CHP'li Erhan Adem: İktidar hem üreticiye hem tüketiciye yazık ediyor! CHP'li Erhan Adem: İktidar hem üreticiye hem tüketiciye yazık ediyor!

Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı ve BASK Konfederasyonu Genel Sekreteri Ahmet Doğruyol, memurların devletin somut varlıkları olduğunu ve devletin, memurlar aracılığıyla temsil edildiğini belirterek, "Memur yoksul olamaz. Devlet, memurun şahsında temsil edilir ve bu nedenle memurun aldığı ücret geçimini sağlamalıdır," dedi. Yıllardır verilen maaş artışlarının sadece enflasyon karşısında koruma sağladığını ifade eden Doğruyol, "Yıllardır enflasyon oranında verildiği ifade edilen zam, zam değildir. Sadece ve sadece, memur ve emeklinin maaşını enflasyon karşısında koruma çabasıdır" şeklinde konuştu.

"Memur maaşı, yoksulluk sınırının kat be kat altındadır"

Doğruyol, maaş artışlarının reel enflasyon üzerinden yapılmadığını, bu durumun memurları fakirleştirdiğini vurguladı. "Ortalama memur maaşı, yoksulluk sınırının kat be kat altındadır" diyen Doğruyol, sabit ücretlilerin, özellikle enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde maaşlarının her ay enflasyon oranında artırılması gerektiğini belirtti. Türkiye'deki açlık sınırının 19 bin TL, yoksulluk sınırının ise 62 bin TL olduğunu hatırlatan Doğruyol, ortalama memur maaşının yaklaşık 45 bin TL, ortalama emekli memur maaşının 15 bin TL ve BAĞKUR-SSK emekli aylığının 10 bin TL olduğunu belirtti.

"Masaya oturan sözde sendikalar..."

Enflasyon beklentisinin %38 olduğu bir dönemde memurlara %15 + %10 artış verildiğini ifade eden Doğruyol, "Yetkili sendika olarak masaya oturan sözde sendikalar, yıllardır 5 kuruş zam almamışlardır. Yani bugüne dek yapılan toplu sözleşmeler zaman kaybıdır," dedi. Doğruyol, mevcut hükümetin hesaplarına göre temmuz ayında memura yapılacak zammın enflasyon artı %10 olması gerektiğini ve bu hesaplamaya göre memurların %10 alacaklı olduğunu söyledi.

"Eşit işe eşit ücret"

Emeklilerin maaş artışlarının karmaşasına da değinen Doğruyol, SSK-BAĞKUR emeklilerinin maaşlarının emekli sandığı emeklilerinden 5 puan daha yüksek olduğunu belirterek, "Emeklilerimizin maaş artışlarındaki %5’lik farkın acilen giderilmesi gerekmektedir," dedi. Doğruyol, memurların kaybolan itibarının iadesi için, insanca geçinecek bir ücret, eşit işe eşit ücret, yıllık iki maaş tutarında ikramiye, güvenceli ve sağlıklı çalışma koşulları gibi talepleri olduğunu vurguladı. Ayrıca, sözleşmeli memur köleliğinin kaldırılması, çağdaş ve adaletli bir personel mevzuatı için de çağrı yaptı.

"Haykırıyoruz..."

Son olarak, "Biz BASK konfederasyonu olarak, Birlik Sağlık Sen olarak, Birlik Yerel Sen olarak Hak için, Hukuk için, Adalet için, Liyakat için, Emek için, Ekmek için, Büyük Türkiye için… HAYKIRIYORUZ! Biz; emeğinizin ve meslek onurunuzun bekçileriyiz! Birlik beraberlik ruhuyla eşitliğin, özgürlüğün, hukukun üstünlüğünün gerçekleştiği bir Türkiye istiyoruz," şeklinde konuştu. Doğruyol, siyasetin kontrolündeki sarı sendikalara inat, en haklı taleplerini her yerde ve her fırsatta haykırmaya devam edeceklerini belirtti.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

