Yıl 1993...
Haziran...
31 yıl önce bugünler...
20’li yaşlarım...
İzmir maceram sona erdi. Artık Satış Yönetimi mezunuyum. İstanbul’a baba evine döndüm. Dedem ve amcamın yönettiği Kocamustafapaşa Küçükhamam’da SINGER mağazamızda çalışıyoruz. İktisat okumaya başlıyorum Apolitik bir yapım var. 1980 sonrası annem “aman oğlum siyasete bulaşma, okulda bu tür gruplardan uzak dur” öğütüyle büyüdüm. Ancak çok uzak da kalamadım. Buca Gençlik Sahnesi’nde biraz bulaştım. Hayata bakışım değişti. Ucundan biraz iktisat okuyunca ister istemez siyasete bulaşıyorsunuz... Zor yıllar ama daha özgür hissettiğim zamanlar... Gençlik başımda duman mı? Yoksa herkese mi öyle geliyor. Pop müzik zirvede... “Gitme kal bu şehirde” diyen Karagözlü karanfilimi geride bırakıp, “Bekle bütün gücünle bekle geleceğim” diyorum. Her gün mektuplaşıyoruz. O günlerde cep telefonu yok. Birkaç yıl daha var Ericsson takozlar gelmemişti. Nokia 3310 hayallerimizde yoktu. Özel televizyon hayatımıza yeni girmiş.TRT yasaklı sanatçıları programlar yapmaktaydı. Özel radyolar 1 yıldır hayatımızda... İzmir’e özel kasetler gönderiyorum. Mesaj kaygılı şarkılar... Sonunda da benden sesli bir mesaj... Güzel günlerdi. Özel radyoların keyifli yayınlarına katılıp, şarkı da gönderirdik birbirimize... Ebru Gündeş hayatımıza giriyor. “Demir attım yalnızlığa” Ne çok sevdik ufak tefek dev sesli kadını... Tanrı Misafiri dedik bağrımıza bastık... “ Siz bizim Çekoslavakyalılaştıramadıkları
KOALİSYON ZAMANI...
O yıllar ekonomi tıkırında, ülke koalisyon hükümetleri ile yönetiliyor. 17 Nisan’da Turgut Özal’ın ani ölümü sonrası Çankaya’ya Süleyman Demirel çıkıyor. Baba artık Cumhurbaşkanı... DYP lider arayışında, kazanan aynı zamanda Başbakan olacak. DYP- SHP koalisyonu var. İki farklı kutup, arada çekebiliyor birbirini... Tansu Çiller, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak kabinede... Genel Başkanlığa adaylığını sunuyor. Sevimli, sempatik, güzel bir kadın... Heyecanlıyım. Ülkeyi kadınlar yönetsin iddiam o zaman da var. Zeki, ekonomi profesör... Kendisinden çok şey bekleniyor. Türkiye’nin ilk kadın başbakanı olma yolunda, iki güçlü rakibi var. İçişler Bakanı İsmet Sezgin ve Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan... 13 Haziran’da Ankara’da gerçekleşen İlk turda Çiller turu önde kapatınca Sezgin ve Toptan yarıştan çekiliyor. Tansu Çiller Doğru Yol Partisi Genel Başkanı oluyor. Demirel, kızım dediği Çiller’e hükümeti kurma görevi veriyor. 25 Haziran’da 2. DYP-SHP hükümeti kuruluyor. Böylece Türkiye ilk kadın Başbakanına kavuşuyor. Ülke geneli mutlu, kadın eli değince her şey güzel olacak zannediliyor. Artık bizim de bir Demir Leydimiz var. İngiltere’den neyimiz eksikti ki... Güçlü bir kadın, eşine bile kendi soyadını veriyor. (Özer Çiller’i kısa zaman önce kaybettik. Ruhu şad olsun)
UMUTLAR SUYA DÜŞÜYOR...
Çok şey beklediğimiz Çiller hayal kırıklıkları yaşatıyor. Yaklaşık 3 yıl süren Başbakanlığı zamanında tam refaha kavuşulduğu söylenemez. Ne olursa olsun dik duruşu, kararlılığı, sert mizacının altındaki yumuşak kalbi ile tanınıyor. Radyoların kapanmaması için gençlerin organize ettiği “Radyomu istiyorum” kampanyasına destek veriyor. Problemin çözümünü sağlıyor. Siyah kurdelaların araçların antenlerine, insanların yakalarına taktıkları bir süreç... Çabuk alıştığımız özel radyoların olmamasının yarattığı boşluklar yaşamaya çalışıyoruz. Mücadele sonucunda radyomuza kavuşuyoruz.
