İzmir'de, sokak röportajındaki sözleri nedeniyle 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan Dilruba Kayserilioğlu hakkında yeni bir gelişme yaşandı. İzmir 35.Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davadan sonra cezayı az bulan iddia makamı savcı, Dilruba'nın her iki suçtan cezalandırılması için Bölge Adliye Mahkemesi'ne temyiz başvurusundan bulunmuştu. Savcının temyiz başvurusundan sonra Dilruba'nın avukatı Hüseyin Yıldız ile Ali Barış Ercan'da cezayı çok bularak temyiz başvurusundan bulundu. Dosyaya bakacak olan daire, her iki itirazı değerlendirecek.
İzmir'de, sokak röportajındaki sözleri nedeniyle, 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ile bir kısmını aşağılama' suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle hakim karşısına çıkan 33 yaşındaki Dilruba Kayserilioğlu, 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, daha sonra cezayı hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde karar verdi. Dilruba ve avukatları verilen cezayı çok bularak temyiz için Bölge Adliye Mahkemesi'ne başvurdu. Duruşma savcısı, Dilruba'nın her iki suçtan cezalandırılması için Bölge Adliye Mahkemesi'ne temyiz başvurusu yapmıştı.
İşte savcının mütalaası
İzmir CBS lığının 14/08/2024 tarih ve 2024/44341 esas sayılı iddianamesi ile sanık Dilruba Kayserilioğlu hakkında halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme, halkın bir kısmını alenen aşağılamak suçlarından cezalandırılması için mahkememizde açılan kamu davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda ; 08/08/2024 günü tüylü mikrofon isimli youtube video kanalının sokak muhabirinin kendisine mikrofon uzatması üzerine sanığın kendisine sorulan instagram yasağına ne diyorsunuz sorusuna cevaben "ya şöyle bir şey, 21. Yüzyılın göbeğinde kalkıp ta parlamenter sistemden çıkıp koskoca bir Türkiye Cumhuriyetinde tek adama verirsek o da böyle babasının çiftliği gibi ahırı gibi kullanır. Kendi instagramı açık bir şekilde cuma mesajları yayınlıyor ve hatta bunu destekleyenlerde var tabii ki, kullanacak tabi ki, açacak diye yani insanlar bu, birazcık şimdi bu dediğim yanlışta anlaşılabilir, başka yerlere de gidebilir hiç umrumda değil, yani elin arabı öldü diye ben neden yas tutuyorum, beni ilgilendirmez, tutmak zorunda değilim yani kendisi instagram kullanıyor ve bize bir hafta boyunca zorla yasak uyguluyor, yani bize resmen bir hafta yas sürecini hani utanmasa 20'sini de biz çıkaracağız, 40'ını da biz çıkaracağız, sosyal medyayı kullanan ben influencer falan değilim ama influencer var ve Türkiye'nin hatta dünyanın artık %90'ı geçimini instagram üzerinden sağlıyor. Hiçbir gerekçe sunmadan bir akşam çat diye kapattım oldu olmaz, bir gece yasa çıkartıyor, hayvanlar ölsün istiyor, Allah'ın adıyla hayvanları katletmeye yönelik yasa çıkartıyor, bir gece oluyor İstanbul Sözleşmesi kalkıyor, bir gece oluyor instagramı kapatıyor, sosyal medyayı kapatıyor yani tamam anladık yani ülke buna teslim edildi de babasının çiftliği değil yani kalkıpta bu yaptığı darbe sosyal medyayı kapatması darbe, yayvanların katliamı bununla ilgili yasa çıkartması darbe, yani şuan parmağında oynatıyor, bu çok yanlış, hiçbir şekilde yani değil Cumhurbaşkanı dünyanın sahibi bile olsa Türkiye Cumhuriyetinde burası laik bir ülke, kalkıp ta kafasına göre instagramı kapatamaz, şunu da söylemek istiyorum buradan destekleyenler olacak, destekleyenlere de hiçbir şekilde kesilmesini de istemiyorum, gerizekalısınız, bütün özgürlük haklarımızı tek bir kişiye teslim ettiğiniz için ve Allah'tan üstün tutup onu taptığınız için, hani bizlere ata putu falan diyorsunuz, it tapar diyorsunuz
Dilruba'ya verilen cezayı az buldu
Savcı temyiz başvurusunda Dilruba'nın sözlerini detaylı yazarak, 'Allah'tan da üste koyduğunuz için sosyal medyanın kapatılmasını desteklediğiniz için, hayvanların katledilmesi için hepiniz beyni emcüklenmiş birer gerizekalısınız, bunun da hiçbir şekilde kesilmesini istemiyorum yani, bayağı destekleyen herkesin gerizekalı olduğunu üstüne basa basa da vurguluyorum" şeklinde alenen konuşma yaptığı, konuşmanın Tüylü Mikrofon isimli Youtube video kanalında yayınlanarak sosyal medya platformlarında yapılan açık kaynak paylaşımlarında görüldüğü üzere halkın bir kesimi ile farklı kesimleri arasında tepkilere neden olduğu, sanığın bu ropörtajda belirli bir siyasi partiyi veya belirli bir siyasi partinin seçmenini dikkate alarak beyanda bulunmadığı, özellikle instagram isimli sosyal medya platformunun bu kapatılması, ayrıca hayvanların katledilmesi olaylarının hangi neticeyi doğuracağını anlamayan vatandaşlara yönelik olarak röportajda da belirtildiği üzere "şunu da söylemek istiyorum, buradan destekleyenler olacak; destekleyenlere de hiçbir şekilde kesilmesini istemiyorum, gerizekalısınız. sosyal medya kapatılmasını desteklediğiniz için, hayvanların katledilmesi için hepiniz beyni emcüklenmiş birer gerizekalılarsınız, bunun da hiçbir şekilde kesilmesini istemiyorum, yani baya destekleyen herkesin da vurguluyorum" sözlerini söylemek suretiyle TCK gerizekalı olduğunu üstünü basa basa 216/1.maddesindeki halkın bir kesimi sayılan instagramın kapatılması ve hayvan hakları ile ilgili yasayı destekleyen vatandaşları kast ederek halkın bu kesimini, bunu desteklemeyen diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği gibi aynı zamanda TCK 216/2.maddesinde düzenlenen halkın bir kesimini instagramın kapatılması ve hayvan hakları ile ilgili yasayı destekleyen vatandaşları alenen aşağılamak suretiyle üzerine atılı suçları işlediği, sanığın bu suçları basın yayın yolu ile işlediği ve bir fiil ile birden fazla suçun oluşmasına sebebiyet verdiği gözetilerek hakkında TCK 44/1.maddesinin nun 44.maddesi uygulanması gerektiği anlaşıldığından sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK delaletiyle TCK 216/1-2, 218/1, 53.maddeleri gereğince cezalandırılmasına, sanığın tutuklulukta geçen süresinin TCK 63.maddesi gereğince cezasından mahsubuna, sanık hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol kararının kaldırılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve mütala olunur' dedi.