EKONOMİ HABERLERİ

DEVA Partisi'nden korkutan değerlendirme: “Türkiye’nin çarkları durmak üzere”

Ülke genelinde reel sektörde yaşanan ekonomik zorlukları dile getiren DEVA Partisi Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Dalgın, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in sunduğu makroekonomik verilerin gerçek durumu yansıtmadığını belirterek, kredi kıtlığı, yüksek faiz oranları ve tahsilat sıkıntısının reel sektörü derinden etkilediğini ifade etti.

DEVA Partisi Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın'ın basın toplantısında yaptığı konuşmada öne çıkan başlıklardan biri kredi kıtlığı oldu. Özellikle yüksek enflasyon döneminde işletme sermayesi ihtiyacının arttığını vurgulayan milletvekili, ticari kredi faizlerinin yüzde 65'lere kadar yükseldiğini dile getirdi. "Fahiş fiyata mal satmakla suçladığınız esnafı fahiş faize mahkum ettiniz. Bu milletin üreten kesimini adeta tefecilerin eline düşürdünüz. Faiz lobisi nerede diye herkes merak etti, meğer hükümetin ta kendisiymiş!" şeklinde eleştirilerde bulundu. Ayrıca Dalgın, karşılıksız çeklerdeki artışa da dikkat çekti. 2022 yılında bin çekten sadece 7'sinin ödenmemişken, bu oranın hızla artarak neredeyse iki katına çıktığını belirtti. Bu durumun reel sektördeki tahsilat sıkıntısını derinleştirdiğini ve şirketlerin mali yapılarını olumsuz etkilediğini söyledi.

"Reel sektördeki yangın artarak devam ediyor!"

Dalgın, ekonomik programın tıkır tıkır işlemediğini ve reel sektördeki yangının artarak devam ettiğini vurgulayarak, bu yılın ilk beş ayında 500 geçici mühlet, 200 kesin mühlet konkordato kararı verildiğini, 10 bin şirketin kapandığını ve toplamda 40 milyon icra ve iflas dosyasının bulunduğunu paylaştı. Son olarak Mehmet Şimşek'e seslenen Dalgın, "Türkiye’nin çarkları durmak üzere. Bunun neticesi ekonomik yıkımdır. Kaybolan aş, kaybolan iştir. Orta direğin belinin tamamen kırılmasıdır. Kıt kanaat geçinen vatandaşın kemerini iyice sıkmasıdır. İş arayan gencin ümidinin tükenmesi, çok kötü şartlara razı olmak zorunda kalmasıdır," ifadeleriyle endişelerini dile getirdi.