İzmir'den Manisa'ya gelen Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi akademisyenleri ve öğrencileri, kentin tarihi ve mimari yapılarının incelenmesi ile belirlenen proje alanlarında analiz yapmak amacıyla bir araya geldi. İlk olarak, Spil Dağı'nın eteklerinde yer alan ve şehrin ilk camisi olma özelliğini taşıyan Ulu Camii'yi ziyaret ettiler. Ardından, Muradiye Camii, Sultan Camii, Beyaz Fil ve mimar Ömer Selçuk Baz tarafından tasarlanan Kurtuluş Müzesi’ni gezdiler.
Manisa'ya uygun projeler
Ziyaret sırasında akademisyenler, yapıların tarihi ve mimari önemi hakkında detaylı bilgiler paylaştı. Kentin bu önemli yapıları incelendikten sonra öğrenciler, önceden belirlenen noktalarda alan analizi gerçekleştirdi. DEÜ Mimarlık Fakültesi öğrencileri, yapılan inceleme ve analizler sonucunda Manisa’nın mimari dokusuna uygun projeler geliştirecek.
Manisa Büyükşehir Belediyesi, Dokuz Eylüllü öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen bu çalışmalara yemek ve ulaşım desteği sağladı.
"Modern bir kubbeyi görmek çok çarpıcı oldu"
DEÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Didem Altun, düzenlenen gezi ve yapılan çalışmalar hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: “Ulu Camii ile başladık. Ondan sonra Muradiye Camii’ni ve Sultan Camii’ni gezdik. Kent merkezinde kısa bir tur attıktan sonra Beyaz Fil’e ulaştık ve inceledik. Beyaz Fil, biz mimarlar için önemli bir yapı. Ulupark’ı da gezdikten sonra yapımı devam eden Kurtuluş Müzesi’ne geldik. Burası da bitmek üzere olan bir yapı. Oldukça etkileyici bir yapı. Aslında eski dönem, 13’üncü yüzyıl camilerinin kubbelerinden sonra buradaki 21’inci yüzyılda yapılmış, modern bir kubbeyi görmek çok çarpıcı oldu.” diye konuştu.
‘Ekotopya’ teması
Altun, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün 4’üncü sınıf öğrencilerimizin proje dersleri için buraya geldik. Manisa’nın hem kent merkezinin hem de yeni gelişim alanlarının ve Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin de gelecek vizyonuna koyduğu, çeşitli gelişme alanlarını öğrencilerimize birer proje konusu olarak vermeyi düşündük. Öğrencilerimizin kenti anlaması, okuması, kentin geçmişten bugüne gelen kültürel birikimini ve kültürel katmanlarını algılamasını istiyoruz. Sonrasında ise Manisa’nın gelecek vizyonuna nasıl katkı sağlayabiliriz? Bu kent, mekânsal kararlarla birlikte nasıl daha iyiye doğru gelişebilir? Öğrencilerimizin proje dersleri kapsamında bunu tartışmasını istiyoruz. Bunu yaparken de bizim belirlediğimiz tema ‘Ekotopya’ydı. Sürdürülebilirlik ve yaşadığımız dünyanın sorunları, küresel ve ekolojik sorunları da bunların içine bir parametre olarak katmak istedik. Özellikle de Manisa’da yoğun bir istihdam alanı sağlayan sanayi ile tarım arasında dengenin nasıl kurulabileceği, insan ve doğa arasındaki dengenin nasıl kurulabileceği gibi kavramları tartışmalarını bekliyoruz. Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne de destekleri için çok teşekkür ederiz.” dedi.
