KÜLTÜR VE SANAT HABERLERİ

Demet Cengiz'den yeni roman: "İçimde Yanan Nehir"

Demet Cengiz, ikinci romanı 'İçimde Yanan Nehir' ile Türk romanının biyografik türüne yadsınamaz bir katkı sağlıyor.

Demet Cengiz, büyük ilgi gören Adımı Deniz Koydular kitabında aile içi şiddet, cinsel istismar ve ağır yoksulluk da dahil olmak üzere ihmal edilmiş ve bastırılmış tüm acıları gözler önüne serdikten sonra, İçimde Yanan Nehir kitabı ile ilk romanından kopup gelen karakterlerinin bilinmeyen yönlerini ortaya koyuyor.  Karakterlerin sırlarını ve çarpıcı hayat hikâyelerini, yine oldukça etkileyici bir dille İçimde Yanan Nehir kitabında anlatıyor.

Yazarın ilk romanı Adımı Deniz Koydular ile tanıştığımız karakterlerin çarpıcı ve iç parçalayan öyküleri bu romanda da ruhunuzu sarsmaya devam ediyor. Yine biyografik roman niteliği ile ön plana çıkan roman, bu sefer Deniz’in ikizi Yeter’in ve ilk aşkı Nile’ın yaşam öykülerini merkezine alırken, gündeme getirilmekten korkulan evrensel birçok insanlık problemine ve özellikle de Türkiye’de görmezden gelinen aile içi şiddet, cinsel istismar gibi konulara başarıyla değiniyor. 

Kitap Hakkında

Deniz’in ikizi Yeter, ilk aşkı ve kocası Nile ve rahmetli annesinin kuması Leyla… Deniz, acılarla ve birbirinden travmatik olaylarla dolu hayatını anlattığı kitabında bu üçlünün hikâyesine üstünkörü değinmişti. “Hikâyeyi anlatanın anlatmayana haksızlık yapması hep bakiydi. Sadece anlatılan hikâyeler bilindi, susanların hikâyeleri sır olarak kaldı.” 

Oysa bir de yaşam öykülerinin zifiri karanlık taraflarını kendileri dile getirebilselerdi… 

“Bazı aileler parçalanmış bile değildir çünkü herhangi bir şeyin parçalanması için önce yekpare olması gerekir. Daha önce asla bir arada olmamış bir şey nasıl parçalansın?”

Demet Cengiz’in büyülü kalemiyle hayat bulan İçimde Yanan Nehir, Ayazağa’nın yoksulluk kokan ara sokaklarında varoluş mücadelesi veren Yeter’in ve duygu duvarlarıyla parçalanmış geniş bir aileye doğan Nile’ın ‘sevgisizlik’ temalı yaşam öyküsünü ele alıyor. Kimi zaman yüceltilen ‘aile’ kurumunun mahvolmanın başlangıcı olduğuna dikkat çekiyor.