SİYASET HABERLERİ

DEVA Partili Karal: “Kadınlar, kapalı kapılar ardına hapsedilerek korunamaz”

DEVA Partili Hasan Karal, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın kadına yönelik şiddetle ilgili açıklamalarını eleştirerek, kadınların bireysel tedbirlerle değil, özgür ve güvenli bir yaşam hakkıyla korunması gerektiğini vurguladı.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın kadın cinayetleriyle ilgili yaptığı açıklamalara sert tepki gösterdi. Yerlikaya’nın, “Koruma kararı olmasına rağmen geçen sene 32 hanımefendi kapıya adam gelince açmış, içeride vurmuş onu” ifadelerini eleştiren Karal, bu yaklaşımın kadına yönelik şiddetle mücadeledeki eksiklikleri ortaya koyduğunu belirtti.


Karal, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye’de her yıl yüzlerce kadının erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybettiğini, binlercesinin ise şiddetin farklı türleriyle yaşam mücadelesi verdiğini söyledi. Kadınların özgür ve güvenli bir yaşam sürmesi gerektiğini vurgulayan Karal, kadını sorumlu tutan anlayışların kabul edilemez olduğunu ifade etti.


“Eksik politikaların bedelini kadınlar ödüyor”


Kadınların bireysel önlemlerle değil, güçlü bir sistemle korunması gerektiğini vurgulayan Hasan Karal, şu değerlendirmelerde bulundu:


“Kadına yönelik şiddet, ülkemizin kanayan yarası olmaya devam ediyor. Ama biz hala kadınlarımızın şiddetten korunması için neler yapılması gerektiğini değil, neden hala koruyamadığımızı konuşuyoruz. Ne yazık ki, kadınların yaşam hakkı, eksik politikaların bedelini ödemeye devam ediyor.”


“Kadını sorumlu tutan bu anlayışı kabul etmiyoruz”


Karal, İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın sözlerine tepki göstererek, şiddetin asıl kaynağının kadınların almadığı önlemler değil, çözülemeyen yapısal sorunlar olduğunu belirtti. Karal, açıklamasında şunları söyledi:


“İçişleri Bakanı’nın geçtiğimiz günlerdeki açıklamaları, maalesef bu konuda ne kadar yanlış bir yerde durduğumuzu, kadına yönelik şiddetle mücadeledeki temel eksiklikleri gözler önüne serdi. Koruma altındaki kadınların bile can güvenliğinin sağlanamadığı bir ortamda, kadını sorumlu tutan bu anlayışı kabul etmiyoruz. Asıl sorun; kadınların almadığı önlemler değil, çözülemeyen yapısal sorunlardır. Kadınlara yönelik şiddet karşısında bireysel önlemler almayı tavsiye eden bir anlayışla, sorunları çözmek mümkün değil. Kadını sorumlu tutan bu yaklaşım, çözümsüzlüğün ta kendisidir.”


Karal, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için şeffaf ve sürdürülebilir politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, şiddeti doğuran zihniyetin kökten kazınması gerektiğini ifade etti. Karal, sözlerini şu şekilde tamamladı:


“Kadınlar kapalı kapılar ardına hapsedilerek değil, özgür ve güvenli bir yaşam hakkı tanınarak korunur. Şiddeti doğuran zihniyeti kökten kazımadan, bu tabloyu değiştirmek mümkün değildir. Kadınlarımız için, onların haklarını savunmak için yılmadan çalışacağız. Kadınların yaşam hakkını koruyacak bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz.”