TAKŞAK PAŞA...
Dönemin Genel Kurmay Başkanı Doğan Güreş ile iyi anlaşıyorlar. “Terör ya bitecek ya bitecek” diyen Başbakan Çiller Tak diye emrediyor. Güreş Paşa Şak diye yapıyor. Takşak Paşa ile birlikte terör durdurulmaya çalışılıyor. Kardak Krizi patlak veriyor. Küçük bir kara parçası Yunanistan ile ipleri geriyor. Çiller kararlı bir duruş sergiliyor. Geldikleri gibi gidiyorlar. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin daha güçlü olmasını sağlıyor. PKK bir terör örgütü olduğunu dünya kabul ediyor.
EKONOMİK KRİZ...
Herkese iki anahtar. Ev ve araba vaadi ile iktidar olan Çiller, bir gecede ülkenin daha fakir olmasına, birçok şirketin batmasına, ülke prestijinin sarsılmasına sebep olurken... Bir kaç kişininde zenginleşmesine sebep oluyor. Yapılan develüasyon ülke tarihine damga oluyor. Ben ekonomi profesörüyüm diyerek ekonomimizin içinden çıkılmaz hale gelmesini sağladı. 5 Nisan kararları krizi durdurmak yerine daha da artırdı diyebiliriz. İşsizlik artı. Ücretler düştü. Yatırım yapmak yerine faizden para kazanma dönemi başladı. Esnaf ve sanayici iflas etti. Kemerde sıkılacak delik kalmadı.
EGE TV BULUŞMASI...
İzmir ziyaretinde, Ege Tv’ye konuk olmuştu. Kuşburnu çayı ve minderi ile gelir oturduğu her koltuğa minder konulurdu. Gülmek ona çok yakışıyordu. Sempatik bir liderdi. Çok daha başarılı olmasını diliyordum ancak ben de hayal kırıklıkları yaşatmıştı. İlk ve tek KADIN Başbakanı olması dışında iyi ki dediğim bir hamlesi aklıma gelmiyor. Mitinglerdeki gafları hatırlıyorum. Bir de yönetiminde başımıza gelen olayları Madımak Katliamı, Kardak Olayı, 5 Nisan kararları, Örtülü ödenek, 28 Şubat postmodern darbe süreci...
EN BAŞARILI HAMLESİ...
3 yılı Başbakan olmak üzere yaklaşık 11 yıl yaşamımızda önemli bir figür olan Tansu Çiller, 3 Kasım 2002 yılında 9.54 oy oranı ile baraj altı kalınca siyasi hayata gözyaşlarıyla veda etti. Seçim öncesi Allah'ı halka emanet eden Çiller’i seçmen Allah’a emanet ediyor. Zamanı gelince gitmesi gerektiğini bilen bir lider olması takdir edilmeli... Daha sonra tekrar çevresindekiler siyasete girmesini istedi hatta 2018 yılında parti kuracağı söylentileri çıktı ancak o kimseyi dinlemedi. AK Parti’yi destekleyen bir pozisyonda yer aldı. Keşke tüm liderler gerektiğinde bırakmasını bilse... Geçen seçimlerde başarısız olan Meral Akşener de Çiller’i örnek alarak istifa etmişti. Böylece bir Demir Leydimiz olamıyor. Şu an kadın bir lider yok...
TANSU ÇİLLER KİMDİR?
O kadar anlattık biraz da öz geçmişinden bahsedelim mi?
İşte yaklaşık 10 yıl Doğru Yol Partisi’nde genel başkanlık yapan Tansu Çiller’in öz geçmişi...
Tansu Çiller, 1946 yılında İstanbul'da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi'ni bitiren Çiller, University Of New Hampshire'de master, University Of Connecticut'da doktora, Yale Üniversitesi'nde post doktora yaptı.
Boğaziçi Üniversitesi'nde ekonomi profesörü ve bölüm başkanı olarak görev yapan Çiller, Dünya Bankası'nda çalıştı, İstanbul Sanayi ve Ticaret Odası'nda ekonomi danışmanlığı görevinde bulundu.
