DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, polis memuru Şeyda Yılmaz’ın İstanbul Üsküdar’da 26 suç kaydı bulunan Yunus Emre Geçit tarafından şehit edilmesinin ardından ceza infaz kurumlarındaki verileri değerlendirdi. 31 Aralık 2023 tarihi itibarıyla ceza infaz kurumlarında kayıtlı kişi sayısının 291 bin 911 olduğunu ifade eden Karal, bu sayının 2022 yılına göre yüzde 14,5 azaldığını, 341 bin 294 kişiden 291 bin 911’e düştüğünü kaydetti.

"Uygulamada çok büyük hatalar var"

Türkiye’nin, birbirine yakın nüfusa sahip Almanya’nın neredeyse altı katı kadar hükümlü ve tutuklu barındırdığını belirten Karal, "Türkiye, hem Avrupa’nın en çok tutuklusu ve hükümlüsünün hem de dışarıda elini kolunu sallayarak gezen suç makinelerinin bulunduğu bir ülke. Bu işte bir terslik, infaz sisteminde çarpıklık, uygulamada çok büyük hatalar var." dedi.

"Türkiye'nin rakamları korkutuyor"

Karal, Türkiye'de her yüz bin kişiden 342’sinin ceza infaz kurumlarında tutuklu veya hükümlü olduğunu ifade ederek, bu rakamın Avrupa ile kıyaslandığında ne denli yüksek olduğunu dile getirdi. Nüfusu Türkiye ile benzer olan Almanya’da cezaevlerinde 31 Ocak 2023 itibarıyla sadece 56 bin 294 kişi bulunduğunu hatırlatan Karal, "Türkiye’deki sayı, Almanya’nın neredeyse tam altı katı. İngiltere’de 90 bin 964, Fransa’da 72 bin 294, İtalya’da ise 56 bin 127 kişi ceza infaz kurumlarında bulunuyor. Türkiye ne yazık ki her kötü şeyde olduğu gibi bunda da Avrupa’nın zirvesinde." şeklinde konuştu.

Cezaevleri neredeyse tam kapasite ile çalışıyor

"Cezaevleri neredeyse tam kapasite ile çalışıyor"

Karal, Adalet Bakanlığı'nın verilerine dayanarak, 2023 yılı sonunda ceza infaz kurumlarındaki yatak kapasitesinin 295 bin 992 olduğunu belirtti. Ceza infaz kurumlarındaki mevcut tutuklu ve hükümlü sayısının 291 bin olduğunu söyleyen Karal, "Ceza infaz kurumları neredeyse tam kapasite çalışıyor. Birçok adli kaydı bulunan suç makineleri, ceza infaz kurumlarındaki kapasite yokluğundan dolayı mı elini kolunu sallayarak dolaşabiliyor, bunu aklımızın ucuna bile getirmek istemiyoruz." dedi.

"Adaletin yanlış tartılması ülkeye zarar veriyor"

Karal, adalet terazisinin yanlış tartmasının ülkeye ve topluma büyük ve telafisi imkânsız zararlar getirdiğini vurguladı. "Hukuk sistemi düzelmeden ülkede hiçbir şeyin rayına oturamayacağını" belirten Karal, adaletin sağlanması için kapsamlı bir reforma ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. "Toplumsal ve ekonomik sıkıntılar, psikolojik ögeler, eğitim, demokrasinin yozlaştırılması ve güven bunalımı gibi unsurlar, ülke geneline yayılan şiddet olaylarıyla bir bütün olarak ele alınmalıdır." diyen Karal, Türkiye'nin bu sorunlarla topyekûn bir mücadele etmeden düzelemeyeceğini söyledi.

Muhabir: Alperen Özdemir