Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, gazetecilerle gerçekleştirdiği görüşmede, Rusya ile Batı arasındaki artan gerilim hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Küresel savaş başladı mı?" ve "Nükleer savaş tehlikesini ne kadar gerçekçi buluyorsunuz?" sorularını yanıtlayan Fidan, Putin'in vurguladığı küresel savaş riskinin Türkiye'nin de üzerinde durduğu bir konu olduğunu ifade etti. Ukrayna ve Gazze'deki savaşların fay hatlarını daha da derinleştirdiğini ve belli aktörleri bir araya getirerek kutuplaşmayı pekiştirdiğini vurguladı.
Kritik açıklama
Fidan konuşmasının devamında şunları söyledi: "Dolayısıyla belli kanatlar artık birbirini gözlemeye başlıyorlar. Bu manada bir küresel yaygınlaşma var. Şimdi yani Kuzey Kore'nin dünyanın öbür ucundan savaşa askerlerini göndererek aktif taraf olmasını görüyoruz. Amerika'nın baştan beri gönderdiği silahlar, Avrupa'nın gönderdiği silahlar, savaşa açıktan taraf oldukları bir durumu ortaya çıkardı. Şu anda hem ekonomik, hem siyasi hem de sıcak savaş olarak devam eden topyekun bir mücadele var. Bunu kelimenin geniş anlamıyla bir küresel savaş olarak nitelendirmek mümkün. Önemli olan bunun şiddetinin artmaması. Belli yerlerdeki ekonomik ve siyasal savaşın, sıcak savaşa dönüşmemesini temin etmek. Şimdi her iki taraf da elini yükselterek bir gerçekliği ortaya koyuyor.''
''Şaka değil...''
Fidan bu önemli açıklamasını şu sözlerle bitirdi: Demokratların belli konularda atmak istedikleri adımları, şimdi seçim baskısı olmadan attıkları kanaatindeyim. İşte Ukrayna konusunda, İsrail konusunda görüyoruz atılan adımları. Burada nükleer bir risk var mı? Açıkçası nükleer adı konuşulmaya başladığı andan itibaren nükleer risk oluşur. Adam şunu söylüyor, 'Siz benim topraklarımın içerisinde benim tolere edebileceğimden daha fazla füze ve saldırı yaparsanız, benim bunu durdurmamın yolu, elimdeki araçlarla olmuyorsa, diğer bir üst aracı kullanırım'. Bunu açıktan söylüyor. Bu bir şaka değil. Karşı taraf ise 'Senin elinde nükleer silah var, sen beni nükleerle tehdit ediyorsun diye istediğin yeri işgal etmene de ben izin vermem' diyor. Oldukça sıkıntılı bir konu. Tabii Batılıların en çok endişe ettikleri konulardan biri de Rusların bu kadar asker karşılığında Kuzey Kore'ye ne verdikleri veya verecekleri konusu. O şunun için önemli. Eğer Kore yarımadasında, bölgede şu anda inşa edilmiş mevcut dengeyi bozacak bir oyun değiştirici hamle yapılmış olursa, bu sefer yani Amerika için, Batılılar için yeni bir ilave cephe daha açılmış olacak. Yani bu cephe illa sıcak savaşın olduğu bir cephe olmasa da ama sıcak savaşa hazır olmayı gerektirecek. Güney Kore'ye de daha farklı kabiliyetleri kazandırmayı gerektirecek bir yaklaşma olacak."