"Memur yoksul olamaz…
Memur, soyut olan devletin somut varlıklarındandır.
Devletin görünen yüzü devlet memurlarımızdır. Devlet, memurun şahsında temsil edilir.
Ondan dolayı memurun aldığı ücret memurun geçimini sağlayabilmelidir ki, memur borçla yaşamasın. Memurun şahsında devlet itibar kaybetmesin. 
Yıllardır enflasyon oranında verildiği ifade edilen zam, zam değildir.
Sadece ve sadece, Memur ve emeklinin maaşını enflasyon karşısında koruma çabasıdır.
Kaldı ki, verilen zam, vatandaş gözünde de inandırıcılığını yitirmiş olan TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranında yapılmaktadır.
Maaş artışları reel enflasyon üzerinden yapılmadığı için, bırakın alım gücünü artırmayı, memuru fakirleştirmeye devam etmektedir.
Memur, emekli, işçi gibi sabit ücretlilerin enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde maaşlarının her ay enflasyon oranında artırılarak hesaplanması gerekmektedir ki, sabit ücretliler ekonomik kayba uğramasın. Yaklaşık olarak, açlık sınırının 19 bin TL, yoksulluk sınırının 62 bin TL olduğu ülkemizde ortalama memur maaşı yaklaşık 45 bin TL, ortalama emekli memur aylığının 15 bin TL, BAĞKUR-SSK emekli aylığının 10 bin TL olduğu günümüzde sabit gelirliler için yaşam koşulları oldukça zorlaşmıştır.
Ortalama memur maaşı yoksulluk sınırının kat be kat altındadır.
Bu gün yaşanan ekonomik sıkıntının sebebi hiçbir zaman memur, işçi, emekli olmamıştır.
Ancak, bozuk ekonominin faturası her zaman sabit ücretlilere kesilmektedir.
Asgari ücretliler ve emeklilerimiz AÇ, memurlarımız YOKSULDUR. 
2024 enflasyon beklentisi % 38 iken, göz göre göre memur ve emeklilerine %15 + %10 artış verilmiş ve enflasyon altında kalmaya devam edin denilmiştir. Yetkili sendika olarak masaya oturan sözde sendikalar aldıkları maaş zammının enflasyonla düzlenmesinden dolayı, yıllardır 5 kuruş zam almamışlardır.
7 dönemdir yaptıkları sözde toplu sözleşmelerin hemen hepsinde imzaladıkları zam oranları enflasyonun altında kalmış, maaşlar enflasyon oranına yükseltilmiştir.
Yani bugüne dek yapılan toplu sözleşmeler zaman kaybıdır. Oynanan tiyatrodan ibarettir. 
Memur ve emeklilerimiz siz o masaya otursanız da oturmasanız da zaten enflasyon oranında zam alacaklardır.
Zam, alım gücünün artırılması demektir. Bugün memura % 100 zam yapsanız bile 2003 yılındaki alım gücüne ulaşamadığınızı hepiniz biliyorsunuz. 
Mevcut hükümetin hesaplarına göre bile olsa, temmuz ayında memura yapılacak zam, enflasyon artı %10 olmalıydı. Bu zammın oranı da, yılın ilk 6 ayına ilişkin enflasyon rakamı olan % 24,73 artı toplu sözleşme gereği %10= %34.73 olarak belirlenmeliydi.
Ocak ayında verilmiş olan %15 lik toplu sözleşme zammının temmuz ayında geri alınmasıyla memura verilen zam %19.31 olmuştur. Bu gün itibarıyla memur hükümetin hesaplarına göre bile %10 alacaklıdır. 
Emeklilere verilen zam oranları ve kök maaş karmaşasıyla maalesef emeklilerimiz de ekonomik çıkmaza itilmişlerdir.
SSK-BAĞKUR emeklilerimizin maaşının emekli sandığı emeklilerimizden 5 puan daha yüksek olmasının bir sebebi de acaba tüm emeklilerimize aynı seviyeye mi getirmek istiyorlar diye düşünmeden geçemiyoruz. Emeklilerimizin maaş artışlarındaki %5’lik farkın da acilen giderilmesi gerekmektedir.
Diyoruz ki, siyasetin kontrolündeki sendikalar ve hükümet iş birliğiyle memurlarımızın eli kolu bağlanmıştır.
Memurlarımızın kaybolan itibarının iadesi için,
İnsan onuruna yaraşır hayat sürebilecek bir ücret için,
Eşit işe Eşit ücret için, 
Yılda iki kez bir maaş tutarında ikramiye için
Güvenceli ve sağlıklı çalışma koşulları için, 
Yolluk, harcırah kıyafet vb. tüm yardımların günün şartlarına göre güncellenmesi için,
Emeklilikte insanca geçinecek emekli maaşı için,
Kariyer ve liyakati esas alan yöneticilik anlayışı için, 
Devlet memurları üzerinden siyasetin gölgesini de kaldırmak için,
Yardımcı hizmetler sınıfını ne iş olsa yapar zulmünden kurtarmak için,
Sözleşmeli Memur köleliğini kaldırmak için,
Kanun ve Yönetmelikleriyle çağdaş ve adaletli bir personel mevzuatı için, HAYKIRIYORUZ!…
Bizi açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasında bir ücrete mahkûm eden prangaları kırmak için haykırıyoruz!...
Biz BASK konfederasyonu olarak, Birlik Sağlık Sen Olarak, Birlik Yerel Sen olarak Hak için, Hukuk için, Adalet için, Liyakat için, Emek için,  Ekmek için, Büyük Türkiye için… HAYKIRIYORUZ!…
Biz; emeğinizin ve meslek onurunuzun bekçileriyiz!
Biz Birlik beraberlik  Ruhuyla Eşitliğin, Özgürlüğün, Hukukun üstünlüğünün gerçekleştiği Bir  Türkiye istiyoruz.
Alanlara çıkamayan siyasetin kontrolündeki sarı sendikalara inat en haklı taleplerimizi her yerde ve her fırsatta haykırmaya devam edeceğiz."

Muhabir: Atakan Başpehlivan