sopa alan orkestra şefi olamaz.

İzmir medyası yetmiyor mu ?

İzmir medyası yetmiyor mu ?

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediye başkan adaylarının yerel medyaya gereken önemi verilmemesi hakkında konuşan Ercan Pala,

‘Bu adayların İstanbul hayranlığını hiç anlayamıyorum. Eskiden iş dünyasında vardı. Şimdi bu yerel siyasetçilere bulaştı. Belediye başkanlığına İzmir’de aday İstanbul’a gidiyor. Nereye gelmesi lazım ? Tamam Son Mühür’e gelmeyin, ama ben de diyorum ki ya arkadaşlar inanın 92.7’nin dinlendiği kadar o TV’ler izlenmiyor.

Ben size o paraları onlara vermeyin diyorum. Biz sizi parasız da ağırlarız, vatandaşlarla buluştururuz. Nedense bu hayranlık bitmiyor. Hadi Büyükşehir Belediye Başkan adaylarını anladık ya ilçeler ? En küçük ilçe adayı bile İstanbul’da.

Gazeteci Hasan Tahsin’in ‘Bazı adaylar İzmir’de gazeteci mi var demeye başladı’ sözü üzerine Ercan Pala;

İstanbul’da basını yaratan İzmirli gazetecilerdir

Görkem Duman söylüyor bunu. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek’i de şahit tutarım. Dilek’e biz cevap vermeyelim dedim. Karşıma almış gibi olmayayım. Sen cevap ver dedim. Sen söyle ona basın var mıymış yok muymuş İzmir’de ? İstanbul’da basını yaratan İzmirli gazetecilerdir.

Dilek bana telefon etti gerekli mesajı verdim dedi ‘İsterlerse bir saatte İzmir’de basın olup olmadığını öğrenirler’ kendi sözü. Görkem Duman o koltuğa oturursa kendisi 5 yılda mutlaka öğrenecek.

İktidar tarafı yerel medya ile daha çok ilgileniyor

Teraziye koyarsak, seçimde ağırlıklı tercih edilecek adayları koyuyoruz değil mi ? Daha çok medyası olduğu için olabilir bilmiyorum  ama iktidar tarafı yerel medya ile daha çok ilgileniyor.

Hasan Tahsin Kocabaş seçimlerde muhalefetin iftar yemeklerinde, iktidar partisinin sokakta olduğunu dile getirdi. Kocabaş, ‘Bu seçimde ne acayip iş, CHP’liler iftarda, iktidar sokakta. Korkuyorum, acaba Cemil Bey seçilip katarlılarla o mu iş yapacak ?

Moderatör Ayşegül Koç’un Birleşmiş Milletler destekli Dünya Mutluluk Raporundaki verileri açıkladı. Koç, ‘Finlandiya, BM destekli Dünya Mutluluk Raporunda en mutu ülke olmuş. Afganistan ise en alt sırada. Türkiye’de bu durum 30 yaş altındaki kesim için 101. sırada, 60 yaş üstü için ise 92. sırada yer alıyor. Mutsuz seçmene ne anlatacağız ?’ sorusunu sordu. Gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş,

Mutsuz seçmene ne anlatacağız ?

Para para para. Böylesine büyük ekonomik adaletsizlikler. Mutluluğun kaynağı birlikte yaşamaktır. Bugün kentimizde yaşadığı ömrüne beddua ederek kabristana giden emeklilerimiz var. Böyle bir ortamda mutluluk… Bana sorun mutlu musun ? Ben mutluyum’ ifadelerini kullanırken, Ercan Pala ‘Bireysel olarak mutluyum, araştırma esasında biz daha alt sıralarda bile olabiliriz’ şeklinde konuştu.

Bizim siyasetçilerimiz samimi değil riyakar

Gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş, ‘Bizim siyasetçilerimiz samimi değil riyakar. Anlasalar bu kadar mutsuz olur mu ? Gençer niye gitmek istiyorlar’ dedi.

Birleşmiş Milletler destekli Dünya Mutluluk Raporunun kişi başına düşen milli gelir, sosyal destek, sağlıklı yaşam beklentisi, özgürlük ve yolsuzluk gibi kriterlere göre hazırlanmış demesi üzerine Ercan Pala değerlendirmelerde bulundu.

Bize yetkiyi verin diyorlar 20 yıldır da aynı etkiyi alanlar yönetiyor

Ercan Pala, ’Asgari ücret 17 emekli 10 enflasyon yüzde 100 olduğu bir ülkede ve devam eden bir ülkede. Bize yetkiyi verin diyorlar 20 yıldır da aynı etkiyi alanlar yönetiyor. Muhalefet gelse değişir mi ondan hiç umudum yok. Siyasetçiler aynı sadece partileri farklı. Yaşlılar gençlere göre daha mutlu ama biz o kadar çok şey yaşadık ki deneyimliyiz bu tarafa baktığımızda bunu da mı dert edeceğim diye bakıyorsun. Gençler mutsuz. Özellikle sağlık ve bilişim sektöründe

Bir hastanede şu anda 27 kişi Almanya’ya gitmek için konsolosluğu bekliyor. Sen yetiştir yetiştir gönder. Bunlar yatırım aslında sen en büyük şeyini dışarı veriyorsun. Sen her şeyi yaparsın ama insan yetiştirip kaybedersen ülke gider. Ülke o zaman kararır. Biz yetiştirdiğimiz insanları kaybediyoruz. Çünkü geleceklerini güvence altında tutamıyorlar. En büyük nedeni maalesef ki para. Tüm yaşantılarını etkiliyor sonuçta.

Emekli o parayla ne içecek geçinecek beslenecek. Niye vaat ediyorlar emekliye ? Niye Almanya’daki yerel yönetim emekliye vaat etmiyor? Neden benim ülkemde vaat ediliyor bu ? derken Hasan Tahsin, ‘Türkiye’de en başında sistem yanlış iliklendiği için öyle devam ediyor’ şeklinde konuştu.

Kaynak: HABER MERKEZİ