NASA tarafından yapılan analize göre, 2024 yılı, 20. yüzyıl baz dönemi olan 1951-1980'e kıyasla 1,28 santigrat derecelik sıcaklık artışına ulaşmış durumda.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, NASA'nın analizini değerlendirdi.
“Artışın kararlı bir şekilde devam ettiğini görüyoruz”
Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, "NASA, 2024'ü kayıtlardaki en sıcak yıl olarak duyurdu. Sıcaklıklar 1980'lerden itibaren büyük bir artış trendi içerisindeydi.
NASA'nın yaptığı analizler ile beraber artışın kararlı bir şekilde devam ettiğini görüyoruz. 1850-1890 arasındaki referans döneme göre 1,5 dereceye varan bir sıcaklık artışı söz konusu.
Paris İklim Değişikliği Anlaşması ile sınırlı kalması öngörülen artış değerine erişmiş durumdayız. Bu ise iklimlerdeki değişikliğin dünya üzerinde devam edeceğini bizlere gösteriyor" diye konuştu.
“Olumsuz etkileri hep beraber yaşadık”
Dünya genelinde belirgin bir sıcaklık artışı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özçelik, "Bu ise iklimlerde küresel ölçekte, sonrasında bölgesel ölçekte, daha sonra da yerel ölçekte değişim etkilerini beraberinde getiriyor.
Bu etkiler El Nino ve La Nina gibi Büyük Okyanus'u etkileyen sıcaklık artışına yol açan etkilerle birleştirildiği zaman, iklimlerdeki değişimleri daha belirgin bir biçimde hissediyoruz.
Akdeniz'de bu yıl içerisinde sıcaklıkların 30 derecenin üzerine çıktığını görmüştük. Akdeniz üzerinde İspanya'dan başlamak üzere İtalya, Yunanistan ve ülkemiz kıyılarında su baskınları olmuştu.
Yeni yıl sonrası dünyanın çeşitli coğrafyalarında da benzer olumsuz etkileri hep beraber yaşadık" dedi.
“Bazı bölgelerde kuraklık etkilerine yol açıyor”
Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, iklimsel olayların birbirini tetikleyebileceğini belirterek, "Öncesinde sıcak hava dalgası sonrasında buharlaşmanın artması ile selleri ve diğer afetleri beraberinde getiriyor.
Bazı bölgelerde de kuraklık etkilerine yol açıyor. Bununla beraber orman yangının meydana gelmesi durumunda bölgeye düşen yağışlar sonrası çevre ve deniz kirliliği oluşuyor, bunun yanı sıra taşkınlar körükleniyor.
Yılbaşı sonrasındaki dönemde dünyanın çeşitli bölgelerinde çok ciddi iklimsel olumsuzlukları ve sonuçlarını beraber gördük.
Oldukça kurak bir bölge olmasına rağmen Mekke'de su baskınları yaşandı. NASA'nın yayınladığı raporu incelediğimiz zaman sıcaklık artışlarının Kuzey Kutbu etrafında yoğunlaşmış durumda olduğunu görüyoruz.
Avrupa'nın Amerika'nın doğu kesimlerinde, Afrika'nın kuzeyinde Asya'nın da doğu kesimlerinde ciddi anlamda sıcaklık artışı var.
Bunlara karşı önlemlerimizi geliştirmemiz gerekiyor. Kentlerimiz ne kadar dayanıklıysa iklim değişikliği etkilerine karşı o kadar güçlü oluruz. İklimsel afetler devam edecek." diye konuştu.