ALPER TEMİZ - İzmir Karaburun'da bulunan Yaylaköy, Küçükbahçe, Bozköy, Parlak, Tepeboz ve Saip Mevkii sınırları içerisinde, Lodos Karaburun Elektrik Üretim A.Ş tarafından yapılması planlanan Karaburun Rüzgar enerji Santrali Kapasite Artışı Projesi için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı verildi. Halihazırda Yaylaköy, Küçükbahçe, Bozköy, Parlak, Tepeboz, Saip Mahallelerinde işletilen 87 tirbüne ilave olarak 41 RES tirbününün daha eklenmesi planlanıyor. Kararın iptali ve yürütmenin durdurulması için, yerel halk tarafından talepli dava açıldı. Karaburun Sivil İnisiyatif temsilcisi yurttaşlar, Küçükbahçe ve Parlak Mahalle Muhtarlıkları ve Karaburun Belediyesi tarafından açılan dava İzmir 7. İdare Mahkemesi 2024/1338 Esas sayılı dosyada görülecek.
Lojistik masrafından kaçınmak için, doğaya zarar veriliyor!
"28 Aralık 2022 tarihinde ÇED süreci başlatılan RES kapasite artışı projesi kapsamında 41 RES türbin ilavesi ile toplamda 128 türbinin işletilmesi düşünülüyor" diye açıklama yapan Karaburun Sivil İnisiyatifi, "Bakanlık 18 Eylül 2023 tarihinde İnceleme, Değerlendirme Komisyonu toplantısında projeyi ele aldı. Bu toplantı öncesi 8 mahalle muhtarlığı projenin onaylanmaması için görüş bildirdi. Ancak buna rağmen 8 Mayıs 2024 tarihinde Lodos Enerji'nin 41 RES kapasitesi artış projesine Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 'Nihai Onay' verdi. Mahalle muhtarlıkları 15 Mayıs 2024 tarihinde, itiraz süresi içinde İzmir Çevre İl Müdürlüğü'ne itirazda bulundu. Fakat 6 Eylül 2024 tarihinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Lodos A.Ş’nin kapasite artışı RES projesine "ÇED Olumlu" kararı verdi. 12 merkez mahalle, 1 Saip, 3 Bozköy, 6 Küçükbahçe, 7 Yaylaköy, 7 Parlak, 4 Tepeboz ve 1 Hasseki bölgelerine dağılacak olan bu projenin konumları, köylere ve köy yaşamına büyük zarar verecek bir noktada. Daha uygun konumlar bulunmasına rağmen lojistik masraflarından kaçınarak yakın bölgelerdeki doğal yaşamı tehdit altına almak, ekokırıma neden olmak kabul edilebilir değildir" açıklamasını yaptı.
"Halkın geçim kaynakları, enerji yatırımlarıyla engelleniyor"
2024 yılında, Yarımada'nın yüzde 61'ini kiralayan Lodos A.Ş’nin 2. RES kapasite artışı ve GES projesi 'ÇED Olumlu' onayını aldığını hatırlatan Karaburun Sivil İnisiyatifi, "Lodos A.Ş’nin ilk 50 türbininde Yaylaköy gözden çıkarılmış, Afet Bölgesi ilan edilmişti. Şimdi de RES kapasite artışı projesinin (37 türbin) ardından gelen 2. RES kapasite artışı (41 türbin) projesi onayıyla Lodos Enerji türbinlerini 8 mahalleye kurmayı planlıyor. Ayrıca, Lodos Enerji Res türbini kurduğu alanlara Güneş Enerji Santrali kurma eğiliminde. Proje’de kurulacak olan türbinler 'tarım', 'orman' ve 'mera' vasıflı karbon yutak alanlarında konumlanmaktadır. Diğer yandan proje sahasında 'küçük parseller halinde' zeytinlikler bulunmaktadır. Üstelik, Karaburun Rüzgar Enerji Santrali kapsamında gerçekleştirilen projelere yönelik ÇED iptali, imar planı iptali, lisans iptali, acele kamulaştırmaların iptaline ilişkin davalar ve yurttaşların AYM başvuruları yıllardır devam etmektedir.
Karaburun RES kapasite artışı projesinin, 'Karaburun Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi' sınırları içerisinde olması, koruma bölgesine ilişkin biyoçeşitlilik araştırmalarının tamamlanması ile birlikte yönetim planının henüz hazırlanmamış olması, koruma alanına ilişkin 1/25.0000 ölçekli nazım imar planının itirazlar sonucu iptal edilmesine rağmen yeniden yapılıyor olması, enerji faaliyetlerinin Yarımada’nın kapasitesini aşma durumu ve koruma kararı sonrası artan enerji projesi başvurularıyla birlikte değerlendirilmesi gerekirken, 'ÇED Olumlu' kararı verilerek proje onaylanıyor. Alanın kadim kültürünü, toplumun doğayla ilişki kurma biçimini, yerel ekonomik yapısını sürdürmek korumanın bir parçasıdır. Karaburun Yarımadası, neslinin doğada tükenme riskinin aşırı derecede yüksek olduğu kabul edilen dünyanın en nadir türlerinin yaşam alanlarından biridir. Davaya konu RES kapasite artışı faaliyetine izin verilmesi halinde Türkiye, uluslararası sözleşmeler kapsamında koruma altına aldığı bu bölge ve türlere devlet kurumlarının eylemleriyle zarar verilmesinin önünü açarak, yükümlülüklerine aykırı davranacaktır" bilgilerini paylaştı.