Demirel’in çağrısı ile siyaset alanına giren Çiller, 20 Ekim 1991 tarihinde yapılan Milletvekili Genel Seçimi'nde, DYP İstanbul Milletvekili oldu. 20 Kasım 1991'de kurulan Süleyman Demirel kabinesinde Devlet Bakanı olarak görev alan Çiller, bu görevinden 9 Haziran 1993 tarihinde Genel Başkan olmak için istifa etti. Adaylığını açıkladı. Demirel'in Cumhurbaşkanı olmasıyla boşalan DYP Genel Başkanlığı'na 13 Haziran 1993 tarihinde seçilen Çiller, 25 Haziran’da, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olarak 50. Hükümeti kurdu. Çiller, 5 Ekim 1995 tarihinde de 51. Cumhuriyet hükümetini kurdu. Ancak, DYP azınlık hükümeti, 15 Ekim'de TBMM Genel Kurulu'nda güvenoyu alamadı. Tansu Çiller, daha sonra DYP-CHP koalisyonu şeklinde 52. hükümeti kurdu. 24 Aralık 1995 seçiminden sonra kurulan DYP-RP koalisyonu şeklinde oluşturulan 54. hükümette Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı oldu. İngilizce ve Almanca bilen Çiller, iki çocuk annesi. .. Eşi Özer Çiller’i bu ayın başında 1 Haziran 2024 Cumartesi günü vefat etti.
Yazımızı onun sözüyle bitirelim...
“Öyleyse haydi Türkiyem ileri...”
İLK 16'YA GİRDİK...
Euro 2024'de ilk 16^ya girdik yeni rakibimiz AVUSTURYA... Dün akşam ÇEKYA'yı 2-1 yendik. Güzel maçtı. Bizim Çocuklar bu turnuvada Portekiz ile final oynar. Hadi bakalım...
KARBEYAZDIR ÖLÜM...
28 Haziran 1998 Afyon Sandıklı'dan İstanbul'a arkadaşlarının nişan törenine yetişmeye çalışan bir otomobil seyir halinde... Bir süt tankeri ve kömür yüklü kamyon çarpışıyor. Kamyon otomobilin üstüne çıkıyor. Bir yolcu otobüsü araçlara çarpıyor. Saniyeler içinde gerçekleşen bu zincirleme kaza 10 yaralı ve 1 can kaybı ile sonuçlanıyor. Otomobildeki delikanlı hayatını kaybediyor. O kişi milyonların sevgilisi genç pop müzik yıldızı Kerim tekin... Yanında yaralı olarak bu kazayı atlatan, ona star olma yolunu açan menajeri, baterist, yol arkadaşı Halis Bütünley var. Oysa ne güzel başlamışlardı güne Sandıklı Festivali'nde muhteşem bir konser vermiş. Ertesi gün festivalin son günü yapılacak ödül törenine arkadaşının nişanına yetişmek için katılmak istemişti... Acele ile konserin teri üstünde kurumadan yola çıkmışlar. Ölüm pusuda beklemekte...
Ben Hakkari Jandarma Komutanlığı'nda onun şarkısını dinliyorum gece nöbetinde haber merkezinde... O yılların en fazla dinlenen şarkısı Karbeyazdır Ölüm çalıyor radyoda... Sonrasında bu hain kaza anonsunu duyuyorum. Bize ezberlettiği şarkıdaki gibi beyazlar içinde sonsuzluğa yürüyor. "Karbeyazdır ölüm, ellerinden gülüm. Yine yoksun diye düşmanım her güne" ruhun şad olsun... Şarkıların hala kulağımızda... Kalbimizde yaşıyorsun.
AÇIN RADYONUZUN SESİNİ...
RADYO EGE'de Kayahan söylüyor. 93'de çıkardığı Son Şarkılarım albümünden... O yıllar Hakan ve Murat ile sevgililerimizi anarak dinlerdik. Vazgeçmem... Sanırım Liderler de bu şarkıyı çok seviyor. Koltuklarından kopamıyorlar... "Beni bu sevda canımdan etse, dilim tutulsa gözüm kör olsa vazgeçmem yine de vazgeçmem sevgili yine vazgeçmem..."
DAİMA GÜLÜMSEYİN...